20 metredeki suyu şimdi 700 metrede zor buluyoruz

Güncelleme Tarihi:

20 metredeki suyu şimdi 700 metrede zor buluyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2007 21:16

Aslı Musal, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği’nden mezun olur olmaz kurduğu Egesis Çevre Teknolojileri şirketiyle Ege’nin önde gelen firmalarından oldu. Türkiye’de birçok ilkin yanısıra yurt dışında da arıtma tesisleri kuran iki çocuk annesi Musal ile yoğun çalışmalarından, projelerinden ve küresel ısınma belirtilerinden konuştuk.

20 metredeki suyu şimdi 700 metrede zor buluyoruz
Onbeş yılda çok yol katetmişsiniz. Nereden nereye geldiniz?Æ Egesis’i kurduğumda, İzmir ve çevresinde site ve küçük endüstriyel tesislerin arıtmalarını yapıyorduk, bugün Çorlu’dan Diyarbakır’a, Antalya’dan Trabzon’a, Türkiye’nin dört bir yanında çok büyük projeler gerçekleştiriyoruz. Son yıllarda Romanya, Rusya ve Suriye ile yurt dışına da açıldık. Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştirdik. Çevre mühendisliği son yıllarda parlıyor, mesleğinizi seçerken farkında mıydınız?Æ Aslında idealim mimarlıktı, ama tasarım ve çizim içeren mühendislik dalı da kabulümdü. Her işte bir hayır olduğunu yıllar gösteriyor insana. Eskiden insanlar park, bahçe düzenlediğimizi zannederken şimdi çevre sorunlarıyla mesleğimizin popülaritesi arttı. Şimdi soranlara çevre mühendisliğini ben tavsiye ediyorum.Kötü gidişat artacakMeslekten biri olarak küresel ısınma size de endişe veriyor mu?Æ 15 yıl önce Kemalpaşa’da 20 metreden kaliteli su çıkarken, şimdi 700 metreden çıkan su kalitesi düşük. 20 sene öncesinde temeli atılan Beydağ Barajı geciktiğinden Ödemiş ovasında su seviyeleri yalnızca bu yıl 20 metre geriledi, kuyularını yenileyemeyen çok çiftçinin mahsulü tarlasında kurudu. Çevre bilinci istenen düzeye gelmedikçe, daha çok oksijen kaynağına ihtiyaç varken ormanlar tükendikçe bu kötüye gidiş maalesef hızlanarak artacaktır.Okullarda asit yağmurlarını anlatıyoruzÇevre bilinci küresel ısınmaya rağmen oturtulamadı. Bu konuda neler yapıyorsunuz?Æ Çok ağır para cezaları ödemeden emniyet kemeri takmaya bir türlü alışamadık, alışınca da takmazsak camdan fırlayacakmış gibi hissetmeye başladık. Dolayısıyla; sağlıklı çevre bilinci oturtulana kadar kirliliğin üretiminden sorumlu belediyeler ve sanayinin çok sıkı yaptırımlarla denetlenmesi şart. Biz kendi adımıza; işletmelerimizi en doğru ve sürdürülebilir çözümlere yönlendiriyoruz. Ama sanırım halkın bilinçlenmesi de çok önemli.Æ Çalıştığım firmamla, üyesi olduğum Mavişehir Rotary Kulübü gibi sivil toplum örgütleriyle bir çok sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Sanayicilere ve sektördeki personele ücretsiz olarak çevre bilinci ve yönetimi eğitimleri veriyoruz. Kolejlerden köy ya da varoş okullarına kadar mümkün olan her yerde çevre bilinci seminerleri veriyoruz; görsel masallarla ana sınıfı öğrencilerine asit yağmurunu anlatıyoruz.Kadın olarak şantiyelerde çalışmak, işçiyi ustayı yönetmek zor mu? Æ Ben kadınların bu konularda daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Çünkü duygusal zekaları erkeklere göre daha gelişmiş. Bu da büyük avantaj. İki çocuk annesisiniz ve çok seyahat ediyorsunuz. Zor olmuyor mu?Æ Eşim destek oluyor. Erken emekli olacağından bu işe ortak geleceğimiz olarak yatırım yaptık; öyle de oldu. Şimdi birlikte çalışıyoruz; işte ve evde hayatı gerçek anlamda paylaşıyoruz diyebilirim.Beş milyon dolarlık yatırımı bir milyon dolara çekmek mümkünTürkiye’de gerçekleştirdiğiniz ilkler neler?Æ Arıtmada kullanılan özel hazır bakteri kültürlerini Türkiye’ye ilk biz tanıttık. Arıtma çamurlarının bertarafı ve geri kazanımında önemli şirketlerin Türkiye temsilcisiyiz. abd’den getirdiğimiz patentli bir sistemle; beş milyon dolarlık yatırım maliyetlerini bir milyona çekebilmek mümkün. İşletme giderleri de düşüyor. Amerika’dan getirdiğimiz mobil bir tesisi Türkiye’deki tüm orta ve büyük ölçekli arıtma tesislerinde gezdirip deneme üretimi yapıyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi gibi birçok yerde inanılmaz olumlu sonuçlar aldık. Şu anda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?Æ Türkiye’de ilk organize bölge ölçeğindeki MBR yani virüs ve bakterinin dahi geçemediği çok ileri bir filtrasyon teknolojisini İTOB- İzmir Tekeli Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduk. Bu sayede arıtmanın kapladığı alanı altıda bire kadar düşürdük. Küresel ısınmayla suyun çok önem kazandığı günümüzde, arıtılmış suyun tamamen geri kazanılabildiği bilinen en ekonomik teknoloji.Dışarıya da yatırım varYurt dışında neler yapıyorsunuz? Æ Avrupa pazarına açılan, beyaz et sektöründe lider bir Türk firmasının Romanya’daki kuluçka tesisine AB kredisiyle atıksu arıtma tesisi kurduk. Rusya ve Suriye’de de deri sektöründe faaliyet gösteren büyük firmalara arıtma tesisleri kuruyoruz.İleriye dönük projeleriniz neler? Æ İzmir’de tehlikeli arıtma çamurlarını da kapsayacak merkezi bir geri dönüşüm tesisi kurmak istiyoruz. Amacımız küçük-orta ölçekli arıtma tesislerine de bu yüksek teknolojilerden yararlanma imkanı sunmak.AYÇE’NİN NOTUGeçtiğimiz hafta kaybettiğimiz askerlerimizin ardından çeşitli protestolar yapıldı. Bunlardan biri de siyah giyinmekti ki biz de röportajı yaptığımız gün birbirimizden habersiz simsiyah giyinmişiz. Ama artık yeter!! En büyük umudumuz bir daha terör konusunda protesto yapmamıza gerek kalmaması...
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!