İzmir'in Efe'si dünyaya efeleniyor

Güncelleme Tarihi:

İzmirin Efesi dünyaya efeleniyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2008 00:00

Türk içkisi denilince dünyada akla ilk rakı gelir. Özel üretimlerin başlamasıyla gelişen sektör. Bugün sektörde tatlı rekabet yaşanıyor. Farklı ürünler tüketiciye sunuluyor. Akşamcıların artık yeni gözdeleri var. Olmazsa olmazları...

Bu hafta gerek marka bilinirliği, gerekse dağıtım ağının aktifliği ile önemli bir noktaya ulaşan, ve rakiplerine İzmir'den efelenen Efe Rakı'nın CEO'su Egemen Demirtaş'la söyleştik.

Æ Efe’nin serüveninden bahseder misiniz? Şimdi neredesiniz?

Æ Türkiye'nin ilk özel rakısını dört yıl önce ürettik. İlkleri gerçekleştiren, yenilikçi, genç ve dinamik bir marka olarak 2008'e büyüme odaklı stratejiyle girdik. Rakı sektörünün en büyük oyuncularından olduk. Çok uzun bir geçmişe sahip rakiplerimiz olmasına rağmen marka araştırmalarında ilk akla gelenlerdeniz. 2007'de gerçekleştirdiğimiz 142 milyon YTL ciro ile bir önceki yıla göre yüzde 42 büyüdük. 2008'de ise 250 milyon YTL ile 2007’ye göre ciroda yüzde 80 artış hedefledik. Üretim ve dağıtım sürecinde inovasyonu temel alan yaklaşımı ile Efe bugün dünya markası olma vizyonu ile yönetiliyor. Eylül 2007’de dünyanın en büyük içki üreticisi Diageo, ürünlerinin Türkiye dağıtımı için Efe’yi seçti. Bu iş ilişkisi kapsamında; J&B, Smirnoff, Johnnie Walker gibi dünyaca ünlü markaları bünyesinde bulunduran Diageo, Türkiye’nin portföyündeki ürünlerin satış ve dağıtımını Efe üstlendi. Efe, ithal içkiler grubunda lider konuma ulaştı. Rekabet Kurulu’nu tek satıcılık anlaşmalarını iptal etmesiyle Efe ürünleri Türkiye'de 40 bin noktada tüketiciye ulaşacak. Tekel döneminde ağırlıklı olarak erkeklerin tükettiği rakıyı şimdi bayanlar da tercih ediyor. Rakı tüketicisinin gençleştiğini de söyleyebiliriz. Bu firmaları çeken bir gelişme. Premium markalara yönelme var. Tüketicinin şişe başına ödediği bedel artıyor. Pazara farklı tatla çıktığınızda tüketici markayı benimsiyor. Bunun için de sert içki olarak bilinen rakıyı tüketicilere değişik tatlarda sunmayı istiyoruz. Türkiye’nin ilk özel rakısını üreten Elda, rakıyla başladığı üretim zincirine kısa sürede "Klasik Efe", "Efe Yaş Üzüm" , "Kara Efe" , "Organik Efe", "Sarı Zeybek", "1907" ve "Çilingir" markalarını ekledi. 2007'de Torbalı'da kurduğumuz tesislerde üretilen İdol şaraplarını portföyüne ekleyen Efe, bu yıl yine inovatif ve farklı ürünlerle tüketiciyle buluşacak.

Genç yaşta CEO oldu

1977 doğumlu Egemen Demirtaş, İzmir Amerikan Lisesi’nin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. 2002'de içki ithalatı ve dağıtımında uzmanlaşan Demirtaş Gıda'yı kurdu ve 2006'ya kadar genel müdürlüğünü yürüttü. 2002'de Elda İçecek ve Enerji Hizmetleri Şirketi'nin proje ve yatırım koordinatörü oldu. 2004'te Efe Alkollü İçecekler ve Elda şirketlerine koordinatör olarak atandı. Şubat 2006’dan itibaren bu şirketlerin CEO'su oldu. Demirtaş, Geleneksel İçki Sanayicileri Derneği’nin de başkan yardımcısı.

Büyüme sürecek

Æ Peki hedefleriniz, planlarınız, dünyaya açılmada uygulayacağınız strateji?

Æ Efe, 2008'de önemli aktivitelere ve kampanyalara imza atacak. Hedefimiz bu yıl da Efe markasını tüketicilerle doğru yerde buluşturmak, pazar payını artırmak. Büyüme hedefimiz yüzde 20. İnovasyon yatırımlarına devam edeceğiz. Elda’nın premium, yaratıcı ve tüketicinin isteklerine uygun üretim çizgisi sürecek. Dağıtım ağımız, en büyük gücümüz. Kanada’dan Avusturalya’ya uzanan zincirde artırmayı planladığımız ihracatımız Efe’nin hedeflerine ulaşmasında önemli. Almanya ve tüm Avrupa ülkelerine, KKTC, Avustralya, Japonya, Kanada ve ABD’ye ihracat yapıyoruz. Pazara Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya ve Danimarka’yı da ekleyeceğiz.

Marka sayIsI arttI

Æ Üretim çeşitliliği artınca rekabet de geliyor. Sektördeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Æ Alkollü içecekte üretim 125 milyon, tüketim ise 45 milyon litre civarında. Büyümeyen bir pazarda marka sayısı arttı. Piyasa koşullarının artık yeni oyuncuların pazara girmesini teşvik etmediğini görüyoruz. Marka sayısının artmasına karşın, üretim artamıyor. Bu nedenle orta vadede pazardan elenenler olacağını öngörmek mümkün. Temmuz 2007’de başlayan bandrol uygulaması; sektörde yaşanan kayıtdışı sorununun çözümü için önemli. Kaçağın önlenmesi ile sektör firmalarının pazardan daha fazla pay alacağını düşünüyoruz. Sektörün rahat soluk alması satış noktalarına baskı yaparak tek ürün sattırma döneminin sona ermesiyle mümkün olacaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!