Afet döneminde ailelere psikolojik destek

Güncelleme Tarihi:

Afet döneminde ailelere psikolojik destek
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2023 10:34

Günümüzün en önemli küresel sorunları arasında, tüm insanlığı etkileyen doğal afetler ve bu doğal afetler sonucunda insanların zarar görmesi geliyor. Bir kavram olarak afet: İnsanları doğrudan etkileyen ve insan yerleşmeleri üzerinde fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplara neden olan, olağan yaşam içerisinde insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal, teknolojik ve insan kökenli olayların sonuçları olarak tanımlanabilir. Son afetlerden olan deprem çok büyük yıkıcı etkilerle Kahramanmaraş merkezli Türkiye’de yaşandı. Bu deprem binlerce kişinin ölmesine, yaralanmasına, bir anda yersiz ve yurtsuz kalmasına neden oldu.

Haberin Devamı

Yaşanan olaylar, bireylerin psikolojik, bilişsel, davranışsal ve duygusal yetilerinin bozulmasına neden oldu. Bu tür deneyimlerin etkileri kişilerde baş ağrısı, yorgunluk, verimlilikte azalma, sosyal geri çekilme, iletişim kurmada güçlük, dikkat süresinde azalma, konsantre olmada zorluk, umutsuzluk, öfke ve suçluluk hissetme olarak kendini gösteriyor.

Çoğu zaman bu belirtilere kaygı, stres ve depresyonun yanı sıra psikolojik travmalar da eşlik ediyor. Afet sonrasında, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) en yaygın olarak görülen psikolojik problemlerin başında geliyor. Psikolojik travmalar, kişilerde güvensizlik, tedirginlik, aşırı uyarılma, suçluluk, korku, irkilme gibi ruhsal ve davranışsal sorunlara sebep oluyor

ÇOCUKLAR YAŞADIKLARI TRAVMALARI SAKLAYABİLİR!
Bu doğrultuda özellikle çocuklar, afetle ilgili travmaya maruz kalmanın yaşam boyu süren sonuçları açısından savunmasız bir grup olarak görülüyor. Bunun nedeni çocuk ve ergenlerin afet sonrası psikolojik ve duygusal gereksinimleri, ebeveynler veya çocukların hayatındaki diğer önemli yetişkinler tarafından travmanın etkisiyle ihmal edilebilmesidir. Çocukların yaşamındaki yetişkinler bir felaketten etkilendiklerinde, çocukların ihtiyaçlarını gözden kaçırabilir veya çocuklarının o anda ve sonrasında afetle baş etmelerinde yardımcı olamayabilirler. Afetlerin ardından çocuklar, kendi gelişimsel durumları ve nasıl yardım arayacakları konusunda deneyim ve bilgi eksiklikleri nedeniyle yardım arama sürecinde daha da dezavantajlı hale gelirler. Çocuklar uyum ve travmaya yönelik semptomları olumsuz algılayabilir ve ebeveynlerini üzmemek adına yaşadıkları travmaları saklayabilirler. Bu nedenle ebeveynler, çocukların yaşadıkları travma belirtilerini yeterli düzeyde değerlendiremeyebilir ve çocuklarına verilmesi gereken yardım ve destek hususunda eksik kalabilir.

Haberin Devamı

AFETZEDEYE ‘AİLE TERAPİSİ MODELİ’
Afet dönemlerinde yaşanan ruhsal çöküntüler, ebeveynlerin psikolojik dayanıklılığı ve baş etme mekanizmalarını da çökertir. Bu sebeple afet dönemlerinde bireylerin psikolojik olarak bireysel desteğe ihtiyacı olabileceği gibi, bu dönemden etkilenen aile ilişkilerini düzeltmek için de bir desteğe de ihtiyaçları olabilir. Dolayısıyla bu durum, afet ve sonrasında yaşanan stres ve travmalar için çocuklar ve ailelere uygulanabilecek bir psikolojik müdahale programının gerekliliğini ortaya koyar. Bu doğrultuda son 20 yılda Amerika’da yaygın olarak kullanılan ‘Ailenin Baş Etme Kaynaklarını Güçlendirme’ (Strengthening Family Coping Resources, SFCR) adlı travma bilgisi ve sistematik aile terapisi temeline dayalı model önerilebilir.

Haberin Devamı

Bu psikolojik müdahale modelinin uyguladığı temel teknikler; aileye psiko-eğitim verme, baş etme becerilerini güçlendirme, aile içi desteği, iletişimi geliştirme ve travma anıları üzerinde çalışma ve yeniden oluşturma ve gelecek için hedef koyma gibi içeriklerden oluşuyor. Peki önerilen bu modelin teorik altyapısı ve içeriği tam olarak nedir, nasıldır?

‘Ailenin Başa Çıkma Kaynaklarının Güçlendirilmesi’ eğitimi travma sonrası stres bozukluğu yaşayan çocuklarda ve ebeveynlerinde travmanın etkilerini ve travmaya bağlı diğer bozuklukların belirtilerini azaltmak amacıyla tasarlandı. Bu eğitimin temel altyapısında başa çıkma teorisi, aile geleneği ve rutin teori, bağlanma teorisi ve sosyal destek teorisi vardır.

Haberin Devamı

KRİZ YÖNETİMİ BECERİSİ KAZANDIRIR
‘Ailenin Başa Çıkma Kaynaklarının Güçlendirilmesi’ eğitim içeriğinde şunlar amaçlanır:
* Aile başa çıkma kaynaklarını bulma ve kullanma konusunda teşvik etmek,
* Eğitimin amacını netleştirmek,
* Aile içinde bir yapı ve güvenlik duygusu oluşturmak,
* Aile üyeleri arasında bağlılık geliştirmek,
* Kaynak arama becerisi kazandırmak,
* Duyguları yeniden düzenleme ve
* Kriz yönetimi becerisi kazandırmaktır.

ÜÇ MODÜLDEN OLUŞUR
Bu tedavi bileşenlerinin her biri, ailelerin çeşitliliğine ve yaş seviyelerine bağlı olarak aktivitelere şekil verilir. ‘Ailenin Başa Çıkma Kaynaklarının Güçlendirilmesi’ üç modülden oluşur.
Bunlar;
1. MODÜL: 2 saatlik üç seans içerir ve aile hikayelerini anlatmak ve bir aile geleneği ağacı oluşturmak gibi aktivitelerle aile geleneklerini ve alışkanlıklarını tanıtır. Buna ek olarak, her oturuma aile yemeği ile başlanarak ve her oturum için tutarlı bir açılış ve kapanış etkinliği (örneğin, gevşeme faaliyeti, teşekkür etmek gibi) geliştirilerek grup içinde bir rutin oluşturulur.
2. MODÜL: Başa çıkma kaynakları oluşturmaya odaklanan altı oturum içerir. Bu modül, ailelerin güvenlik duygularını geliştirmelerine, sosyal destek oluşturmak için elindeki kaynakları kullanabilme becerisi kazandırma, aile etkinliklerini planlamasına ve yürütmesine ve maneviyatlarını kendileri için neyin önemli olduğunu anlama aracı olarak kullanmasına yardımcı olur.
3. MODÜL: Ailenin travma geçmişine odaklanan çalışmaları desteklemek için ailenin gelişmiş başa çıkma becerilerini kullanır. Aile üyeleri, travmaları boyunca çalışmak ve ortak bir duygu geliştirmek için bir travma anlatısı oluştururlar.
Son oturum ise sıkı çalışmanın sonucu olarak aile bireylerinin kendilerini kutlamasıdır ve olumlu olayları gözlemlemenin önemine işaret edilir.

Haberin Devamı

Sıralanan bu modüller ve içerikleri hizmet edilen aileye, yöreye ve programı düzenleyen kişinin profesyonel kapasitesine göre aileye daha etkili hizmet vermek için bağlamsal koşullar çerçevesinde değiştirilebilir. Ayrıca kişilerin sosyal ve kültürel altyapısına ve etnik kökenlerine göre uygulanacak stratejiler şekillendirilmesi önerilir, çünkü her aile yapısı kendi içinde kendine özgü yapıları ve dinamikleri barındırır.

SORUNLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALTIYOR
Türkiye’de ailelere yönelik koruyucu psikolojik müdahalelerin yetersiz olması göz önünde bulundurulduğunda bu ihtiyacı gidermeye yönelik geliştirilen ‘Ailenin Başa Çıkma Kaynaklarının Güçlendirilmesi Modeli’nin uygulanması faydalı olacaktır. Açık gruplarla gerçekleştirilen çalışmaların sonuçlarına göre, ‘Ailenin Başa Çıkma Kaynaklarının Güçlendirilmesi’ eğitiminin çocukların travmaya bağlı sıkıntı belirtileri üzerinde olumlu etkileri olan uygulanabilir bir müdahale olduğu, çocukların kaygı ve depresyon, sosyal problemler, saldırgan davranışlar ve dikkat problemleri gibi sorunlarında önemli azalmalar olduğu saptandı.

Haberin Devamı

Daha önce yapılan afet ve kriz çalışmalarında da görüldüğü gibi, bir bireyin yaşadığı kayıp ya da afetin olumsuz etkileri, bütün aileyi etkiliyor ve aile ilişkilerini bozar. Bu yüzden, sonuçlarının geniş bir kitle üzerinde etkili olması beklenen depremin, psikolojik sağlık ve aile ilişkileri üzerindeki etkileri artmadan müdahale edilmesi gerekir. Bu amaçla ‘Ailenin Baş Etme Kaynaklarını Güçlendirme Eğitim Modeli’ önerilir. Bu programın aile bireyleri için bilgilendirici olacağı, farkındalık kazanmalarını sağlayacağı ve aile içi iletişimin ve etkileşimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine olanak sağlayacağı düşünülür. Bu model alanda çalışan ruh sağlığı uzmanlarına afet döneminde ve öncesinde uygulayabilecekleri bir rehber niteliğindedir. Ayrıca bireyler bu eğitimlerle aile bireyleri ile daha etkili iletişim ve etkileşim içerisinde günlük yaşamlarına daha sağlıklı bir şekilde devam edebilirler.

KAYNAKÇA
AKER, T. ve Karakaya, I. (2017). Toplumsal travmalar ve afette psikososyal destek projesi uygulama rehberi. Ankara: Yorum yayınları.

FLYNN, B. W. (1997). Psychological aspects of disasters. Renal Failure, 19, 611-620.

Hagan, J.F. (2005). “Psychosocial Implications of Disaster on Terrorism on Children: A Guide for the Pediatrician.” Pediatrics 116 (3): 787–795.
KISER L. J, Donohue, A., Hodgkinson, S., Medoff, D., & Black, M. M. (2010). Strengthening family coping resources: the feasibility of a multifamily group intervention for families exposed to trauma. Journal of Traumatic Stress. 23 (6): 802- 6.

KISER, L. J., Backer, P. M., Winkles, J., & Medoff, D. (2015). Strengthening family coping resources (SFCR): Practice-based evidence for a promising trauma intervention. Couple and Family Psychology: Research and Practice, 4 (1), 49 –59.

KILIÇ, M. (2008). Afetlerde psikososyal hizmetlerin etkililiği: Türk Kızılayı ve 2005 Pakistan depremi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli.

KNACK, J. M, Chen, Z., Williams, K. D., & Jensen-Campbell, L., A. (2006). Opportunities and challenges for studying disaster survivors. Analyses of Social Issues Public Policy 6 (1): 175 – 189.

La Greca, A. M., Vernberg, E.M., Silverman, W.K., Vogel, A.L., & Prinstein, M.J. (2001).

Helping children prepare for and cope with natural disasters: A manual for professionals working with elementary school children. Miami, FL: Author.

NERIA, Y., Nandi, A., & Galea, S. (2007). Post-traumatic stress disorder following disasters: a systematic review. Psychological Medicine, 38, 467-480.

NOLEN-HOEKSEMA, S. & Morrow, J. (1991). A prospective study of depression and posttraumatic stress symptoms after a natural disaster: the 1989 Loma Prieta earthquake. Journal of Personality and Social Psychology, 61, 115-121.

NORRIS, F. H., Perilla, J. L., Riad, J. K., Kaniasty, K. V., & Lavizzo, E. A. (1999). Stability and change in stress, resources, and psychological distress following natural disaster: findings from hurricane Andrew. Anxiety, Stress & Coping, 12, 363-396.

PROF. DR. SAYİME ERBEN KEÇİCİ KİMDİR?
Prof. Dr. Sayime Erben Keçici, 1976 yılında Kars’ta doğdu. 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Keçici, 2005 yılında ise Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Bölümü Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisans derecesini aldı. Doktorasını ise Almanya’da tamamladı. Prof. Dr. Keçici şu anda ise Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Programları ve Öğretimi Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

BAKMADAN GEÇME!