ROTA: Bademler

Güncelleme Tarihi:

ROTA: Bademler
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir dostluk adresi

Tiyatroyla 63, sinemayla 40 yıl önce tanıştı. Sanatla, çiçekle, sevgiyle içiçe yaşıyorlar. Barışçı insanların beldesi Bademler, size farklı yaşam deneyimleri sunuyor.

Türk Sineması ilk uluslararası ödülünü 1964'te Berlin'de aldığında, ‘‘Susuz Yaz''a verilen minik Altın Ayı heykelciği, o yıllarda susuzluktan kıvranan Bademler Köyü'nü de dünyaya tanıttı. Filmin yönetmeni Metin Erksan, Necati Cumalı'nın 1950'li yıllarda Urla'da avukatlık yaparken tanık olduğu bir olayı anlattığı ‘‘Susuz Yaz''ı çekmek için sanatı seven, 1937'de kurdukları tiyatroda sanatla içiçe yaşayan Bademler'i özellikle seçmişti. Biz de bu hafta rotamızı Bademler'e çevirdik. Ne de olsa dağ taş yeşerdi, börtü böcek uyandı, dallarda tomurcuklar fışkırdı. Hava mis gibi bahar kokuyor. Tam piknik zamanı. Düşündük ki bu kez alışılagelmiş piknik yerlerine itibar etmeyelim, tertemiz sokakları, bembeyaz evleri ve sıcak kalpli dost insanlarıyla Bademler'e konuk olalım.

SEFERİHİSAR'a bağlı Bademler Köyü'nün tarihi 200 yıl öncesine gidiyor. Yumuşak eğimli bir yamaçta kurulu köy, önceleri bağcılıkla uğraşmış. 1940'lı yıllarda susuzluğun da etkisiyle Ege'nin küçük yapraklı kaliteli tütününü yetiştirmeye başlamış. Çok emek isteyen ancak fazla para getirmeyen tütüncülük 1970'li yıllara kadar sürmüş. Sonra adı hala saygıyla anılan Mahmut Türkmenoğlu, köyünü çiçekçilikle tanıştırmış. Yörenin ilk köy kalkınma kooperatifini kuran Bademler halkı, o gün bu gündür kalplerinin tüm sıcaklığını binbir renkli, güzel kokulu çiçeklerle dünyaya sunuyor.

1270 nüfuslu Bademler'de Avcılar Derneği, Kültür Sanat Derneği, Gençlik Spor Derneği, Atatürk Kütüphanesi Şubesi, Kalkınma Kooperatifi, Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Teknisyenliği, ilköğretim okulu, sağlık ocağı ve eczane var. 170 Bademlerli de yaşamını Almanya'da sürdürüyor.

Doğayı keşfetmek

KÖYÜN bitiminde yeşil yamaçlara ulaştığınızda kendinize oturacak bir yer beğenin. Sonra doğayı keşfe çıkın. Dikkatli yürürseniz minik çalıların arasından fışkıran pembe, mor, kırmızı dağ lalelerini ezmezsiniz. Bizim koparmaya kıyamadığımız lalelerin kökleriyle çıkarılıp satıldığını, bu nedenle sayılarının hızla azaldığını söylediler. Çimenlerin ve makilerin arasında başları dimdik mor zambaklar, ismini bilmediğim eflatun çiçekler, rüzgarda ağırbaşlılıkla salınan ballıbabalar, orada burada gülümseyen iri sarı papatyalar var. Biraz ilerde çocukluğumuzda evcilik oynarken çatal diye kullandığımız otları görmek beni sevindirdi. Sonra, çimenlerin dibini, toprağı keşfetmek için boylu boyunca kilime uzandım. Tanrım, ne çok karınca böcek var. Tepeden bakınca göremediğim uçuç böcekleri siyah benekli kırmızı kanatlarıyla, sarı papatyanın yapraklarında gezintiye çıkmış. Karıncalar her zamanki gibi çalışkan. Kendisinden büyük bir ağaç kabuğunu sırtlamış götüren ekip başının peşinde ip gibi dizilmişler. Bu kalın siyah kabuklu böceğin adı ne bilmiyorum ama hiç yabancı değil. Pembe bir lalenin göbeğinde güneşlenen çekirgenin keyfi de yerinde.

Kahvede sohbet

PİKNİK sonrasında Bademler'e uğrayın. Meydandaki köy kahvesine oturun. Kalabalık olduğuna bakmayın, konuklar için her zaman yer bulurlar. Selamlaşmanın ardından sohbet başlar, çaylar içilirken de koyulaşır. Tarımdan spora, çiçekten tiyatroya kadar çeşitlidir sohbet konuları. Okur yazar oranı yüzde yüz olan Bademler'de 1937'de subay öğretmen Mustafa Hamarat'ın kurduğu tiyatroda babaları, dedeleri rol almış Bademler Halkı'nın önemli bir bölümü de 1963'te çekilen Susuz Yaz filminde figüranlık yapıp sinemayla da tanışmış. Renkli anılar sıralanır peşpeşe, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız.

KAHVEDE otururken hemen karşıda duvarlarında oyun oynayan çocukların sembolize edildiği bina dikkatinizi çekebilir. Eğer şanslıysanız Musa Baran Bademler'dedir ve Türkiye'nin ilk ve tek Çocuk Oyuncakları Müzesi'ni gezebilirsiniz.

BADEMLER'e gidip çiçek seralarına uğramamak olmaz. Kooperatifin seralarında pazar dahil her gün görevli bulabilirsiniz. Kesme çiçek ve hazır fide varsa alabilirsiniz, Laf aramızda yörenin en güzel karanfil çelikleri Bademler'de yetişiyor.

Ne yapılır?

HAFTA sonu hiç kimse erken kalkmaktan hoşlanmaz. Son günlerde hava öylesine güzel ki evde de oturulmaz. Kente yakın bir piknik yeri bu nedenle çok uygun. Bu hafta sonu dilediğiniz saatte kalkın. Kahvaltıyı Bademler'e giderken yol boyunca raslayacağınız birbirinden güzel yerlerden birinde yapabilmek için eski yolu kullanın. Sucuklu, yumurtalı, omletli ağzınıza layık bir pazar kahvaltısından sonra Bademler'e yollanın. Yelki'yi geçtikten sonra tabelalar size yolu gösterecek.

BADEMLER'e ilk gittiğimde köy girişindeki kabristan dikkatimi çekmişti. Yıllar sonra bir benzerini Edremit'in Tahtakuşlar köyü'nde gördüğüm kabristan, yöre insanının ölümü algılayışını, sevgi, saygı ve vefaya dayalı yaşam felsefesinin en güzel kanıtıydı. Allı yeşilli yazmaların bağlandığı mezar taşları, rengarenk çiçeklerle süslü kabirler, ölenlerin sevdiklerini hiç terketmediklerinin de en güzel kanıtıydı. Kabristanı geçtikten sonra köy içinde bir gezinti yapın. Yolda rastlayacağınız genç yaşlı, çoluk çocuk herkes ‘‘Hoşgeldiniz'' deyip hatır soracak, bir çay içmeye davet edecek. Bahçelerde eşinen tavukları, analarının peşinden ayrılmayan kuzuları, sizi büyük bir dikkatle süzen bakımlı köpekleriyle Bademler size çok hoş kırsal yaşam deneyimleri sunacak.

Ne yenir?

BADEMLER'de piknik yapacaksanız yiyeceğinizi yanınızda getirebileceğiniz gibi oradan da alabilirsiniz. Meydanda çok hünerli köfteci ve börekçi var. Karnınızı gezinti sonrası yol üzerindeki kendin pişir kendin ye restoranlarda da doyurabilirsiniz. İzmir-Seferihisar arasında çok sayıda balık restoranı da var zaten.

Nasıl gidilir?

BADEMLER'e 320 numaralı belediye otobüsüyle gidebilirsiniz. Özel otomobilinizle giderseniz daha rahat gezersiniz. Bademler, İzmir'e 35, Seferihisar'a 9 kilometre.

Hava durumu

HAFTA sonunda sıcaklık artıyor. Bulutlanma olabilir ama yağmur beklenmiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!