Çocuk ve savaş algısı

Güncelleme Tarihi:

Çocuk ve savaş algısı
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2022 11:11

Günümüz dünyasında Ukrayna-Rusya arasındaki savaş iki ülke sınırları ötesinde yaşayan çocuk ve yetişkinleri de olumsuz etkiliyor. Ukrayna’da özellikle küçük çocukların korkuları, acıları yürek sızlatırken, bu görüntüleri izleyen ülkemizdeki çocuklar için yetişkinlerin önlem alması gerekiyor.

Haberin Devamı

Bu önlemlerin başında ve ön sırada yapılması gereken erken yaş grubundaki çocuklara savaş haberlerini izletmemek ve yanında konuşmamaktır. Ancak bir şekilde savaş görüntülerini izlemiş, konuşmaları duymuş çocukların sorularına da etrafındaki yetişkinler -aileleri, öğretmenleri- itidalli, serinkanlı ve dikkatle seçilmiş cümlelerle yanıt vermeli.

ÇOCUKLAR ANLAMADIĞI DURUMU TEPKİYLE İLİŞKİLENDİRİR
Ekranlarda izledikleri şiddet, tank, silah, patlama, zor durumdaki insanların görüntüleri karşısında yetişkinler üzüntülerini çocuğun sorusuna yanıt olarak, hissettikleri gibi yansıtmak yerine, mümkün olduğunca alt tonlarda, sakince ifade etmeli. Erken yaş grubundaki çocuklar anlamadıkları bir durumu yetişkin tepkisiyle ilişkilendirerek algılamaya çalışırlar. Yetişkinin üzüntüyle yaklaştığı bir konuyu küçük çocuk tam anlamasa bile üzücü bir durum olarak algılayabilir. Savaş gibi bir trajedi insana üzüntü verir ama küçük çocuklarla bu konuyu konuşurken ifade biçimine, kullanılan dile dikkat etmek gerekir.

Haberin Devamı

SORULARA SERİNKANLI CEVAP VERİN
Küçük yaştaki çocuklar savaşın niçin yapıldığı, ne olacağı, ne kadar süreceği, sebebi gibi konuları anne-babalarına, öğretmenlerine sormak isteyebilirler. Bu durumda yanıt vermemek, geçiştirmek yerine çocuğa mümkün olduğunca serinkanlı bir şekilde, çok detaya girmeden yanıtlar verilmeli. Bu konuşmalar savaşın en kısa zamanda sona ereceğine, barış için çalışmalar yapıldığına yönelik cümlelerle tamamlanmalı. Bazı çocuklar duygularını kolayca ifade edip, anlamadıklarını rahatça sorabilirken, bazı çocuklar içine kapanıp, sessizleşebilirler. Konuşan veya konuşmayan ama savaşın farkında olan çocukların yetişkin tarafından izlenmesi yerinde olur. Eğer bir çocuk her zamanki davranışından farklı davranışlar gösteriyorsa, çocuk için psikolog, rehber danışman gibi bir uzmandan yardım istenmeli. Erken yaş grubundaki çocukların ailelerinin okulla, öğretmenleri ile iş birliği yapmaları da önemlidir. Okuldaki öğretmenlerin savaş konusu ile ilgili çocukların olası sorularına nasıl yanıt vermeleri gerektiği, uzman desteğiyle önceden belirlenmeli, hazırlıklı olmalıdır. Erken yaştaki çocukların televizyon, çizgi film, oyunlardaki şiddeti bile algılamalarında sorun yaşanabilir. Örneğin çizgi filmdeki karakterler yüksekten düşüp, ezilip, sonra kalkıp koşuyorsa bu çocuğa eğlenceli gelebilir. Erken yaş grubundaki çocuklar gelişim özellikleriyle ilintili olarak, oyun, eğlence ve gerçek arasındaki farkları ayırt edemeyebilirler.

Haberin Devamı

YETİŞKİNLER İÇİN DE DURUM AYNI
Çocuklar geliştikçe, öğrendikçe gerçek ve sanal olanı ayırt etmeye başlayabilirler. Çocukların gerçek ve sanal olanı ayırt etmelerinde yetişkin desteğinin önemi vardır. Ancak modern dünyanın yetişkinlerinin bazıları için durum adeta çizgi film izleyen çocuklar gibidir. Televizyonda, ekranlarda izledikleri patlama ve ışıklar yetişkinlerin bazılarının savaşın ciddiyetini ve acısını anlamalarını güçleştirir. Savaşın yarattığı kaos ve acıyı bazı yetişkinlerin de anlaması için medya çalışanlarının savaş yerine gidip çekimler, röportajlar yapması, ışık ve patlama görüntülerini izlemekten çok daha gerçekçi ve anlamlıdır. Savaşı mekanik ve kendinden çok uzak algılayan biri için, medyanın gösterdiği insani trajedilerin, yıkımların izlenmesi üzüntü vericidir ama belki de savaşa karşı olmanın ilk adımlarını oluşturur. Günümüz dünyasında özellikle genç yetişkinlerin sanal oyunlara, metaverse gibi sanal dünyalara, ekrana aşırı düşkünlükleri gerçek ve sanal olan arasındaki farkları fazla düşünmemelerine yol açmaktadır. Savaşın trajedisini eski usul gazetecilik yaparak, olay yerine giden ve savaşı ve insanları anlatan medya çalışanlarının yaptığı yayınlar gerçeklik algımıza yardım eden gerçek gazetecilik örneğidir. Modern yetişkinin bile algılamakta zorlandığı savaşı küçük çocuklara açıklamak bu yüzden daha güçtür. Savaş gerçeğini anlayan yetişkin, küçük çocukları korumak için elinden geleni yapacaktır.

Haberin Devamı

ÜLKEMİZE GELEN ÇOCUKLARA DESTEK OLMALI
Destek verilmesi gereken bir grupta savaş bölgesinden uzaklaşarak, ülkemize gelen aile ve çocuklardır. Başta Aile Bakanlığı’nın psikolog, rehber ve psikolojik danışman gibi uzmanlardan oluşan ekipler hazırlaması ve zorlu, korkulu uzun bir yolculuktan sonra ülkemize gelen çocuk ve ailelere destek olması önemlidir. Çocuk ve ailelerin aldığı hasarı erkenden iyileştirmek üzere hareket edilmesi, savaş bölgesinden kaçanlar için yapabileceklerimiz arasındadır. Elbette yapılacaklar arasında savaş bölgesinde kalan küçük çocuklar ve aileler için insani yardımların bir an önce başlatılması gerekiyor. Savaştan kaçınılmalı ama gerçekleştiği taktirde küçük çocuklarımızı korumak yetişkinlerin önceliği ve sorumluluğu arasındadır.

Haberin Devamı

PROF. DR. OZANA URAL KİMDİR?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü’nden lisans derecesini aldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Programı’nda yüksek lisans derecesini almış ve asistan olarak aynı üniversitede, Eğitim Fakültesi’nde görev yapmaya başlamıştır. Sonrasında Boğaziçi Üniversitesi’nde  Yetişkin Eğitimi alanında ikinci yüksek lisans derecesini almış ve aynı alanda doktora eğitimine başlamıştır. Doktora derecesini aldıktan sonra o sırada lisans düzeyinde eğitim programı olan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde Halk/Yetişkin Eğitimi Bölümü’nde görev yapmaya başlamış ve bu alanda doçent olmuştur. Yüksek Öğretim Kurulu kararınca, Halk/Yetişkin Eğitimi lisans programı yerine yüksek lisans programı uygulanmaya başlayınca Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda görev yapmaya başlamış ve profesör unvanını bu alanda almıştır. Akademik çalışmalarının yanı sıra Anabilim Dalı, İlköğretim Bölümü Başkanlıkları, Dekan yardımcılığı ve Eğitim Bilimleri Enstitü Başkanlığı gibi yönetim görevleri de üstlenmiştir. Halen Okul Öncesi Eğitimi anabilim dalında Anabilim Dalı Başkanlığını yürütürken Yetişkin Eğitimi Yüksek Lisans Program Başkanlığı görevine de devam etmektedir. Uluslararası ortaklı okul öncesi eğitimi alanında (PETAL) yüksek lisans programının koordinatörlüğünü de sürdürmektedir. Yerel yönetimler işbirliği içinde ortak yetişkin ve aile eğitim projeleri uygulamaktadır. Akademik çalışmalarının yanı sıra doktora dersleri vermekte ve doktora tez danışmanlıkları yapmaktadır. Yetişkin eğitimi ve psikolojisi, aile ve anne eğitimleri, kadın araştırmaları, çocuğun bilişsel gelişimi ve sınav kaygısı konuları başlıca çalışma alanları arasında yer almaktadır.

BAKMADAN GEÇME!