Güncelleme Tarihi:
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, yatla Türkiye’ye gelen turistin, bir kruvaziyer yolcudan 30 kat fazla döviz bıraktığını belirtti. Üstelik bölgedeki yat limanlarının tamamına yakınının yüzde 110 kapasite ile çalıştığını dile getiren Öztürk, "Deniz turizminden daha fazla gelir elde etmek için, ülkemizin yat bağlama kapasitesini artırmalıyız. Ege kıyılarında kendine has özelliğe sahip olan ve farklı müşteri gruplarına hitap eden yeni yat limanı yatırımlarına ihtiyacımız var" dedi.
AKDENİZ’DE RAKİPLERİN GERİSİNDEYİZ
Deniz turizminin kruvaziyerden dalışa, rüzgar sörfünden yatçılığa kadar çok geniş yelpazeye sahip olduğunu vurgulayan Öztürk, "Sadece bir alana bağlı kalmak yerine, deniz turizminin her türünü geliştirmek zorundayız. Yatçılık, Ege ve Akdeniz bölgelerimizde rekabetçi üstünlüğe sahip olduğumuz turizm çeşidinin başında geliyor. Yat turizmi dünyada çok hızlı büyüyor. Her yıl yüzde 8 büyüyen bu pazardan Türkiye de payını almalı. Ülkemizde mavi tur, yıllık 3 bin dolayında charter seferi, 30 bin yatak kapasitesi, 300 bin turiste; günlük yat turları 1500 tekne ile yılda 1.5 milyon turiste ulaşıyor. Marina sektörümüz ise 56 marina ve 21 bin 617 bağlama ve çekek yeri kapasitesine sahip. Ancak Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler başta olmak üzere rakiplere göre coğrafi avantajımızı gerektiği gibi değerlendiremiyoruz. Fransa, İtalya, İspanya ve Hırvatistan’ın ardından 5. sıradayız. 2023 yılı için planlanan 50 bin yat bağlama kapasitesine ulaşsak bile, İspanya’nın ardından 4. sıraya yükselebileceğiz" diye konuştu.