Æ Moda çok geniş bir ufuk. Sizde neleri çağrıştırıyor?Æ Bu sorunun yanıtı hep şöyle başlıyor; "Moda benim için yaşam biçimi." Ama ben böyle düşünmüyorum açıkçası. Koca bir dünya burası. Farklı kültürler, yaşam biçimleri, değişik koşullarda yaşayan insanlar... Bir yanıyla gelişip ilerleyen, bir yanıyla kendini bitiren düzen. Moda benim için yaşamı güzelleştiren şeyleri içeriyor. Değişim ve gelişime açık kültürlerde moda bazen toplumun genel çizgisini belirleyen gösterge oluyor. Buna sektörel kısıtlama getirmek bence modanın genel kapsamını algılayamamak. Benim sektörel çizgim haute couture olarak görünebilir ama bu kreatör olarak yaratıcılığımı kısıtlayan bir durum değil. Moda, tasarımlar ve akımların kaynaştığı çizgide oluşuyor. "İnsanın kendini şımartma özgürlüğüdür" moda benim için. İnanın ben de modanın lüks olduğunu düşünüyorum. Benim için lüks, mevcut yaşam koşulumun dışında, bana mutluluk verecek bir şey yapmak. Kendimi sevmek ve sevindirmektir. Bunu insanlarla paylaşmak da benim yaşam dilimdir.
Barış Manço’nun kostümlerini tasarladı1958 İzmir doğumlu. İngilizce dil eğitiminin ardından İngiltere’deki eğitimiyle beraber modacı olarak çalışmalarına başlayan Kayıtken, yurt dışında sürdürmeyi hedeflediği tasarımcılığa, annesini kaybedince döndüğü İzmir’de devam etti. Barış Manço’nun sahne kostümlerini tasarlayarak popülarite kazandı. TRT’ye çektiği ilk moda kliplerine daha sonra Kanal D, İnterstar, Kanal E, Ege TV gibi kanallarda devam etti. Esin Moralıoğlu, Alp Kırşan gibi onlarca manken yetiştirdi.
BENİM İÇİN EMEK ÇOK ÖNEMLİÆ Ya yeni projeler ve çalışmalarınız? Æ Bir sürü şey yapmak istiyorum aslında, ama düzenliyim ben. Her şeyi tam anlamıyla yapabilmek benim için önemli. Bu da programlar yapmama ve onlara uymamı sağlıyor. Uğurkan Erez’le onun koreografisi, benim yeni koleksiyonlarımın buluştuğu; farklı ülkelerde sergileyeceğimiz çalışma yapmayı düşünüyoruz. Bunun dışında bir süredir iç dekorasyon fena halde bir kolumdan çekiyor. Çok araştırıp daha donanımlı olmak gerekiyor. Şimdilik kendi ve arkadaşlarımın mekánlarıyla arzumu tatmin ediyorum. Ayrıca, İzmir’in toplanacağı, müziğinden yemeğine ve ortamına kadar tasarım konseptimin vurgulanacağı davet düşünüyorum. Çünkü, en başından beri koşullar beni nereye çağırırsa çağırsın ben bu şehirde yaşamayı ve emek vermeyi tercih ettim. Şimdi kendimi İzmir için daha fazlasını yapabilecek kadar donanımlı hissediyorum. Sürekli değişim, gelişim içinde olarak İzmir’i İzmir yapan değerler içinde yer almayı istiyorum.
TRENDLERİ ŞARTLAR OLUŞTURUYORÆ Bu kışın trendleri neler olacak? İpuçları alabilir miyiz?Æ Moda çevre koşullarından etkileniyor. Kasım ayındayız, 'eldivenler, bereler çok moda olacak' desem şimdi inandırıcı olacak mı? Şartlar biraz da trendleri oluşturuyor. Kumaşlar değişti çünkü. Küresel ısınma artık pamuklu ve doğal dokulu kumaşları kullanmayı ve çok kalın giyinmemeyi gerektiriyor. Birkaç sezondur metalik renklerin yoğun bir etkisi var. Ancak ben, siyah ve beyazın tüm renklere karşı olan avantajını koruduğunu düşünüyorum. Botlar, çizmeler, platformlar, feminen çizgiler hakim. Yüksek beller geri geldi. Haute couture da ise eskiye oranla çok ciddi özgürlük var. Uzun ve kısa, abiyeleştiler. Minik kokteyl elbiseleri çok popüler. Bence bir şeyin moda olması için öncü olması gerekiyor! Aksesuarlar... Bu dönemin gerçek trendi. Farklı giysiler oluşturmayı ve olmayı sağlıyor. Giysiniz aksesuar seçiminizle kişiselleşiyor. Moda dışavurumdur. Ruh halinizi, içinizi insanlarla paylaşma yolunuzdur. Kıyafetlerimiz, mekanımız bizi çoğu zaman sözlerimizden çok ele verir.
Hazine geri dönüyorDENİZLİ'de atık kağıtları toplayarak ekonomiye geri kazandıran, elde ettiği geliri ağaçlandırma çalışmalarına harcayan Doğa ve Çevre Vakfı (DOÇEV), atıkları ayrıştırarak içindeki dergi, kitap, roman, ansiklopedi gibi bilim, kültür ve edebiyat yayınlarını eksik sayılarını tamamlayarak yeniden kullanıma sunuyor. Tasnif edilen, bakımı yapılan yayınlar ihtiyacı olan okullara, okuma evlerine, cezaevi kütüphanelerine, kişi ve kurumlara dağıtılıyor.
