Kocaoğlu’ndan veryansın

Güncelleme Tarihi:

Kocaoğlu’ndan veryansın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2013 17:13

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP’hih düzenlediği ağaçlı yol eyleminden sonra,basbınm mensuplarının soruları üzerine, Vali Mustafa Toprak ve Çevre ve Şehircilik Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdürü Erkan Yaşacan’ı sert sözlerle eleştirdi.

Haberin Devamı


“Sayın Kentsel Dönüşüm İl Müdürü Beyefendi 657 sayılı yasaya tabi olan bir devlet memurudur. Bu il müdürü zat-ı muhterem, İzmir’e geldiğinden bu yana, herkese akıl öğretmekte, İzmir’in sağına soluna belli yaftalar takarak, İzmir vatandaşının kafasını karıştırmaktadır. Biz gecikmesine rağmen 7-8 yerde onay aldık ve buralarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim uyguladığımız yasa 5393 sayılı yasanın 73’ünciü maddesidir. Bu madde insana, insan haklarına, demokrasiye, orada yaşayan insanların hakkına ve mülkiyet hakkına saygılı olan tamamen uzlaşmacı bir yöntemdir. Pek çok bölgde önemli ilerlemeler kaydettik.”

Söz söyleme hakkı yok

“Sayın muhterem il müdürü aykırı bulduğumuz, uygulamadığımız yasayla dönüşüm yapıyor. Elinde bir meziyet varsa, eğer bir iş bilirliği varsa, kendisi o ceberrut yasa ile kent dönüşümünü yapsın. Türkiye Cumhuriyeti’nde hiç kimsenin bize söz söyleme hakkı yoktur. Biz Kadifekale’de bu belediyenin kasasından 250 milyon lira çıkartarak, TOKİ ile çıktığımız yolda, daireleri biz vereceğiz sözüne rağmen vazgeçseler de, bir kısım daireleri 75 milyon TL’ye alarak, hemşerilerimize sözümüzü yerine getirmek için kent dönüşümü yaptık. Bize bu konuda, hiçbir cepheden, hiçbir Allah’ın kulu bize bir şey söyleyemez.”

Haberin Devamı

İstifa eder siyaset yapar

“Bu il müdürü eğer siyasete çok hevesli, devletin değil hükümetin bürokratı ise, hatta bakanın bürokratı ise, hatta ve hatta herhangi bir siyasi partiden milletvekilinin bürokratı ise ona tavsiyem onurlu olan, etik olan davranışı yapmasıdır. İstifa eder, siyasetini yapar. Biz devlet memurluğundan siyasete geçmedik. İstifasını yapar, aday olur, seçim kazanır. Gelir siyaset yapar. Bir bürokratın, 1 milyon 120 bin oyla, yüzde 56,7 oyla seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı’nı eleştirmeye, ona akıl öğretmeye, kent dönüşümünü öğretmeye, yol yordam öğretmeye ne haddi vardır, ne hakkı vardır. Herkes haddini bilmek zorundadır. Artık bürokrasiler, bürokratlar, iktidar partisinin milletvekili, muhalefet partisinin bürokratı konumuna gelmiştir. Onun ekibi bunun ekibi noktasına gelmiştir.”

Haberin Devamı

Devletin valisi olmalıdır

“Vali Bey’in, Sümerbank konusunda ‘ben kanunları uygularım’ diyerek, orası müze olacak diye kendi kendine, tek başına hüküm vermesi, bu kentin doğasında, geleneğinde, yönetiminde yok. İl Özel İdaresi’nin maddi varlıkları yerel sermayedir, servettir. Bunu lise mezunu çocuk bilir. Devlette bürokrat olmaya gerek yoktur. Buna rağmen burada, buranın Ege Medeniyetleri Müzesi olmasına karşı çıkan kimse yoktur. Müze bu işin örtüsüdür. Bunu Vali Bey de çok iyi bilmektedir. Orada asıl yapılmak istenen, imar planlarında turizm bölgesi olarak gözüken alanın, arsanın satılması, elden çıkarılmasıdır. Bir yandaşa havale edilmesidir. Oradaki problem budur. Vali Bey’in bunu gizlemeye, saklamaya, üstünü örtmeye hakkı yoktur. Devletin valisi olmak durumundadır. İzmir’de yatırımcı en büyük kuruluş, Büyükşehir Belediyesi ve bağlı belediyelerdir. Vali Bey’in görevi, devlet adına, devlet kurumları adına, Büyükşehir ve buradaki resmi kurumlarla, devletle koordinasyonu sağlamaktır. Bizim hakkımızı Anakara’da savunmak, önümüze çıkan bürokratik engelleri kaldırmaktır. Vali Bey bu görevi yapmak zorundadır.”

Haberin Devamı

Belli kanadın temsilcisi gibi

“Vali Bey de, İl Müdürü gibi siyaset yapacaksa ki, tüm çıkışlarından, beyanatlarından siyaset yapmak istediğini, hükümetin, hatta hükümetin belli bir kanadının temsilcisi gibi İzmir’i yönetmek istediğini, bunca yıllık tecrübemle görüyorum. Geçen gün kendisine gittim, bunları kendisine tek tek anlattım. ‘Bunları biz diyalog içerisinde sürdürebiliriz, basından beyanat vermekle bunlar olmaz’ dedim. Tam tersini söylemişim gibi, basın üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ne bombardıman yapıyor. Sayın valimizin böyle bir hakkı yoktur. Yerel seçimlerde başka bir amaçla buraya geldiyse bunu da yapmaya hakkı yoktur. İzmir, İzmirli 4 milyon insan, tıpkı geçmişte olduğu gibi, Sayın vali de bu doğrultuda giderse, kanunu kullanıyorum diyerek, hakkaniyet içerisinde davranmadığı müddetçe karşısında Büyükşehir Belediyesi’ni ve İzmir halkını bulacaktır. Ya belli bir hiyeyarşi içerisinde birlikte çalışırız. Veya çalışamayız. Çalışamamak da benim problemim değildir. Beni getiren kararname değil, beni getiren 4 milyon İzmirlidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!