İlk iş belediyenin şifrelerini kırdık

Seçim sürecinde kara bir propagandayla mücadele etmek zorunda kaldıklarını dile getirerek söze başlayan Pekdaş, “Ancak bu kara propaganda ne bizim, ne bizimle birlikte yürüyen yol arkadaşlarımızın enerjisini azalttı. Her zaman doğru bildiğimiz yolda ilerledik. Bu propagandayı yapanlara en iyi cevabı Konaklı yurttaşlarla birlikte sandıkta verdik” dedi. Konak’ta katılımcı demokrasi anlayışıyla yola çıktığını dile getiren Başkan Pekdaş, “Konak’ı herkesle birlikte, ‘öteki, beriki’ demeden, bir arada, Konaklılarla birlikte yöneteceğim. İlk olarak belediyenin şifrelerini kırarak, halkın belediyesi olma yoluna ilk adımımızı attık” diye konuştu. Göreve geldiklerinde en önemli sorunlarının MERBEL’in kaybettiği ihalenin yarattığı tedirginlik olduğunu kaydeden Pekdaş, şöyle devam etti; “470 çalışanımız ya ihaleyi kazanan taşeron şirketin dayattığı ücrete tabi olacak ya da işsiz kalacaktı. Bürokratlarımız, sendika yöneticilerimiz ve meclis üyelerimizin gayretli çabaları sonucu sorunu şimdilik çözdük. Kalıcı çözüm için ihale kanununda düzenlemeye gidilmesi gerekiyor.”

GÖRMEZDEN GELİYOR

Konak’taki tarihi aksın ortaya çıkarılması ve kültür-sanat yatırımlarıyla ilgili merkezi hükümetten gereken yardımı alamadıklarını kaydeden Pekdaş, “Bakanlığın da bu konuda katkıda bulunması lazım. Maalesef konu İzmir olunca görmezden geliniyor. Konak önüne gelenin hoyratça kazma yeri değil. Bu konuda duyarlılık bekliyoruz. Maalesef valilik bu yıl emlak vergilerinden bu işler için harcanması gereken payları her türlü yazışma yapılmasına rağmen halen göndermedi” diye konuştu.

Abesle iştigal

Konak Tünelleri Projesi’ne tepki gösteren Başkan Pekdaş, “Bu inşaat nedeniyle bir mahalle yok edilmek üzere. Bu tünelin ÇED raporu, ihalesi, planı, zemin etüdü yapılmadı. Ulaşım master planına dahi dayanmayan bu yol vatandaşların en temel yaşam haklarını tehdit etmeye başladı. Evler boşaltılmak isteniyor. Ancak, ne insanlarla, ne de belediye ile görüşme yapılıyor. Burası İzmir’in en eski mahallelerinden biri. Bu tarihi koruyarak yatırımların yapılması gerekir. İzmir, Dubai gibi sonradan kurulan bir şehir değil. 8 bin 500 yıllık tarihe sahip bir kent. Bu projenin hayata geçirilmesi abesle iştigalden başka bir şey değil” dedi.