Meslek seçimi paneli düzenlendi

Ankara Atatürk Lisesi konferans salonunda düzenlenen ve çok sayıda öğrenci, öğretmen ve velinin katıldığı panelde konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Bilir, mühendisliği, “temel bilimlerden elde edilmiş bilgileri uygun forma sokarak insanlığın hizmetine sunmak” olarak tanımlayarak, alana ilişkin bilgi verdi.
Günlük yaşamda etrafta görülen ürünlerin büyük bir bölümünün mühendislik ürünü olduğunu hatırlatan Bilir, ürünlerin toplum yararına olmasının önemine işaret etti.
Mühendislik fakültesini seçmek isteyen öğrencilere, matematik, fizik ve kimya gibi alanları sevmeleri gerektiğini vurgulayan Bilir, farklı mühendislik dallarının, bu bilimlerden farklı ağırlıklarda yararlandıklarını anlattı.
Mühendislerin güçlü bir altyapı sahibi olmaları gerektiğini söyleyen Bilir, diplomayı almakla her şeyin bitmediğini, değişen dünya şartlarına göre mühendislerin de üzerinde çalışacakları ayrıntıları belirlemeleri gerektiğini kaydetti. Bilir, meslek seçimi yapacak öğrencilere, mesleğin şu andaki durumunu değil, mesleği elde ettikleri zaman ne olacağını araştırmalarını da tavsiye etti.
Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ömer Faruk Görçün de meslek seçiminin sadece bireyle değil, çevre ve değişen dünyayla da ilgili olduğunu söyledi. Türkiye'nin hizmet üreten bir ülke konumuna geldiğini anlatan Görçün, tercih yaparken bunun da değerlendirilmesini istedi. Taşımacılık ve uluslararası lojistik sektörü hakkında bilgi veren Görçün, uzmanlaşıldığı takdirde bu alanlarda iş bulma olanağının yüksek olacağını ifade etti.
Türkiye'de tehlikeli madde taşımacılığı alanında üç, ağır madde taşımacılığı alanında ise uzmanlaşmış bir kişi olduğuna dikkati çeken Görçün, Ulaştırma Bakanlığı ile yaptıkları görüşmelerde, 2 milyona yakın insana ihtiyaç duyulduğunun belirlendiğini dile getirdi.
İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazi Berk de özellikle uluslararası işletmelerin çoğalmasıyla yerel yöneticiler konusunda büyük bir açık ortaya çıktığını dile getirerek, bu alanda uzmanlaşılabileceğini ifade etti.
İşletmecilerin çalışabileceği bir başka yeni alanın da fon yönetimi olduğunu hatırlatan Berk, bu mesleği seçmeyi düşünen öğrencilere bağımsız çalışma olanakları olduğunu da hatırlattı.
Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Hande Eslen Ziya ise sosyal bilimci olmanın farklarını vurguladı. Bu alanı seçenlerin hayata farklı bir bakış açısıyla bakmayı ve araştırma yapmayı öğrendiklerini kaydeden Ziya, bu alanların mezunlarının akademisyenlik yapabileceğini, şirketlerin araştırma bölümlerinde, araştırma şirketlerinde, sendikalarda ve uluslararası kuruluşlarda kariyer imkanı bulabileceklerini söyledi.
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emin Cem Kahyaoğlu da hukukun, toplum yaşamını düzenleyen kurallar bütünü olduğunu hatırlatarak, hukukçuların problemleri çözmeye çalışan kişiler olduğunu söyledi.
Türkiye'de tek tip hukuk eğitimi verildiğini dile getiren Kahyaoğlu, kamu hukuku ya da özel hukuk alanlarında uzmanlaşılabileceğini, bu tercihlere bağlı olarak da hukuk müşavirliği, avukatlık, savcılık ya da hakimlik yapılabileceğini belirtti. Hukuk alanında başarılı olabilmek için en az bir yabancı dili çok iyi düzeyde bilmek gerektiğini kaydeden Kahyaoğlu, son yıllarda uluslararası hukuk alanına büyük bir ilgi olduğunu da ifade etti.
İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Atıf Bir de öğrencilere, “bir öyküsü olmak ve o öyküyü anlatmak istemek” olarak tarif ettiği iletişimciliği anlattı.
İletişimcinin bu öyküleri bazen bilgilendirmek, bazen de ikna etmek amacıyla anlattığına işaret eden Bir, bunun için de olumlu, meşru ve etik kurallar çerçevesinde imajlar yaratıldığını söyledi.
Öykülerin farklı araçlarla anlatılabileceğini hatırlatan Ali Atıf Bir, yaratıcılık sahibi olmanın bu alanı seçmek isteyen öğrencilere her zaman yardımcı olabileceğini belirtti.