Akran şiddetinden olimpiyata
Güncelleme Tarihi:
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda karatede, ülkemizi temsil eden ilk kadın kata milli sporcusu Dilara Bozan aynı zamanda İstanbul’da beden eğitimi öğretmenliği yaparak çocuklara spor sevgisini ve disiplinini aşılıyor. 6 yaşındayken, sırada gözüne kalem batıran arkadaşından kendisini korumak için başladığı spor kariyerine ulusal ve uluslararası arenada başarılara ulaşarak devam eden Dilara Bozan, özellikle spora ilgisi ve yeteneği olan öğrencileriyle yakından ilgilenirken öğrencileri de ‘şampiyon’ unvanlı bir öğretmene sahip olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyor.
2022 Avrupa Karate Şampiyonası’nda bireysel kata finalinde Avrupa ikincisi olan, en son altın madalyasını geçtiğimiz ağustos ayında Konya’da düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları’nda kazanan ve 2017 yılındaki aynı turnuvada da altın madalyaya ulaşma başarısı gösteren 25 yaşındaki şampiyon Dilara öğretmen, Kağıthane Zuhal Ortaokulu’nda öğretmen olarak görev yapmanın yanı sıra 2023 Mart’ta İspanya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’na ve Macaristan’da düzenlenecek dünya şampiyonasına hazırlanıyor. 13 yaşındayken kalbinde tespit edilen ritim bozukluğuna rağmen pes etmeyip spor kariyerine uluslararası turnuvalarda 3 altın, 5 gümüş, 15 bronz madalya ve bir olimpiyat 5’inciliği sığdıran Bozan, öğrencilerine öncelikle sporda ve hayatta pes etmemenin önemini anlatıyor.
Milli sporcu Dilara Bozan hem öğretmenlik hem de sporculuk kariyerinden bahsederken şunları söylüyor:
“İzmir İmbat İlkokulu’na bir yıl erken başladım. Küçük fiziksel yapım olduğu için itip kakarlardı. En son sıra arkadaşımın gözüme kalem sokmasıyla akran zorbalığı dayanılmaz hale geldi. Gözümü kaybetmeme ramak kalmıştı. Annemin mahalledeki karate salonuna göndermesiyle spor hayatım başladı. Karateye başladıktan hemen sonra ilk Türkiye şampiyonasında gümüş madalya sonraki yıl ise altın madalya kazanınca sporun sadece kendimi korumak için olmadığını anladım ve profesyonel olmak istedim.”
ASLINDA HEMŞİRE OLACAKTI
Öğretmenlik kariyerinin başlamasında milli sporculuğun etkili olduğunu söyleyen Dilara Bozan, “İzmir İbn-i Sina Sağlık Meslek Lisesi’nde hemşirelik bölümü öğrencisiydim. Bir yandan da milli takıma girmek için çabalıyordum. Seçilip Avrupa 3’üncüsü olunca öğretmenlik yapma yolu açıldı. Çocukları çok sevdiğim için yolumu değiştirdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü bitirdim. 2 yıldır görevdeyim. Karate bir gün bitecek ve ben öğretmeye devam edeceğim” diyor.
MİLLİ SPORCU ÖĞRETMENLER İLHAM OLUYOR
Milli sporcu olarak öğretmen olmanın insana önemli sorumluluklar yüklediğini dile getiren başarılı sporcu sözlerine şöyle devam ediyor:
“Çocuklara iyi bir rol model olabilmenin ağırlığı var. Derste maçlarımı izlemek istiyorlar ve çok heyecanlandıkları gözlerinden okunuyor. Milli sporcuların öğretmenlik yapmasını faydalı buluyorum. Bu daha çok çocuğun spor için motive olmasını sağlıyor.
YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİ YÖNLENDİRİYORUM
Sportif başarı çocukların dikkatini çekiyor; ‘öğretmenim hiç pes etmeyi düşündünüz mü?’ ya da ‘hem öğretmenlik hem de karateyi yürütmek zor olmuyor mu?’ gibi beni mutlu eden mantıklı sorular soruyorlar. Benden karate dersi almak isteyenler var. Beni görüp spora başlayan öğrencilerim oluyor. Yetenekli öğrencilerimi velilerle konuşarak spora yönlendiriyorum.”
ÖĞRENCİLERİ ŞAMPİYON ÖĞRETMENLERİNİ ANLATTI
Gülnihal Çağşur: Bir karate uzmanıyla tanıştığım için çok gururluyum. Sporla ilgili ondan önemli şeyler öğreniyoruz. Onun gibi karate yapmak ve madalyalar almak çok isterim. Başıma gelen en güzel şey Dilara öğretmen.
DOKTORLARI DİNLEMEDİ, TARİHE GEÇTİ
Dilara Bozan 2015 Avrupa Karate Şampiyonası’nda Kadın Kata Milli Takımı tarihinde ilk kez finale yükselme başarısını gösterdi ve ikinci oldu. Takım müsabakalarında da yer alan Dilara Bozan, bu kategoride altın madalya için arkadaşlarıyla kürsüye çıktı. 2017 yılında U21 Dünya Şampiyonası’nda da Türkiye adına finale kalan ilk sporcu oldu. Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da branşında yarışan ilk sporcu olma unvanına sahip Dilara Bozan’ın kariyerindeki önemli dönüm noktası bundan 12 sene önceydi. 13 yaşındayken gittiği hastanede ritim bozukluğu teşhisi konuldu. Doktorlar, karateyi bırakması gerektiğini söyledi. Ancak o çalışmayı sürdürdü. Zaman içerisinde kalp kaslarını sporla güçlendirdiği için hastalığı geride bıraktığını söyleyen Dilara Bozan o zor günleri şöyle anlatıyor:
“Hareket etmediğim zamanlarda da kalbim normalden hızlı atıyormuş. 13 yaşındayken stres kaynaklı bir nöbet geçirdim, ailem hastaneye kaldırdı. Dakikada 220 kalp atışını gördük. O gün doktor, ‘karateye devam edersen tatamide hayatını kaybedebilirsin’ dedi. İlerleyen süreçte başka doktor kontrollerinde ‘sen kalp kaslarını sporla güçlendirmişsin. Normal bir bünye bu ritme uzun süre dayanamaz ama sen spor sayesinde dayanabiliyorsun’ cümlesini duydum. Çok şükür bir daha sorun yaşamadım. İlk söylenene uysaydım karateyi bırakmam gerekecekti ve bu başarılara ulaşamayacaktım.”