Ağlama Duvarı nedir, nerede ve kime ait? Ağlama Duvarı özellikleri, önemi ve hikayesi
Güncelleme Tarihi:
Dünya üzerinde pek çok din bulunmaktadır. Bu dinlerden bir tanesi de Musevilik dinidir. Musevilik dini en yaygın olan dinlerden bir tanesidir. Musevilik dininde en önemli ibadetlerden bir tanesi ağlama duvarıdır. Ağlama duvarının kime ve nerede olduğuna dair araştırma yapılmaktadır. Ağlama duvarının bir takım özellikleri bulunmaktadır. Peki, ağlama duvarı nedir? Ağlama duvarı nerede ve kime ait? Ağlama duvarı özellikleri nelerdir? Ağlama duvarının önemi ve hikayesi nedir? İşte, ağlama duvarı ile ilgili tüm detayları derledik.
Ağlama duvarı Yahudilik inancında oldukça yaygındır. Ağlama duvarı Yahudilik inancında kutsal olarak bilinmektedir. Aynı zamanda diğer adı ise Kotel'dir.
Ağlama Duvarı Nedir?
Musevilik inancında kireçtaşından yapılmış olan bir tarihi duvardır. Ağlama duvarı Kudüs'ün eski şehrinde bulunan kireçtaşından yapılmış bir duvardır. Bir takım kişiler tarafından da batı duvarı olarak adlandırılmaktadır. İslam dünyasında da önemli bir duvar olan ağlama duvarı burak duvarı olarak bilinir. Ağlama duvarı Yahudilerin günümüzde ibadet ettikleri ve ayin yaptıkları bir duvardır. Bu duvar tarihte ilk kez Büyük Hirodes tarafından yaptırılmış olan bir duvardır.
Ağlama Duvarı Nerede ve Kime Ait?
Ağlama duvarı günümüzde İsrail'in Kudüs şehrinde yer alan bir duvardır. Kudüs'ün batı tarafında yer almaktadır. Bu duvar günümüzde İsrail devletine ait bir duvardır.
Ağlama Duvarı Özellikleri
Ağlama duvarının pek çok spesifik özelliği vardır. Ağlama duvarının özellikleri şu şekildedir;
- Kireçtaşından yapılmış olan bir duvardır.
- Yahudilik inancında ibadethane olarak kullanılır.
- Bu duvar milattan önce 19 senesinde kurulmuştur.
- Büyük Hirodes tarafından inşa ettirilmiş bir duvardır.
- Antik duvarlardan bir tanesidir.
- Ağlama duvarının uzunluğu 488 metredir.
- Ağlama duvarının yüksekliği 19 metredir.
- Konum olarak Kudüs'te yer almaktadır.
Ağlama Duvarı Önemi ve Hikayesi
Ağlama duvarı Süleyman peygamber döneminde Kudüs'te inşa ettirilmiş olan bir tapınaktır. Yahudiler tarafından kutsal olarak atfedilen bu tapınak Beit Hakimdaş tarafından milattan sonra 70 yılında yıkılmıştır. Daha sonra da ibret olsun diye batı tarafında yer alan kısmı bırakılmıştır. Günümüze kadar gelmeyi başaran bu batı tarafındaki duvar ağlama duvarı olarak kalmıştır. Osmanlı imparatorluğu 1516 senesinde Mercidabık savaşı ile birlikte Memlükleri yenmiştir. Daha sonra Yavuz Sultan Selim bunun üzerine Kudüs'e girmeyi başarmıştır. Kudüs'e giren Yavuz Sultan Selim ağlama duvarı dikkatini çekmiştir. İlk olarak bütün dinlere güvence veren Yavuz Sultan Selim hiçbir halkın dinine karışmayacaktı.
Yavuz Sultan Selim Romalılar döneminde yıkılmış olan bu duvarın bulunması için ordusuna emir verdi. Daha sonra Yavuz Sultan Selim'in oğlu olan Süleyman ile şehir içerisinde bu duvarı aramaya çıktılar. Daha sonra burada bir kadın ile karşılaştılar. Kadının evinde büyük bir sepet vardı. Padişah bu sepetin içerisinde ne olduğunu kadına sordu. Kadın ise hayvan gübresi olduğunu söyledi. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim duyduğu şey karşısında çok şaşırmıştı. Bu sepeti ne yapacağını sorması üzerine kadın ise Yahudilerin mabedine dökeceğini söyledi. Çünkü Hristiyan din adamları o şekilde emir vermişti. Yavuz Sultan Selim ise bu duruma kayıtsız kalmadı ve ağlama duvarı dahil olmak üzere Yahudilerin ibadet yerlerini koruma altına aldı.
Yavuz Sultan Selim'in ağlama duvarını bulması ve koruması ile günümüze kadar ağlama duvarı gelmeyi başarmıştır. Günümüzde en çok korunan yerlerin başında yer alan Ağlama duvarı birçok kişi tarafından kutsal olarak tanımlanmaktadır. Ağlama duvarı Orta Doğu'da ki en eski ibadet yerlerinden bir tanesi olup günümüzde Yahudilik inancında önemli bir yerdir.