Seyyar giyotin yaptılar

Güncelleme Tarihi:

Seyyar giyotin yaptılar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 1997 00:00

Haberin Devamı

Cezayir’ de şeriatçi terör, karşıtı olan devlet terörünü körükleyerek ülkeyi korkuevine çevirdi. 4 yıldan beri süren kabus, insanların bir arada yaşamasını sağlayan her türlü kuralı ortadan kaldırırken gündelik olay haline gelen terör saldırıları can güvenliğini tamamen ortadan kaldırdı. Cezayirliler, terörde birbiriyle yarışan hükümet güçlerinden ve islamcılardan gelen saldırılar yüzünden ruh sağlıklarını kaybetti.

Cezayir'de bir kısır döngü haline gelen terör batağının boyutları hakkında en son ve çarpıcı bilgileri, İngiltere'ye sığınan Cezayir eski güvenlik gücü görevlileri verdiler. The Independent gazetesine itiraflarda bulunan sığınmacılar hem islamcı teröristlerin hem de güvenlik güçlerinin akıl almaz işkence ve cinayetlerini kanıtlarıyla örneklediler.

Şiddetin bir ayağını oluşturan dini terör grupları o kadar ileri gittiler ki, bastıkları köylerde insan kıyımını daha çabuk ve kolay yapabilmek için artık yanlarında ‘seyyar giyotin’ taşımaya başladılar. Örneğin İslami Silahlı Grup (GIA) militanları baskınlara bir kamyonetin üstüne monte ettikleri giyotinle gider oldular. Böylelikle çok kısa sürede daha fazla insanın kafasını kesebiliyorlar. Dünyanın en kanlı terör örgütleri arasına giren dini gruplar, kadın ve çocukların gırtlaklarını kesmeyi, bebekleri fırınlarda yakmayı, hamile kadınların karınlarını deşmeyi ve yaşlıların kol ve bacaklarını baltalarla doğramayı gündelik uygulamaları arasına soktu.

Ancak madalyonun öbür yüzü de aynı derecede dehşet verici. Yani aynı bilinçli ve sistemli şiddet hükümet güçleri tarafından da uygulanıyor. Bunun giderek daha çok kanıtı ortaya dökülürken, mesela islamcılara yakın olan bazı köylerin neden ‘dinci teröristlerin’ saldırısına uğradığı başka türlü izah edilemiyor. Yani GIA'nın neden kendisini destekleyen insanları katlettiği açıklanamıyor. Cezayir güvenlik güçlerinin üzerinde çıkan takma sakal ve islami kıyafetler de kolluk kuvvetlerinin islamcı grupları suçlamak için köy baskınları düzenlediğini gösteriyor.

Cezayir polisinin düzenli olarak işkenceye başvurduğu, toplu kıyımlar yaptığı ve insanları öldürüp ortadan kaldırdığı iki merkezi var. Chateauneuf ve Cavignac adlı karakollar birer ölüm merkezi. Dar el Baida karakolunda görev yapan eski polis şefi Abdülselam'ın itiraflarında yer alan şu ifadeler vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor: ‘Tutuklulara zorla asit içiriyor ya da ağızlarına bez bağlayarak üzerine asit döküyorduk. Bazılarına mideleri patlayıncaya kadar tuzlu su içirdik. Kiminin tırnakları söküldü. Kadın tutuklar ise eşlerinin gözleri önünde çok sayıda askerin tecavüzüne uğruyordu. Tutukluların vucütlarında elektrikli makkapla delik açmak sık yapılan uygulamalar arasındaydı. Tüm bunlar mahkumların gözleri bağlı olarak önlerine uzatılan itirafları imzalamaları içindi.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!