"Paralı eğitim Dünya Bankası kaynaklı"

Eğitim Sen üyeleri, YÖK Başkanı Özcan’ın ‘üniversitelerin paralı olması’ yönündeki açıklamalarını YÖK binası önünde protesto etti. Eğitim Sen Genel Başkanı Dinçer, yaptığı basın açıklamasında, Özcan’ın, göreve geldiği gün, ‘yasakları kaldıracağı, özgürlüklerden yana olduğu’ yönünde açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti Dinçer, Özcan’ın yükseköğretim sisteminin kamusal boyutunu tasfiye etmenin önündeki engelleri ‘yasak’ olarak gördüğünü ortaya koyduğunu da söyledi.

“DÜNYA BANKASI RAPORU’NDA ABD MODELİ ÖNERİLİYOR”
Yükseköğretim sisteminin paralı hale getirilmesi ve öğrencilere kredi verilmesi yöntemi ile her yıl kontenjan açığı sorunu yaşayan özel üniversitelere öğrencilerin yönlendirilmesinin hedeflendiğini ileri süren Dinçer, “YÖK Başkanı’nın açıklamalarının arkasında Haziran 2007’de Dünya Bankası tarafından yayınlanan ‘Türkiye-Yükseköğretim Politikaları İncelemesi, Türkiye’de Yükseköğretim için Stratejik Yönelimler’ başlıklı 42 sayfalık rapor ve bu rapordaki öneriler yer almaktadır. Dünya Bankası tarafından bu raporda Türkiye’ye ABD modeli önerilmektedir” dedi.

“DÜNYA BANKASI PARALI EĞİTİMİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR”
Dünya Bankası raporunda “Türkiye için yükseköğretimin finansmanı noktasında kamunun rolünün azaltılmasının ve öğrencilere kredi verilerek bu ücretin mezun olduktan sonra kendilerinden tahsis edilmesinin en uygun çözüm olduğunun” belirtildiğini söyleyen Dinçer, YÖK Başkanı’nın da aynı modeli öne sürdüğünü belirtti. Dinçer, şöyle devam etti:

“Dünya Bankası raporunda paralı eğitim şu seçkinci yaklaşımla meşrulaştırılmak istenmektedir: ‘Üniversite mezunlarının geliri, lise mezunlarından fazladır. Dolayısıyla yükseköğretimde finansman maliyetleri hükümetlerle öğrencilere arasında paylaşılmalıdır. Bu sayede öğrenciler, eğitimlerini daha da ciddiye alır ve eğitimleri için para ödediklerinde eğitimlerine daha çabuk tamamlama arayışına girerler.”

Dinçer, “Üniversiteleri paralı yapalım, ihtiyacı olan herkese burs verelim. Öğrenciler parayı sonra geri ödesin” diyen Özcan, Dünya Bankası tarafından Türkiye’ye önerilen ve uluslararası finans kuruluşlarının ve içerideki bağlaşıklarının görüşlerini yansıtan açıklamalarıyla, karşı karşıya olduğumuz planı bir kere daha açığa vurmuştur” diye konuştu.

ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE İLİŞKİN YIKICI POZİSYON
Dinçer, YÖK Başkanı Özcan’ın hayalindeki modelde araştırma görevlilerine ilişkin ‘yıkıcı bir pozisyon’ belirlediğini savunarak, Özcan’ın araştırma görevliliğinin kadrolu, ücretli bir yapı olmaktan çıkarılıp, burslu öğrenci statüsüne dönüştürülmesini önerdiğini söyledi. Dinçer, “Bir yandan akademik çalışmalarını yürütürken diğer yandan akademik yaşamın gereği olmayan bir dizi işe koşturmak zorunda bırakılan, iş güvenceleri zaten tırpalanmış araştırma görevlileri için önerilen bu sistem, karşı karşıya olduğumuz tehdidi göstermektedir. Üniversiteleri piyasalaştırma, iş güvenliğini ortadan kaldırma programı Dünya Bankası patentlidir” diye konuştu.

Eyleme, Hacettepe, ODTÜ ve Ankara üniversitelerinden araştırma görevlileri de katıldı. Öte yandan, basın açıklaması öncesinde YÖK’ten eylemcilere çay ikramında bulunuldu.