Bilgiyi işleme kuramı nedir ve kime ait? Bilgiyi işleme kuramı basamakları ve özellikleri

Güncelleme Tarihi:

Bilgiyi işleme kuramı nedir ve kime ait Bilgiyi işleme kuramı basamakları ve özellikleri
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2022 17:29

Eğitimde bilişsel öğrenme kuramlarının etkin bir şekilde kullanımı, son yıllarda düzenli olarak artıyor. Bilişsel öğrenme araştırmaları ise öncelikle, anlamlı sözel öğrenme bakımından içsel bilişsel süreçleri tanımlamaya ve anlamaya çalışır. Bu süreçler ise, adres hatırlama ya da karmaşık bir sorun çözme gibi pek çok görevde kullanılır. Bilgiyi işleme kuramı nedir ve kime ait sizler için derledik.

Haberin Devamı

Araştırmacılar, algı, dikkat, bellek, unutma ve geri getirme gibi çeşitli bilişsel süreçleri inceler.

Bilgiyi İşleme Kuramı Nedir ve Kime Ait?

 Öğrenmeyi bilişsel bir şekilde inceleyen kuramlardan birisi olan bilgiyi işleme kuramı ise, insan öğrenmesinde öğrenme sürecini genellikle bilgisayara benzetir. İnsan zihni bilgiyi önce alır, işler, şekil vererek içeriğini değiştirir. Ardından da depolar, gerektiği zaman geri getirir ve bazı tepkiler üretir. Bir başka deyişle de, süreç bilgiyi bir araya getirir. Aynı zamanda kodlar, bilgiyi korur ya da depolar. Gerektiği zaman da geri getirir. Tüm bu süreç ise, bilgisayarda “program” kişilerde ise, “yürütücü kontrol” tarafından rahatlıkla denetlenir.

 Bilgisayar, yapılması çok zor durumlarda bile genellikle üstün bir performans gösterir. Aynı zamanda karmaşık sorunları da büyük bir hızla çözer. Ama insanın zihinsel yetenekleri bilgisayardan çok daha fazladır. Örneğin; küçük bir çocuk, karşısındaki kişinin insanın duygularını anlayabilir ya da bir yetişkin daha önce hiç karşılaşmadığı bir sorunu kolaylıkla çözebilir. Bilgisayarların büyük hızları ve yetkin bellekleri olmasına rağmen, insan zihninin bilgiyi işleme ve anlama yeteneğine ulaşması pek mümkün görünmüyor. Bilgiyi işleme kuramı ise, Miller, Gange, Bruner, Brings ve Neisser’e aittir.

Haberin Devamı

 Bilgiyi İşleme Kuramı Basamakları ve Özellikleri

 Bilgiyi işleme kuramı, insanın dünyayı anlamak için kullandığı zihinsel süreçleri yakından inceler. Bu kuram, bilgisayar süreçlerini insan öğrenmesinin süreci ile kıyaslayarak öğrenmeyi açıklamaya çalışır. İnsan zihni bilgiyi alır, işler, şekillendirir ve içeriğini değiştirir. Aynı zamanda depolar, gerektiği zaman geri getirir ve çeşitli davranışlar üretir. Tüm bu süreçler ise, yürütücü kontrol tarafından denetlenir. Bu kuramın cevabını aradığı dört temel soru vardır. Bunlar ise;

Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınır?

Alınan bilgi nasıl işlenir?

İşlenen bilgi nasıl saklanır?

Depolanan bilgi, ihtiyaç duyulduğu zaman nasıl geri getirilir?

Bazı öğrenme süreçleri ise, insana özgüdür. Bu nedenle de tüm bilişsel araştırmaların insan üzerinde yapılması gerekir. Zihinsel olaylar, bilişsel araştırmaların ise asıl odağı olmalıdır. İnsan öğrenmesinin araştırılması bilimsel ve nesnel olmalıdır. Kişiler, öğrenme sürecine de her zaman aktif bir şekilde katılır. Öğrenme, gözlemlenebilir davranış değişikliklerini ortaya çıkarması gerekmeyen zihinsel bağlantıların oluşmasını da içerir. Aynı zamanda bilgi örgütlenir. Öğrenme ise, daha önce öğrenilen bilgiyle yeni bilgiyi ilişkilendirme sürecine denir.

Haberin Devamı

 Bilgiyi İşleme Kuramcılarının Görüşleri

 Bazı bilgiyi işleme kuramcılarına göre asla mutlak unutma diyenin şey yoktur. Sadece hatırlamayı zorlaştıran bazı etkiler vardır. Bunlar ise karışma, bozulma, yanlış yerleştirme ve bilgiyi değiştirmedir. Biliş, Neisser’e göre, duyusal girdinin azaltıldığı, dönüştürüldüğü, işlendiği, yeniden ele alındığı, kaydedildiği ve kullanıldığı tüm süreçleri ifade eder. Öğrenmeden söz edebilmemiz için bilginin kesinlikle uzun süreli olarak belleğe ulaşmış olması gerekir.

 Öğrenmenin tanımında bulunan kalıcı ya da izli davranış değişikliği ifadesi de bunu zorunlu kılar. Bazı akademik kaynaklarda belleğin işlevleri anlatılırken örtülü ve açık bellek vurgusu yapılır. Açık bellek, bilgiyi kodlamak ve geri almak için bilinçli bir çabanın gerektiği durumları açıklar. Örtülü bellek ise, bilginin geri getirilmesi ve kodlanması için bilinçli bir çabanın harcanmadığı durumu da ortaya koyar.

BAKMADAN GEÇME!