8. Sınıf Türkçe Söz Sanatları konu anlatımı

Güncelleme Tarihi:

8. Sınıf Türkçe Söz Sanatları konu anlatımı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2021 04:32

Türkçede anlatımı güçlendirmek için birçok söz sanatından faydalanılır. Bu söz sanatları metnin daha iyi anlaşılmasını da sağlar. Mecaz-ı Mürsel ve Teşbih sanatı daha çok manzum eserlerde kullanılır. Ancak öykü, roman, deneme gibi yazın türlerinde de teşbih ve mecaz-ı mürsel örneklerine rastlamak mümkündür. 8. sınıflar için ''Türkçe Söz Sanatları'' konusunu örnek cümlelerle anlattık.

Haberin Devamı

Bir kişinin özelliklerini ya da bir olayı abartarak anlatmaya mübalağa adı verilir. Kişileştirme ve Konuşturma sanatı ise insan dışındaki tüm canlı - cansız varlıklara insani özellikler verilmesidir. Fabl ve masallarda hayvanların konuşması bu sanata örnek olarak gösterilebilir. Türkçede sıklıkla kullanılan diğer söz sanatları şu şekilde sıralanabilir: Tariz (Dokundurma) - Tezat (Karşıtlık) Tecahül-ü Arif (Şairin bildiği bir şeyi bilmiyormuş gibi yapması.)

 Söz Sanatları

 1- Mübalağa (Abartma)

 Hem manzum (şiir) hem de mensur (düz yazı) türlerinde sıklıkla kullanılan söz sanatıdır. Şair ve yazar mübalağa sanatına başvurarak okura aktardığı olayın daha net anlaşılmasını hedefler. Divan Edebiyatı şairleri ise sevgilinin meziyetlerini ve özelliklerini abartarak mübalağa sanatının en iyi örneklerini vermiştir.

Haberin Devamı

 Örnek Cümleler:

 1.A - ''O kadar yorgunum ki bıraksalar bir hafta deliksiz uyurum.''

 Bu cümlede yorgunluk ve uykusuzluğun kişi üzerindeki etkileri mübalağa sanatıyla anlatılmış. Mübalağa sanatı aynı zamanda gerçek değil kurgusal (hayali - düşsel) ifadelere örnek olarak gösterilebilir. Bir hafta boyunca hiç kalkmadan uyumak da gerçekçi değil kurgusal bir ifadedir.

 1.B. - ''Sakın sevgilinin eline ayna vermeyin / Zira aynada yüzünü görürse putperest olur.''

 Sultanu'ş Şuara adıyla da bilinen Divan şairi Baki'ye ait bu dizelerde de mübalağa söz konusudur. Sevgilisinin ne kadar güzel olduğunu anlatan şair, ona ayna verilmemesi gerektiğini söyler. Çünkü sevgilisi aynada yüzünü görürse, kendi güzelliğinden etkilenip kendisine tapabilir ya da putperest olabilir.

 1.C. - ''Babam evde adeta krallığını ilan etti.''

 Bu cümlede otoriter bir baba ''krallık'' benzetmesiyle abartılı bir ifadeyle aktarılmış.

 1.D. - ''Burası adeta cennetten bir köşe gibi.''

 Bir yerin güzelliğini anlatmak için sıklıkla yapılan ''cennet gibi'' - ''cennetten bir köşe'' benzetmesi mübalağa sanatına örnek gösterilebilir.

 2- Teşbih (Benzetme)

 Teşbih sanatı toplam dört unsurdan oluşur. ''Benzeyen'' ve ''Benzetilen'' dışına benzetme yönü ve benzetme edatı da benzetme cümlelerinde yer alır.

 Örnek Cümleler

Haberin Devamı

 1.A. - Kader, bir kere daha bizden habersiz ağlarını ördü.

 Benzeyen - Kader.

 Kendisine benzetilen: Örümcek (Kendisine benzetilen açıkça belirtilmediği için bu cümle kapalı istiaredir.)

 Benzetme yönü: Örümceğin ağını sarması gibi sessizce ve hızlı.

 Benzetme edatı: Gibi

 1.B. - Ali'nin gururu onu dünyaya karşı koruyan bir zırh adeta.

 Benzeyen: Ali'nin gururu.

 Kendisine benzetilen: Zırh.

 Benzetme yönü: Dayanıklılık, sağlamlık

 Benzetme edatı: Adeta

 3 - Tezat:

 Zıt anlamlı ifadelerin bir arada kullanılmasıyla yapılan sanata tezat nedir. Benzetme ve mübalağa ile birlikte en çok kullanılan söz sanatlarının başında gelir.

 Örnek:

 ''Ne kadar güldürdüyse

 O kadar ağlattı yaşam

 Artık konuşmanın vaktidir

 Ne kadar susturduysa yaşam.''

Haberin Devamı

 Şair güldürmek - ağlatmak ve susturmak - konuşmak gibi zıt anlama gelen sözcükleri bir arada kullanmış.

 4- Kişileştirme:

 Teşhis adıyla da bilinir. Hayvanlara, bitkilere ve cisimlere insani özelliklerin verilmesiyle yapılan bir söz sanatıdır.

 Örnek:

 ''Güneşin suratı asık şimdi

 Bulutlar hiç bakmıyor yüzüme''

 Bakmak ve surat asmak insana ait özelliklerdir. Bu özelliklerin güneşe ve bulutlara verilmesiyle teşhis sanatı yapılmıştır.

 5- Konuşturma

 ''Bülbülü altın kafese koymuşlar 'ah vatanım' demiş.''

 Ata sözünde bülbülün insan gibi konuşturulması konuşturma sanatına örnek gösterilebilir.

BAKMADAN GEÇME!