"Eğitimde yapısal dönüşüm yaşıyoruz"

Güncelleme Tarihi:

Eğitimde yapısal dönüşüm yaşıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2007 10:28

Ankara Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülin Öngen, “Akademisyenlerin, sadece kendi kimliğinden uzaklaştığını değil, topluma da yabancılaştığını düşünüyorum” dedi.

Haberin Devamı

Öngen, Kocaeli Üniversitesince (KOÜ) düzenlenen “Üniversiteler ve Yükseköğretim Strateji Belgesi” konulu panelde, eleştirel düşüncenin yolunun sınıfsal kimliğe sahip çıkmaktan geçtiğini söyledi.

Üniversiteleri tarihsel süreç içinde değerlendiren ve akademinin toplumsal konumuna dair teorik bir çerçeve çizen Prof. Dr. Öngen, üniversitelerin, toplumsal yapı ve süreç içinde tanımlanan rollerini yerine getirmesi gerektiğini, bu rollerin, “bugünkü kapitalist üretim tarzında” üretim sisteminin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu belirtti.
Rolleri yerine getirirken üniversitenin demokratikleşmesinin kendi doğasında bulunması gerektiğini ifade eden Öngen, bu nedenle demokratikleşme tartışmalarında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Akademisyenlerin nesnel olarak ayrı bir kategoriyi teşkil etmediğini, bu kategorinin de mülkiyet ilişkileri tarafından belirlendiğini belirten Öngen, şunları kaydetti:
“Kimlik ağırlıklı emek misyonundan uzaklaşma genel olarak dünyada ve Türkiye'de akademisyenler için geçerli. Sınıfsal, ortak çıkar, sınıf temelinden ya da kendi sorununu çözme perspektifinden uzaklaşmayla birlikte akademisyenlerin sadece kendi kimliğinden değil, topluma da yabancılaştığını düşünüyorum...
Öyle sorunlarla karşı karşıyayız ki ekonomiden tutun, siyasete kadar. Bunları çözmek için ben akademisyen olarak ne üretiyorum? Eğer bunu yapamıyorsam, 30 değil isterse 300 tane makalem olsun neye yarar. Ben işçi sınıfıyım, emekçiyim. Toplumun çıkarlarıyla ortak, bana bu sorunları yaşatan, benim çıkarlarıma zarar veren ise benim karşımdadır, böyle görmeliyim. Ancak akademisyenler, ait olduğu sınıfın çıkarlarını korumak ya da bu çıkarların gerektirdiği sınıf mücadelesine girmek yerine, sınıf içi rekabetle sonuçlanan davranışlarda bulunuyorlar.”

PROF. DR. ERCAN'IN KONUŞMASI

Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fuat Ercan ise Türkiye için hazırlanan Yükseköğretim Stratejik Belgesi'nin, son dönemde hazırlanan onlarca rapordan özelliği itibariyle en önemlisi olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Raporla ilk defa üniversite eğitiminin, üniversite öncesi eğitimle bağlantı kurulduğunu ve geleceğe yönelik projeler ortaya koyduğunu ifade eden Ercan, bunun raporun olumlu yönü olduğunu söyledi.
Raporun temel referans noktasının işletme mantığıyla hazırlanması olduğunu bildiren Ercan, şöyle devam etti:
“Kalite, performans, katılım, uluslararası akreditasyon gibi ifadeleri daha fazla işletme mantığı üzerinden bir dil kuruyor. Tabii kalite gerekecek ama bunların farklı kesimlerin üzerinden kurgulanması gerekiyor. Dünya Bankası ile TÜSİAD'ın eğitim raporu arasında karşılaştırma yaparsanız ne kadar çok benzerlikler olduğunu göreceksiniz.
Türkiye'de eğitime ilişkin yapısal bir dönüşüm yaşıyoruz. Bu yapısal dönüşümün temel bileşimi artık eğitimin metalaşması değil, Türkiye'nin uluslararası piyasaya entegrasyon sürecinde nitelikli emek gücü üretimidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!