Eğitimde sosyal medya etkisi

Güncelleme Tarihi:

Eğitimde sosyal medya etkisi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2022 09:29

Günümüzde vazgeçilemeyen bir tutku haline gelen sosyal medya; güncel gelişmelerden haberdar olma, anlık olarak bilgi paylaşımında bulunma, sanal topluluklar oluşturma ya da üye olma gibi amaçlarla sıklıkla kullanıyor. Bunun yanı sıra; iş ağını genişletme, sanal oyun oynama, profil oluşturma, film izleme, müzik dinleme, gazete okuma, iş ilanlarını takip etme ya da kişilerin ihtiyaç ve isteklerini karşılama adına alışverişte bulunmak için de sıklıkla tercih ediliyor.

Haberin Devamı

Ayrıca sosyal medya, çevrimiçi etkinliklere katılma, araştırmalar yapma, eğitim faaliyetlerinde bulunma ve daha da önemlisi öğrencilerin bağımsız öğrenme yoluyla kendi eğitimlerini destekleme noktasında da büyük faydalar sağlıyor. Fırsatlar ve iş birliği yoluyla zenginleştirilmiş öğrenme için gerçek olanaklar sağlaması gibi daha sayılamayacak nice imkânı bir arada sunmasından dolayı günümüzün vazgeçilmez araçlarından biri diyebiliriz.

ÖĞRENMEDE YENİ BİR KÜLTÜR
Öğrenmede sosyal medya devrimi, öğrenme ve öğretme süreçlerinde de yeni bir kültür yarattı. Önceki yüzyılların seçkinci öğretilerinden miras kalan hiyerarşik ve dikey engeli yıkmaya başladı. Dolayısıyla her meslek grubunda olduğu gibi öğretmenlerin de sosyal medya kullanım sayısı her geçen gün artmaya başladı. Öğretmenlerin sosyal medyayı hem kişisel ve mesleki gelişimleri için hem de bir iletişim ve eğlence ortamı olarak kullandıkları biliniyor.

Haberin Devamı

KENDİ KENDİNE ÖĞRENME ARACI
Sosyal medya, öğretmenlerin yeni içerikler oluşturmalarına, fikir alışverişinde bulunmalarına ve açık erişimde bilgi paylaşmalarına olanak tanıyor. Bu gibi nedenlerle öğretmenlerin bu araçları kullanmalarının önemi gün geçtikçe daha çok ortaya çıkıyor. Nitekim gerek öğretmen gerekse öğrenciler, sosyal medyayı kullanarak, yaşamları boyunca kendilerine faydalı olacak içerik üretme ve düzenleme becerilerini geliştirirken zekalarını da geliştirirler. Esasında sosyal medya, kendi kendine öğrenme için gerçek bir araç.

ÖĞRETMENLER SOSYAL MEDYAYI ÖĞRENMELİ
Sosyal medya, öğretmen yetiştirme programlarında öğretim uygulamalarının yenilenmesine katkıda bulunabilecek yenilikçi pedagojik ve organizasyonel olanaklar da sunuyor. Artık sınıflar teknoloji ile donatıldı. Dijital yerliler eğitime erişimi sınıfta fiziksel varlıkla sınırlı olmayan öğrenme-öğretme sisteminde devrim yaratan bir ağ ortamında yaşamaya başladı. Ancak ülkemizde internet ve teknoloji bilgisinin büyük bir çoğunluğunun sosyal medya kullanımı düzeyinde olduğu da biliniyor. Bu nedenle; öğretmenlerin sosyal medyayı gerçekten bir öğretim aracı olarak kullanabilecek düzeyde tanımaları gerekiyor. Yine bu araçların yararlarını bilmeleri çok yakın gelecekte okulların, sınıfların ve dolasıyla öğrencilerin yeni eğitim teknolojilerine adaptasyon sürecinin sıkıntısız geçmesini sağlayacak.
Bunun yanında yapılan araştırmalarda internet ve sosyal medya aracılığı ile eğitimin rahatça sınıf dışına çıkartılabileceği ve öğrencilerin bu duruma uyum sağlamada çok fazla sıkıntı çekmeyeceği düşünülüyor. Yine bu araştırmalar gelecek eğitim programlarının bu doğrultuda tasarlanması gerektiğinin önemine vurgu yapıyor.

Haberin Devamı

MESLEKİ GELİŞİM İÇİN ÖNEMLİ
Sosyal medya mesleki gelişim açısından da önemli bir kaynak. Sosyal medya ortamlarında profesyonel ve kişisel gelişimi destekleyen sayısız grup ve paylaşım sayfası bulunuyor. Sosyal medya devrimi, sınıf dışında bilginin yayılması sistemine entegrasyonu da güçlendirdi. Eğitim camiamızda sosyal medyanın benimsenmesiyle, öğretmenler öğretim faaliyetlerinin bir kısmını kendi kendine ve kolektif öğrenmeye katılan öğrencilere aktarmaya başladılar. Sosyal medyayı, yararlarına inanarak kullanan bir öğretmen, eğitim-öğretim üzerine yapılan yeni araştırmalara, öğretmenlerin paylaştıkları kişisel deneyimlerine ve okul, sınıf, öğrenci gibi birçok problem ile ilgili tartışmalara ulaşarak görüş bildirebiliyor. Farklı şehirlerde hatta ülkelerdeki öğretmenler tarafından oluşturulan öğretmen toplulukları sayesinde çevrimiçi ortamlarda bir araya gelerek eğitim-öğretim alanındaki yeni gelişmeler hakkında fikir alışverişi yapabiliyorlar. Bu öğretmenlerin profesyonel yaşamına ve dolaylı olarak da eğitim sistemine önemli bir katkı sunuyor.

Haberin Devamı

SOSYAL MEDYANIN ÖĞRENCİLERE ETKİSİ
Öğretmenlerin sosyal medya kullanım amaçlarına bağlı olarak öğrenciler üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olabiliyor. Sosyal medyanın öğrenciler için yararlı bir şekilde kullanılması hem toplumun hem de eğitimin geleceği açısından oldukça önemli. Öğretmenlerin yönlendirmesi ile bilinçli sosyal medya kullanımı sayesinde öğrenciler başka ülkelerdeki akranları ile kolaylıkla iletişim kurabilir, ortak projeler geliştirilebilir ve böylece dünyanın farklı coğrafyalarından bireylerin ortak bilgi üretmesi sağlanabilir. Ayrıca okulun eski öğrencileri ve yenileri kolayca iletişime geçebilir, tavsiyelerde bulunabilir ve deneyimlerini paylaşabilirler. Öğrenmede duyuşsal faktörlerin önemi düşünüldüğünde sosyal medyadaki paylaşımların eğlenceli ve resmi olmayan doğası, geleneksel öğretimin katı yönünü öğrenmeye zevk vererek aşmayı mümkün kılmasını sağlar. Bunun sonucunda sosyal medyanın, öğrenciler ve öğretmenler arasındaki ilişkiye getirdikleri devinimler aracılığıyla okul ortamında motivasyona katkıda bulunabileceği söylenebilir. Öğretmenlerin sosyal medya kullanımına ilişkin alışkanlıkları ve sosyal medyayı eğitsel amaçlı olarak kullanmaları hem eğitim öğretim sürecinin verimliliğini hem de öğrencilerin gelişimini önemli ölçüde etkiler. Öğretmenler; öğrencilerini yaşadıkları dünyaya gerçekten hazırlamak istiyorlarsa mutlaka sosyal medya araçları eğitim öğretim amaçları doğrultusunda kullanması gerektiğinin farkında olmalı.

Haberin Devamı

Eğer öğretmenler sosyal medyayı eğitimsel bağlamda kullanırlarsa; sosyal medyanın okul geliştirme, fırsatları arttırma ve kaynak paylaşımı gibi birçok yararlarının olduğunu görecekler. Fakat bunun anlamı “Her öğretmen her derste sosyal medya kullanmalı” demek de değil. Ancak öğretmenler sosyal medya kullanımlarında özellikle öğrencilerin kişisel, sosyal ve kentsel yaşamlarını zenginleştirmek için bu araçlar ile nasıl okul deneyimi sağlayacaklarını düşünmeliler.

KÖTÜYE KULLANIMI ZARAR VERİR
Öğretmenler sosyal medyayı daha çok boş zaman değerlendirme etkinliği olarak görür ve bunu öğrencilere bu şekilde yansıtırsa öğrenciler de sosyal medyayı sadece boş zaman ve eğlence olarak algılarlar. Bu da öğrencilerin bu ortamlarda geçirdikleri sürelerin bir zaman kaybından ibaret olmasına neden olur. Sadece zaman kaybı değil, öğrencilerin internet bağımlılığının artırmasına da etkisi olacak ve aynı zamanda öğrencilerin psikolojik gelişimlerini de olumsuz etkileyecek. Sıklıkla söylenen herhangi bir şeyin kötüye kullanılması zararlıdır ifadesi sosyal medya için de geçerli. Günümüzde sosyal medya bağımlılığı artık tartışma konusu bile değil. Öğrenciler her ne kadar sosyal medyayı yetişkinlere göre daha yoğun olarak kullansalar da sosyal medya üzerinden gelebilecek tehlikeler konusunda daha korumasızlar. Bunun nedeni öğrencilerin e-olgunluğu henüz edinememiş olmaları. E-olgunluk kişinin internetten gelen riskleri kontrol edebilme durumu olarak tanımlanıyor. İnternetten gelebilecek siber zorbalıklar, istenmeyen içerikler ve iletişim, pazarlama ve reklam istismarı, şiddet, kişisel bilgilerin tanınmayan insanlarla paylaşılmasından oluşan tehdit gibi risklerde henüz e-olgunluğu edinememiş çocuklar tehdit altında kalabilir ve katıldıkları sanal ortamlarda kendilerini yeterince koruyamayabilirler.

Haberin Devamı

FAZLA SOSYAL MEDYA SAĞ BEYNİ ETKİLİYOR
E-olgunluğa sahip olmayan ve internet bağımlılığı olan öğrenciler pratik düşünmeyi, sanatsal faaliyetleri, hayal kurmayı ve sosyalliği kontrol eden sağ beyni pasifize edebiliyor. Diğer yandan sosyal medyanın bilinçsiz kullanımı çocuk haklarının ihlal edilmesine, toplumsal değerlerin zedelenmesine, özel yaşama ve mahremiyete müdahale edilmesine de sebep olabiliyor. Medyanın bazı bilgileri taraflı şekilde yayımlaması, bilgilerin abartılı bir şekilde sunulması, yalan haberlerin yaygınlaşması ve toplumun da zamanla bu durumu normal görmeye başlaması bireylerde ahlaki değerlerin değişmesine yol açabiliyor. Sosyal medyanın kullanımı sırasında öğrenciler, karşılarına çıkabilecek uygunsuz içeriklerden dolayı duygusal, cinsel ve fiziksel saldırılara maruz kalabiliyor ve çevrimiçi ortamlarda tanıştıkları kişiler tarafından madde kullanımı, kumar oynama gibi alışkanlıklara ve çeşitli suçlara sürüklenebiliyor. Bu noktada öğrencilerin doğru yönlendirilerek bilinçlendirilmesinde öğretmen önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Öğretmenler sosyal medya kullanımı konusunda kendi sınıfında öğrencilerine bir farkındalık yaratabilirse öğrencileri sosyal medyanın olumsuz etkilerinden bir nebze de olsa uzaklaşabilir. Öğrencilerin sosyal medyada gösterdikleri bu taşkın merak, onların okul ortamında verilen dersleri alma becerilerini etkiliyor. Madalyonun tersinden bir de irdelenecek olursa bu olgu, öğretmenler sosyal medyayı da kullanarak bu taşkın merakı sınıf atmosferine kanalize edemezler mi?

ÖĞRENCİLERİNE YOL GÖSTERMELİLER
Sosyal medyayı her düzeydeki eğitim programlarına dahil etmek, dijital teknolojinin tüm faaliyetler için gerekli olduğu bir dünyada medya okuryazarlığı, dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek, bir zorunluluk haline geldi. Ne yazık ki eğitim programlarına bu alana yönelik derslerin yoğun bir şekilde yerleştirilmemesi, tüm derslerde medya eğitimine yönelik kesişen bir yaklaşım için öğretmenlerin konuyla ilgili olarak yetiştirilmesini zorunlu kılıyor. Bunun için öğretmenler, öncelikle konu hakkında kendi bilinç ve kullanım farkındalıklarını artırmalı ve sosyal medyayı tanıyarak öğrencilerine yol gösterecek düzeyde bilgi sahibi olmalılar. Bu durum öğretmenlerin gerek kendi sosyal medya güvenlikleri gerekse sorumluluklarını aldıkları öğrenciler açısından önemli. Bu bakış açısına sahip öğretmenlerin, öğrencilerini de doğru yönlendirir.

PROF. DR. KAYA YILDIZ KİMDİR?
Prof. Dr. Kaya Yıldız, 1993 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Programından mezun oldu. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetimi bilim dalında 1996 yılında yüksek lisansını, 2001 yılında doktorasını tamamladı. 1993-2001 yılları arasında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında Araştırma görevlisi olarak görev yaptı. Aynı anabilim dalında 2001 yılında Yrd. Doç. Dr. ve 2014 yılında Doçent oldu. 2019 yılında itibaren Temel Eğitim Bölümünde Prof. Dr. olarak görev yapıyor. Prof. Dr. Kaya Yıldız, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Dekan Yardımcılığı, Bölüm Başkanlığı ve Anabilim Dalı Başkanlığı gibi idari görevler yaptı. Uluslararası ve ulusal dergilerde makaleleri ve bildirileri bulunan Prof. Dr. Yıldız, bilimsel kitaplarda editörlük ve bölüm yazarlıkları da yaptı.

BAKMADAN GEÇME!