Şiirleriniz

Güncelleme Tarihi:

Şiirleriniz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2000 00:00

Yöneten Tayat KIRCAN
Haberin Devamı

Bir Avuç Mutluluk

SÜREKLİ mutluluk var mı? Yoksa mutluluk, Schopenhauer'ın dediği gibi, acılarımızın kısa sürelerle hafiflemesinden mi ibaret? Doğaldır ki bu bir yorum ve kişiye göre değişebilir. Ancak değişmeyen bir şey var ki, bazı insanlar az şeylerle mutlu olmasını, sevinmesini biliyor. Bazıları dünyayı versen, Mars'ı istiyor. Mehmet Akçay, birinci kategoride olanlardan. Bunu bize sürekli gönderdiği şiirlerinden anlıyorduk. Bir de kitabını göndermiş; adı kendini anlatan: Bir Avuç Mutluluk.

GENELLİKLE halk şiiri geleneklerine bağlı yapıtların yer aldığı kitapta, dostluk, sevgi, yaşama sevinci ön planda. Yapmacıksız, yalın, dümdüz bir anlatımla:

MUTLULUK ŞARKIMIZ

Dünyanın sefasını bir gün sürmedik

MuraT alıp doya doya gülmedik

Yine de sevgiden ödün vermedik

Mutluluk şarkımız olsun bir tanem

Dünyanın çarkında hergün ezildik

Kimi gün ağladık, kimi üzüldük

Bıkmadık sevgiye bir ömür verdik

Mutluluk şarkımız olsun bir tanem

Sevgi ve hoşgörü oldu yolumuz

Dilerim aydınlık olur sonumuz

Sevsin ve mutlu olsun çocuklarımız

Mutluluk şarkımız olsun bir tanem

Nasıl olsa kışın sonu baharmış

Bir umit ölürse, bini doğarmış

Sevenin halinden seven anlarmış

Mutluluk şarkımız olsun bir tanem

BAZI insanlar geniş anlamda sevgiden ödün vermeyebilir. Ama aslolan dünyanın bir gün bile sefasını sürmeden, murat alıp gülmeden sevgiden ödün vermemektir. Kimi gün ağlayıp, kimi gün üzüldüğü halde bıkmadan sevgiye bir ömür vermektir aslolan. Tabii ki Akçay'ın burada bir çelişkisi var: İçinde bu kadar sevgi olan bir insanın, hiç gülmeyip hep ağlaması, üzülmesi mümkün mü? içinde bunca sevgiyi taşıyan kişi; sevinecek, mutlu olacak birşeyleri mutlaka bulur. Bir çiçeğin renginde, bir arının kanadında, bir suyun şırıltısında, bir çocuğun gülen gözlerinde. Ne bileyim bir yerlerde mutlaka bulur.O da buluyor bunu, farkında mı değil ne:

Nice aşklar yaşadım duygular gördüm

Ne kalplere girdim sevgiler ördüm

Sevdaya adanmış şarkılar duydum

Seninkine benzer söz bulamadım

AKÇAY bir halk adamıdır. Halk neyi seviyorsa onu sever:Eşini, çocuğunu, Zeki Müren'i İbrahim Tatlıses'i, tabii ki yaşadığı kenti.

Uzun yıllardan sonra bak sana geldim

Beni kollarına alsan İzmirim

Seninle ağladım, seninle güldüm

Eski sevdalarla dolsan İzmirim

20 yıl sonra geri döndüğü kentini bir sevgili gibi görür elbette.

BEN edebi türler içinde en çok şiiri severim. Bunca yıldır da şiir okurum. Ancak bir şeyi bir türlü anlayamam: Bir şair bir şiir yazar. Başlığıyla şiirin ilk dizesinin arasına da bilmem kim için diye (genellikle de iki çizgi arasında) bir satır koyar. Ancak o şiirin, ithaf edilen kişiyle hiçbir ilgisi, ilintisi yoktur. O kişiden söz edilmez, o kişi anlatılmaz şiirde. Ancak Mehmet Akçay'da bu öyle değil, kime ithaf etmişse, şiirinde onu anlatmış. Dolanmadan, dosdoğru. Karıma demiş, eşini yazmış. Gönül dostum İbrahim Erbek'e demiş:

Sen Kemalpaşadan çağlayan pınar

Senin dergahında sevgi, saygı var

Seni unutmam ölene kadar

Sen yaşayan tarih İbrahim Erbek

diye yazmış.

MEHMET Akçay ve onun gibiler.. Ahbapçavuş ilişkilerini beceremediği için, tozu dumana katamayan, bir küçük kitabın içine hapsolmuş, gönül şairleri. Sizler ki şiirin gerçek emekçileri... Ben inanıyorum ki, yıllar sonra da olsa, bir gün o sararmış küçücük kitaplarınız, bir yerlerde gerçek şiirseverlerin eline geçtiğinde, size mutlaka bir teşekkür sunacaklardır. Gönülden, sevgiyle...

T.K.

BAĞIŞLA

Ya zamanından çok erken gelirim

Dünyaya geldiğim gibi

Ya zamanından çok geç

Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım

Hep erken giderim mutsuzluğa

Ya herşey bitmiştir çoktan

Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın

Ölüme erken, seviye geç

Yine gecikmişim bağışla sevgilim

Seviye on kala, ölüme beş

Aziz NESİN

Haftanın şiiri

YAŞAM HENÜZ GÖZLERİMİZE GÜLERKEN

Sana ‘Hoşgeldin’’ mi demeliyiz,

Sana bir acı kahve mi yapsak?

Resimlerimizi duvardan toplarken,

Son yudum suyumuzu eline mi koysak?

Eski bir kalem, anılarımızın tutsağı.

Hüzünle sevinci birlikte satan caddeler.

Bir martı, gözleri gün batımı, atıyor çığlığı

Soluğumuza muhtaç kalan geceler.

Neden geldiğini unut istersen.

Çekil başından can sularımızın.

Yaşam henüz gözlerimize gülerken,

Konuğu ol sen, kırk yıl sonramızın.

Ali İŞÇİMEN

SEN VE BEN

Gül yanaklarından öpmek sonra

Bir elmayı dişler gibi

En güzel yerinden

Bedenim titrer

Ellerim uyuşur

Al işte sana mutluluk

Gözlerim gözlerinde buluşur.

Bir potada erimek gibi birşey bu

Bir yarımı bütünlemek ya da

Sen ve ben sadece ikimiz

Birlikten kuvvet doğar hesabı

Günden güne büyümekte

Gönlümüzde sevgimiz...

Bedri APPAK

HER AN

Öylesine sevdim ki seni

Belki de senden çok

Öylesine herşeyin içinde

Baktığım tüm güzelliklerde

Gündüz veya gecede

Refiye BEKİR

ASİ DÜŞÜNÜŞ

Gördüğüm bu yüzü

bu zavallı, yalancı gülüşü

tanımıyorum

Bu düş, başkasının düşü.

Attığın küçük adımları

bu korkak, çekingen satırları

silemiyorum.

Bu düşüş, başkalarının ürünü.

Kavga ettiğimiz anları

O inatçı, çılgın tavırlarını

bulamıyorum.

Asi düşünüşün sana özel

Elimde değil, duramıyorum.

Hüseyin ÖZER

SENİ YİTİRMİŞLİK

Seni yitirmişliğin

Tam ortasındayım şimdi,

Yeniden başlıyor

Kâbuslar yeniden

Daha bir gün bile olmadı ayrılalı

Yüreğimin yarıldığını

Hissettim...

İçimdeki güneş batıyor

Ve ben gecenin sessizliğini

Üstüme örtüyorum yavaş yavaş

Bir rüyadayım sanıyorum

Halbuki yorganım açılmış

Seni saramamamının ezikliğiyle

Tekrar uyumaya çalışıyorum.

Oyunlar oynuyorum kendi kendime

Bana bakışın var ya

Ayrılışın,

Gülüşün

Gözlerin.

Seni özlüyorum

Her defasında

Hep seni özlüyorum

Sen korkularınla başbaşasın

Bense bir kez daha yenildim

Sana

ve sevgiye...

Alper AKDENİZ

ŞİKAYET

Böyle aşk olur mu

Bir dargın bir barışık

Bıktım artık yaşamaktan

Bu sevdadan bu aşktan

Bir dargın bir barışık

Bıktım artık yaşamaktan

Sevda böyle olur mu?

Kalp böyle kırılır mı?

Bıktım artık yaşamaktan

Bıktım seni sevmekten

Bıktım artık aşkından

Bıktım bıktım avutmaktan

O YILLAR

Hayattan çaldığımz mutlu yıllardı onlar

Tüm bir ömrün yerini tutan yıllardı onlar

Bir daha yaşanamaz belki de bir hikaye

Belki de masal gibi geçen yıllardı onlar.

Neşe Argun S.

AĞLARIM

Düşüp cenaze olan gül yapraklarına,

İnleyen şiirlerimin mısralarına,

Geçip giden o güzel zamanlarıma

Ağlarım beni terkeden sevgili sana...

Depremde inleyip, yok olan kimselere,

Anadan öksüz, babasız yetimlere,

Aşk ateşi ile yanıp, sevda çekenlere,

Ağlarım vatan için şehit düşenlere.

Metin DİKİŞ

UYKUSUZ GECELER

Sensizliğe alışmadığım

Bu soğuk yatak

Neden bana

Böylesine düşman?

Isınamıyorum bir türlü

Üşüyorum ölesiye

Duyuyor musun?

Nasıl da takırdıyor dişlerim

Seni düşleyeceğim yine

Umutsuz.

Hayaline sarılacağım sımsıkı.

Yüreğimde

Sımsıcak seller oluşacak,

Sana akacakmış gibi

hayallerim,

Taşa çarpmış bir sırça gibi

Paramparça olduğunda

Yine

Kutupların ayazında kalmışçasına

Üşüyeceğim.

Kalkıp çıkacağım

Kentin ıssız sokaklarına

Sokak köpekleri

Ters ters bakacaklar bana

Hırlayacaklar, havlayacaklar

kim bu dercesine.

Sarhoşun biri

Kırk yıllık dostummuş gibi

Sokulacak yanıma

Abi, bir sigara versene diyecek

Sigara paketini uzatacağım ona

Çakmağımın ışığında

Uzun uzun süzecek beni.

Belki de diyecek

Bu da bizden biri.

Gel be abi oturalım şuraya

Anlatayım sana, ne dertlerim var

Bir vefasızı sevdim bir zamanlar.

Beni terkettiğinden beri

Hep içerim bu zıkkımı.

Neylersin be abi,

Unutabilmenin var mı başka çaresi?

Kendi terkedilmişliğim,

Yetmezmiş gibi bana

Oturup teselli vereceğim ona.

Sigaralar yakılacak peşpeşe

Paket boşalıp bittiğinde,

Gün ağarmış olacak,

İyi uykular dileyeceğiz birbirimize.

Yitik umutlarımız peşimizde

Evlerimize yöneleceğiz.

Onda, akşam da olsa,

Yine meyhaneye gitme,

Bendeyse sana kavuşma özlemi.

Bir meyhanenin

Sigara ve anason kokulu havasında

Unutmak mümkün olsa seni,

İnan bana sevgilim,

Balik olurdum kadehlerde.

Ben ağlamakta buldum,

Sensizliğe katlanmanın yolunu.

Sensiz geceler öyle uzun

Bu gecenin de sabahı var mı?

Bilemiyorum.

Belki de bu gece

Gözyaşlarımda boğulurum.

Ve seni,

Sensiz yaşamaktan kurtulurum.

Özcan NEVRES

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!