Meslek seçerken nelere dikkat edilmeli?

Anne-babaların, öğretmenlerin, arkadaşların, yakınındaki hemen herkesin söyleyeceği görüş ve önerileri olabiliyor. Bu da kendi istek ve tercihlerini değerlendirip en doğru karar verme çabası içinde olan öğrencilere bazen önemli bir destek olurken bazen de hali hazırda kendi yaşadıkları kaygılara başkalarının kaygı ve beklentilerinin eklenmesiyle durumu daha da zorlaştırabiliyor.

Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerimiz, hayatlarını şekillendirecek kararı verirken aslında bir meslek seçiminin de ötesinde hayat tarzı, kişisel ve sosyal gelişim, dünyaya entegrasyon gibi birçok konuda da seçim yapmış oluyorlar. Öğrencilerin tercih döneminde kendilerine sormaları gereken ilk sorular şunlar olmalı:
- Ben ilerde nerede olmak istiyorum?,
- Hayallerimi gerçekleştirmemi sağlayacak, üniversite hangisi?
Bu kriterleri karşılayan üniversite ve bölümleri araştırmaları ve araştırmalarda elde ettikleri cevapları karşılaştırmaları gerekiyor.

“Dünya çok kültürlü ve uluslararası üstü bir profesyonel hayata doğru giderken, kendimi çok boyutlu, farklılıklara açık bir vizyonla nasıl donatabilirim?” diye sormak iyi bir başlangıç olabilir. Üniversiteye girdikten sonra da gençler sadece kendilerine sunulanlarla yetinmemeli hem eğitim kurumları içinde, hem dışında kendilerini geliştirici her türlü imkanı sonuna kadar zorlamalı, seçmeli derslerle ilgi alanlarını programlarına mutlaka dahil etmeli.

Sorgulayıcı bir bakış

Böylece sadece mühendis, sadece sosyal bilimci olmak yerine, geleceği kavrayan, sorgulayıcı bir bakış açısı kazanılabilir. Dolayısıyla üniversite tercihi yaparken profesyonel yaşamınızla ilgili kurduğunuz hayalleri, beklentilerinizi ve varsayımlarınızı hesaba katarken, üniversitenin sadece bir başlangıç olduğunu, son olmadığını unutmayın.

Gelişen ve hızla dijitalleşen dünyamızda tercihler artık uzun soluklu olmayıp, günün koşullarına göre hızlı bir değişim gösteriyor. Bir yandan yeni meslekler ve uzmanlık alanları ortaya çıkarken bir yandan da mesleklerin özellikleri değişiyor. İyi bir üniversite eğitiminin sadece meslek edindirme ile sınırlı bir süreç olarak görülmemesi gerektiğini özellikle hatırlatmak isterim.

Üniversite ve bölüm seçimini doğru yapmak, nasıl bir gelecek hayal ettiğinizin kararını da doğrudan etkiliyor. Alınacak eğitim formasyonu, gençlerimizin hayata hazırlanmalarında, kişisel ve sosyal gelişimlerinde önemli rol oynuyor. Bunda da üniversitenin öğretim kadrosu, müfredatı, yurtdışındaki saygınlığı, dünya ile entegrasyonu, sunduğu kendini geliştirme ortamının etkisi büyük rol oynar.

Bu nedenle iyi bir üniversite sizi “iyi bir geleceğe” hazırlar. Seçtiğiniz alanda uzmanlık kazanırken, öte yandan da farklı alanlarda üniversitenin size sunduğu akademik olanaklarla farklı mesleki disiplinlere, farklı deneyimlere uyum sağlayıp, başarılı olabileceğiniz alanlarda kendinizi geliştirebilirsiniz.

Meslek koluna karar verirken, dünyadaki sosyal-ekonomik dengelerin, gelişmelerin uzağında kalmadan seçimler yapmalısınız. Örneğin genetik mühendisliği, moleküler biyoloji, yeni medya, sosyal medya uzmanlığı, finans, çevre ve enerji mühendislikleri, sosyal girişimcilik, sürdürebilirlik, inovasyon, e-ticaret, mobil uygulama yazılımları gibi alan ve konu başlıkları ilk sayabileceklerim arasında.

Mesleki tercihiniz ne olursa olsun ilk kural sevdiğiniz, kişiliğinize uygun, mutlu olacağınız bir alana yönelmeniz. Kendi farkınızı ortaya koymalı, verilenle yetinmeyip, sorgulayan, sınırlar içinde kalmayıp, yeni ve yaratıcı bakış açıları geliştirmelisiniz. Sizlere önerim, üniversitenin kazandıracağı akademik bilgi ile yetinmeyip, sosyal ve kültürel vizyonu da önemseyerek seçeceğiniz alanda kendinizi hayat boyu geliştirmeniz ve kişisel farklılığınızı ortaya koymanızdır.