Monica Gingrich'in başını yedi

Ara seçimlerde Demokrat Parti'ye karşı Uçkurgate skandalını bir koz olarak kullanmak isteyen Cumhuriyetçiler'in lideri Newt Gingrich, hezimetten sorumlu tutulunca Temsilciler Meclisi başkanlığını ve meclis üyeliğini bıraktı.

Amerikan Cumhuriyetçi Parti'nin 3 Kasım ara seçimlerindeki hayal kırıklığının faturası Temsilciler Meclisi Başkanı ve çoğunluk lideri Newt Gingrich'e çıkartıldı. Uçkurgate Skandalı'nın kahramanlarından Monica Lewinsky ağırlıklı propagandasıyla Cumhuriyetçilere puan kaybettirmekle suçlanan Gingrich Kongre'deki tüm görevlerini bırakarak onuruyla görevini devretti.

Time dergisinin 1995'te ‘yılın adamı’ seçtiği, Amerikan yönetiminin başkan ve yardımcısından sonraki üç numaralı adamı Gingrich, önceki gün yazılı bir açıklama yaptı ve Ocak 1999'da toplanacak yeni Temsilciler Meclisi'nin başkanlığına aday olmayacağını, Kongre üyeliğinden de ‘büyük olasılıkla’ ayrılacağını duyurdu. 3 Kasım seçimlerinden sonra muhalif tepkilerle kuşatılan Gingrich ‘Bu, zor bir karar. Ülkem ve partim için daha önemli rolüm var. Partim benim desteğime sahiptir, 2000 yılı için elimden geleni yapacağım’ diyerek gelecek Başkanlık seçimlerinde iddialı olduğunu ima etti. Cumhuriyetçi Parti, 3 Kasım ara seçimlerinde Temsilciler Meclisi'nde sadece beş koltuk yitirmiş, ancak, Cumhuriyetçi'ler, bu kaybı ‘‘tehlike çanları çalıyor’’ diye değerlendirerek Gingrich'in durumunu tartışmaya başlamışlardı. Üç gün süreyle bu tartışmaları izleyen Temsilciler Meclisi Başkanı ve çoğunluk lideri Gingrich, partisini daha fazla yıpratmamak ve yeni yöneticilere yer açmak amacıyla çekilme kararı aldı.

3 Kasım seçimleri öncesinde Cumhuriyetçiler, ABD Başkanı Clinton'ın yalancı ve ahlaken zayıf olduğunu propogandalarının ana unsuru yapmışlardı. Buna karşılık, Başkan Clinton, Başkan Yardımcısı Al Gore, First Lady Hillary Clinton ve tüm demokrat adaylar ekonominin iyi gidişini, işsizliğin azalmasını, sosyal güvenlik reformlarını ve eğitim konularını işlemişlerdi. Bu nedenle de 3 Kasım Amerikan halkını ekonomi ya da ahlak arasında seçim yapma durumuna getirmişti. ABD seçmeni, verdiği oylarla ekonomiyi tercih ettiğini ortaya koydu.