PDA Nedir? PDA (Patent duktus arteriyozus) nasıl bir kalp hastalığıdır
Güncelleme Tarihi:
Doğumdan önce, anne karnında bulunan her bebekte kalpten çıkan iki büyük bilinen atardamar arasında bulunan bir ara damar sistemi bulunmaktadır. Normal şartlar altında, doğum sonrasında ilk üç gün içerisinde bu damar kendiliğinden kapanmaktadır. Sizler için PDA hakkında bulunan bütün bilgileri detaylı bir şekilde derledik.
PDA doğum sonrasında, bulunan ara damarının kapanmamasına ve açık kalması durumuna verilen isimdir.
PDA Nedir?
Doğumdan önce anne karnında oluşan her bebekte çıkan iki büyük atardamar bulunmaktadır bu damarlar içerisinde bir adette ara damar yer almaktadır. Normal şartlar içerisinde, doğumdan sonra ortalama üç gün içerisinde bu ara damar kapanmaktadır. Ancak PDA olması durumunda, bu damar kapanmaz ve açık kalır.
Genel olarak erken doğan bebeklerde, damarın açık kalması daha sık görülmektedir. Özellikle erken doğan bebeklerde, genel olarak bu açık kalan damarlar bir süre ilaç tedavisi sayesinde kapanmaktadır veya bazı durumlarda damar kendi kendine bir kaç ayda kapanır. Ancak tam zamanında doğmuş bebeklerde damarın açık kalması durumunda, damar kendi kendine kapanmaz. Genel olarak tam zamanında doğmuş olan bebeklerde, ara damarın kendi kendine kapanma oranı oldukça düşüktür.
Bu tarz durumlarda açık kalan damar yüzünden vücuda girmesi beklenen temiz kanın, belirli bir oranı akciğere gitmektedir. Bu durumdan dolayı akciğer atardamarında basınç fazlalığı oluşmaktadır. Bunun akabinde artan kan, kalbin daha hızlı çalışmasına ve gereğinden fazla yorulmasına yol açmaktadır.
PDA Nasıl Bir Kalp Hastalığıdır?
PDA hastalığında, genel olarak damar çapı yüzünden küçük olan çocuk hastalarda belirli bir belirti gözükmemektedir. Sıklıkla bu hastalığın varlığı, üfürüm duyulması ile tespit edilmektedir. Damar çapının büyük olması durumunda ise genellikle bebeklerde aşırı hızlı nefes alma ve verme görülmektedir.
Bunun yanı sıra bebek emerken aşırı bir terleme yaşamaktadır ve sık sık memeyi bırakmaktadır. Bebeğin normal kilosunda olmaması, yeterli kilo almaması da bazı durumlarda bu hastalıktan kaynaklı olabilmektedir. Doktorların muayenesi sırasında üfürüm duymasıyla hastalığın teşhisi konulabilir. Bu tarz bir hastalığa sahip olan kişilerde sıklıkla görülen rahatsızlıklar ise şu şekildedir;
Zatürre
Bronşit
Akciğer Hastalıkları
Erken tespiti durumunda, tedavi sayesinde hastalık iyileştirilebilir. Ancak geç edilen tedavilerde hastalar genel olarak kısmen düzelir ve sıklıkla tekrar hastalık ortaya çıkmaktadır. Hastalığın kesin tanısı kardiyoloji muayenesi ile tespit edilmektedir. PDA rahatsızlığı, erken doğan bebeklerde genel olarak kendiliğinden zaman içerisinde yok almaktadır. Ancak kendiliğinden kapanmayan PDA durumlarında, genel olarak ilk tedavi seçeneği olarak kasık damarlarına girilerek açıklığı tıkaç ile kapatma yöntemi tercih edilmektedir.
Damar açıklığı aşırı geniş olan kişilerde ise damar basit bir ameliyatla beraber bağlanır ve kan geçişi tamamen engellenir. Tedavi edilmeyen veya tıkaç sistemi ile kapatılmış olan tedavilerde ilk altı ay birçok kontrol sağlanmaktadır. Bununla beraber ilk altı ay içerisinde sünnet, diş çekimi ve benzeri ameliyat gibi işlemlerde yapılan bu tedavi göz önüne alınarak karar verilir.
Teknik olarak bakıldığı zaman herkes PDA ile doğmaktadır. Ancak geçiş sağlayan bu ara damarın açık kalması belirli başlı problemler yaramaktadır. Akciğer içerisinde bulunan atardamarı vücuttan, kalbin sağ tarafından gelen fakir kanı akciğere taşımaktadır. Akciğerlerde tekrar oksijenlenen kan, kalbin sol tarafında gönderilmektedir. Bu aşamadan sonra oksijen zengin kan aort sayesinde bütün vücuda gönderilmektedir.
Normalde doğumdan sonra hızlıca kaybolan bu bağlantı ara damarı, bazı durumlarda açık kalmaktadır. Özellikle erişkin bireylerde yıllar sonra bile fark edilebilen bu açıklık, sürekli kalması ve ilerlemesi durumunda kişiler üzerinde ciddi sorunlar yaratmaktadır. Özellikle doğan bebeklerde bu durumun kontrolünün hızlı yapılması gerekmektedir. Bazı durumlarda direkt olarak belli olmayan bu hastalığı, aileler çocuğun en hareketli zamanlarında da fark edebilmektir.
Kişinin PDA olması durumunda akciğer atardamarında basınç yükselmesi oluşur. Bununla beraber buna sahip olan çocuklarda ve yetişkinlerde belirli durumlar görülmektedir. Hastanın çocuk olması durumunda çocuk çabuk yorulur, sürekli olarak nefes alma ihtiyacı hisseder. Aynı zamanda da aşırı terleme yaşar ve solunumu sürekli olarak hızlı bir şekilde gerçekleştirir. Özellikle bu hastalığın belirtisi bazı durumlarda hemen çıkmamaktadır. İlk aylarda çocuk oldukça sağlıklıda görülebilir.