Türkiye suda süper güç

Güncelleme Tarihi:

Türkiye suda süper güç
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2010 00:00

Ortadoğu’nun tarihinin en vahim su krizlerinden biriyle boğuştuğu iddiasıyla, bu durumun bölgede ‘yıkıcı sonuçlar’ yaratabileceği yorumunu yapan ABD Ulusal Kamu Radyosu, Türkiye’nin de bu açıdan ciddi bir ‘süper güç’ olduğunu ileri sürdü. Radyoya görüş bildiren Ortadoğu’da su uzmanı Prof. Hüseyin Ameri de, su kıtlığının Suriye ve Irak’ta Türklere kızgınlığı artırdığını savundu.

Haberin Devamı

ABD’deki Ulusal Kamu Radyosu (NPR), Ortadoğu’nun “en vahim su krizi” ile karşı karşıya olduğu, bu durumun bölgede “yıkıcı sonuçlara” yol açabileceği yorumunda bulunuldu.
Radyonun “Ortadoğu’daki Su Krizi Mutsuzluk ve Belirsizlik Getiriyor” ve “Su Kıtlığında Araplar ve Türkler Arasında Tansiyon Eğilimi Artıyor” başlıklarıyla iki bölüm halinde yayımlanan haberinde, üst üste üç yaz boyunca bölgede yeterli yağışın görülmediği, bu nedenle Irak, Suriye ve Türkiye’nin güneydoğusu ile Lübnan’da çiftlik arazilerinin kuruduğu belirtildi.
Karşılıklı iddialar
Son yıllarda görülen kıtlıklar ile Dicle ve Fırat nehirleri üzerine kurulan barajlar yüzünden, Ortadoğu’nun on yıllardan beri en vahim su kriziyle karşı karşıya olduğu yorumunda bulunulan haberde, Türkiye’nin Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde kurduğu dev baraj şebekesinin su kaynaklarını yüzde 50 oranında düşürdüğü şeklindeki Suriye ve Irak’ın iddialarına da yer verildi. Haberde, Türkiye’nin herkes için yeterli suyun olduğu, ancak Suriye ve Irak’ın kendi paylarına düşen suyu israf ettiği yolundaki görüşüne de işaret edildi.
‘Allah’a şükür, düzeldi’
Habere göre, Suriyeli ekonomist Nebil Sukkar, “Türkiye ile ilişkilerimizin kötü olduğu zamanlarda, anlaşmaya rağmen suyun akış miktarını düşürdüler. Ama şimdi Allah’a şükür, Türkiye ile mükemmel ilişkilerimiz var ve umut ediyoruz ki, suyun kesildiğini bir daha görmeyeceğiz” dedi.
Ortadoğu’da su konusunda uzman Colorado Maden Okulu profesörü Hüseyin Ameri ise, Türkiye’nin açıklamalarına yönelik olarak, “Türkler kısmen haklı” dedi. “Sorunun iklim değil, siyaset olduğunu” kaydeden Ameri, “Birçok Arap, Türkiye’nin kendini bölgesel süper güç olarak vurgulamaya çalıştığına ve bunun bir aracı olarak da suyun kullanıldığına inanıyor” görüşünü dile getirdi. Fırat ve Dicle nehirleri nedeniyle Türkiye’yi ‘süper güç’ olarak nitelendiren Ameri, su kıtlığının Suriye ve Irak’ta Türklere karşı duyulan kızgınlığı artırdığını” savundu.
İlk anlaşma işaretleri
Ameri, “Nihayet, yıllar süren gerginlikten sonra, bölgesel su idaresi konusunda bir anlaşmanın işaretleri görünüyor. Suriyeliler, Türkler ve Iraklılara, bir araya gelerek Dicle ve Fırat nehirlerinin idaresinde tek bir ekosistem gibi işbirliği yapmalarını tavsiye ediyorum. Bu, tarım ve sulama konularında yeni bir düşünce biçimini gerektiriyor” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Gün Kut da Arapların şikayetlerini eleştirerek, “Suyu israf etmeyi bırakırsanız, herkes için yeterli derecede su olacak. Nüfus artarken, gıdaya duyulan ihtiyaç büyürken, basit bir biçimde daha fazla su gönderilmesi için ısrar etmek bir işe yaramaz” dedi.

Haberin Devamı

Suyun gücü ve Yeni Osmanlıcılık

Haberin Devamı

NPR’ın haberinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun Fırat ve Dicle nehirlerini kontrol ettiği zamanlardan geçildiğine dikkat çekilerek, “Türkiye’nin Orta Doğu’ya yönelik açılımı bazen ‘yeni Osmanlıcılık’ olarak niteleniyor. Bu yeni yaklaşım, komşuları ticari bağlar, doğal gaz ve petrol boru hatları ve ortak elektrik şebekesiyle bağlamayı da içeriyor” denildi.

Yeni bir olgu: Su mültecileri

ABD Ulusal Kamu Radyosu NPR’nin haberine göre, su kıtlığı bölge insanlarına da zor günler yaşatıyor. Kuraklık nedeniyle 800 bin kişi geçim kaynağını kaybederken, bunların kentlere yönelmesi dolayısıyla Suriye ve Irak’ta yerlerinden edilmiş insanlardan oluşan yeni bir toplum ortaya çıkıyor. Nitekim uzmanlar da “Bereketli Hilal”de (Mezopotamya ve Doğu Akdeniz’i kapsayan bölge) iklimin ısınması ve su kıtlığı yaşanmasının “su mültecisi” adlı yeni olgunun oluşumuna neden olduğunu kaydediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!