Biyodizel nedir?Biyodizel, genellikle bitkisel yağlardan (kanola, aspir, soya, pamuk, palmiye) ve bitkisel atık yağlardan (evsel atık yağ- ticari mutfak atık yağı, endüstriyel atık yağ vb tüketimlerden kaynaklanan atık yağlar) hayvansal yağ (mezbaha,
balık yağı, tavuk yağı vb.) trans esterifikasyon yöntemi ile üretilen dizel araç yakıtına verilen addır. Son yıllardaki küresel ısınma ve Kyoto protokolü gereği gelişmiş ülkelerde biyodizel kullanımı önem kazanmıştır. Petrol fiyatlarının 60 dolar seviyesine çıkması yine biyodizel üretimine hız vermiştir. Gelecekte taşıt enerjisinin iki konuda gelişeceği öngörülmektedir. Hidrojen ve biyodizel. Hidrojen enerjisi yeni büyük yatırımlar ve araçlarda köklü değişiklik gerektirir. Oysa biyodizel kısa vadede motorda önemli değişikliğe gereksinim duymayan, çevreci bir yakıttır. Biyodizel için atık yağlar kaynak olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de 350 bin ton bitkisel atık yağ olduğu tahmin ediliyor. Mevzuat gereği, bunların toplanıp imha edilmesi gerekir. Bu atık yağlar biyodizel yapımında kullanıldığında çevre kirlenmemiş, ekonomik katkı sağlanmış olmaktadır.
Biyodizelin hammaddesi nedir?Biyodizelin hammaddesi bitkidir. Bitkiler fotosentez yolu ile atmosferdeki karbon dioksiti alırlar. Bitkilerden elde edilen biyodizelin yanması sonucu yine karbon dioksit oluşur. Biyodizelin en önemli avantajı karbon dioksiti nötralize etmesidir. Böylece atmosferde karbon dioksit geri dönüşümü gerçekleşmektedir.
Yayınlanmış birçok eserleri bulunuyorMuğla Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Balcı, aynı zamanda Kimya Bölümü’nde öğretim üyeliği görevini de yürütmektedir. Çevre bilimlerinde, özellikle su ve deniz kirliliği konusunda çalışmaları olan Balcı’nın çok sayıda yayınlanmış eseri bulunmaktadır.
Kullanılmış yağ lavaboya dökülmemeliAtık yağların zararları nelerdir?Kullanılmış bitkisel ve hayvansal atık yağların en fazla oluştuğu yerler; hazır
yemek tesisleri, fast foodlar, lokantalar, restoranlar, oteller, aş evleri, balık kızartma yerleri ve hastane mutfaklarıdır. Bitkisel ve hayvansal atık yağların oluşmasına neden olan bu yerlerle evlerde kullanılan atık yemek yağları kesinlikle lavaboya dökülmemelidir. Kullanılmış yağlar lavaboya döküldüğü zaman dren sistemine sıvanır, kanalizasyon borusu içindeki atıkların yapışmasına ve zamanla borunun daralmasına neden olur. Kanalizasyona dökülen atık yağlar mıknatıs gibi diğer atıkları tutar. Kanalizasyona dökülen yağlar atık su arıtma tesislerine zarar verir. Evsel atık sular genel olarak biyolojik olarak arıtılır. Evsel atık suda bulunan yağları biyolojik olarak arıtmak mümkün değildir. Ayrıca biyolojik arıtmada faaliyet gösteren bakteriler yağ ve gresle kaplanarak aktiviteleri engellenir. Atık su kirliliğinin yüzde 25 oranında kaynağını, kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlar oluşturmaktadır.
