EGE Kültür Vakfı Başkanı Azra İnmeler, "Değişen koşullar ramazan anlayışını değiştirmediyse de, biraraya gelme, uzun sohbetler yapma olanağını elimizden aldı. Tabi ki günümüz koşulları bu sohbetleri konuşma, konferans, panel şekline dönüştürdü. Ancak eski ramazanların tadı bir başkaydı. Büyük düşünürlerin, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli gibi fikirlerinin, özdeyişlerinin yılda bir kez dahi anılması, yürekleri dolduruyordu. Tüm bu güzellikleri yaşadığımız eski ramazanları özlüyorum" dedi.
RAMAZAN KÜLTÜRÜRamazanın ilahi yönünün yanında ona has bir kültürünün olduğunu da belirten İnmeler, geçmiş yıllardaki ramazan coşkusunu şöyle anlattı: "Her evde derin, dip köşe temizlik ile başlayan ramazan ayında en güzel masa örtüleri serilir ve on bir ay kullanılmayan
yemek tabaklarında yemek yenilirdi. Ramazanla eşleşen Karagöz ve Hacıvat, süslenmiş mahyalanmış kent, şeker, susamlı, tatlı, hurma, güllaç, işte ramazan dedirten ögelerdi. Ramazan ayı tam anlamıyla dostluğu pekiştirme, kırgınlık, dargınlıkları ortadan kaldırma, sevgi ve hoşgörünün zirvede olduğu dönemler olurdu. Dostlar, akrabalar iftar sofralarına misafir edilirdi. İftar sofralarının vazgeçilemezi olan ekmek dolması, safranlı pilavı, zerdesi, güllacı tüm gün oruç tutmanın bir ödülü olurdu.Teravih’den sonra aile birarada oturur, sohbetler başlardı. Bu sohbetler, bir yandan camide görülen ya da anlatılanlar olur, sonra konular derinleşir, sosyal boyutuyla dostluk, sevgi, saygı ile dolduracak anılara, hikayelere sıra gelirdi. Ailenin bir arada yaptığı gençler ve çocuklar için fevkalade eğitici bu sohbetler sahur sofrasına kadar sürerdi. Böyle kavramlarla dolu yetişen çocuklar ve gençler toplumumuzun temel değerlerine sahip çıkarlardı.
Hürriyet/iZMİRGÜZELSÖZLERİyi karakter, imanın yarısıdır. Allah, başkalarına şefkát gösterenlere şefkát gösterir. Güç, birisine vurmakta değil, ortaya kızgınlık çıktığı zaman onu denetleyebilmektir.
Hz. Muhammed. (S.A.V)Denetimler arttıBALIKESİR’in Burhaniye İlçesi’nde ramazan ayının girmesiyle birlikte zabıta da fırın denetimlerini artırdı. Zabıta Amiri Yüksel Yüce’nin başkanlığında yapılan denetimlerde fırınlarda temizlik kurallarına uyulup uyulmadığı, pideler ve ekmeklerin de tartılarak gramajlarının eksik olup olmadığı kontrol edildi. Burhaniye’de 100 gramlık pidenin 25 kuruş, 400 gramlık pidenin de 1 YTL den satıldığını belirten Yüce, "Her fırın bu fiyatları görünür bir yere asmak zorunda. Fiyat listesi bulunmayan fırınları uyarıyoruz. 2’nci denetimde de fiyat listesini görmezsek ceza uygulayacağız. Denetimler ramazan boyunca devam edecek" dedi.
Bozuk gıda satan bakkal mühürlendiMENEMEN’in Koyundere Beldesi’nde zabıta ekipleri pastane, fırın, bakkal gibi gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelere baskın düzenledi. İstiklal Caddesi’nde faaliyet gösteren S.Y.’ye ait ruhsatsız bakkal dükkanında bozuk gıda maddeleri satıldığını belirledi. İşyerindeki bebek maması, çikolata, reçel gibi koliler dolusu gıda malzemesinin son kullanma tarihinin geçtiğini gören ekipler, ürünlere el koydu. Bazı ürünlerin son kullanma tarihinin 2005 Ekim ayı olduğu dikkat çekti. İşyeri mühürlendi.
Salepçioğlu Camii850 ve 917 sokaklarda olup, son derece zarif bir yapı tarzına sahip olan bu cami, Kemeraltı’nda bulunmaktadır. 1906 yılında Salepçizade Hacı Ahmet Efendi tarafından tek büyük kubbeli olarak yaptırılan cami, ince yapılı, zarif bir minareye sahiptir. (Bazı kaynaklar inşa tarihini 1896 olarak belirtir).Caminin dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örtülmüştür. Büyük kubbesi altın varakla işlenmiş olan camin son cemaat yerinde üç kubbesi bulunmaktadır. İzmir’in en nadide camileri arasında sayılır. Kemeraltı’ından gitmek istenirse, Salepçioğlu Hanı’nın içinden geçilerek erişilir.
KONUK YAZARProf. Dr.
Ömer DUMLUD.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Kur’an’da ramazanYazıma bir soru ile başlamak ve yine bir başka soru ile devam edip bitirmek istiyorum. İlk sorum şu: Ramazan ayı müslümanlar için ne anlam ifade etmektedir?Kur’an-ı Kerim’de, müminlere yönelik bağlayıcı hükümler bulunmaktadır ve bunları müminler yerine getirmek mecburiyetindedirler. Bunlardan birisi de oruçtur. Oruç, namaz da olduğu gibi, her müslümana farz kılınan ibadetlerden birisidir ve bu ibadet diğerlerinden farklılık arzetmektedir. Zira müminin oruç tutup tutmadığı konusu, kişi ile Allah arasında bir sırdır. Oruç, nefsi, eğilim duyduğu şeylerden geri tutmak olup, dinde, kişinin tan yeri ağarmasından güneşin batmasına kadar yememesi, içmemesi ve cinsel ilişkiden ibadet niyetiyle geri durmasıdır. Şimdi yukarıda sorduğumuz sorunun cevabına geçmek istiyorum: Ramazan ayının İslam alemi için iki anlamı vardır. Birincisi Kur’an’ın bu ayda indirilişidir. İkincisi ise her yıl bu ayda inananların adeta kendilerini yenileme anlamını da bünyesinde saklandığı oruç tutma hadisesidir. Şimdi bu noktaları kısaca ayetlerle şöyle açıklayabiliriz.
BU AYIN ÖNEMİ Ramazan ayını önemli kılan husus kuşkusuz Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirmeye başlanmasıdır. Nitekim Medeni surelerden ve Kur’an’ın ikinci suresi olan Bakara suresinin 185. ayetinde Kur’an’ın ramazan ayında indirildiği açıkca belirtilerek şöyle buyrulur : "Ramazan ayı ki, ... Kur’an bu ayda indirilmiştir". Kur’an-ı Kerim’de Mekki surelerden olan Duhan suresinin üçüncü ayetinde Kur’an’ın indirildiği bu geceye "mübarek bir gece" denirken bu gecenin yüce ve değerli bir gece ve bu geceyi içinde bulunduran ayın da manevi açıdan bin aydan daha hayırlı olduğu zikredilerek şöyle denilmektedir: "Biz, Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her türlü iş için iner dururlar. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir esenliktir. (KadrKadr 97/1-5)
YARIN: ORUÇ NEDEN FARZ VE RAMAZANDA CİNSEL İLİŞKİ
