Kıyamet virüsü

Güncelleme Tarihi:

Kıyamet virüsü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2001 00:00

Haberin Devamı

Avustralyalı genetik mühendisleri, bir kaza sonucu, bağışıklık sistemlerini tamamen imha ederek farelerin kökünü kazıyan bir virüs yarattılar. ‘‘Kıyamet Böceği’’ diye adlandırılan öldürücü virüs, teröristlerin elinde ideal katliam makinesi olma potansiyeli taşıyor.

New Scientist Dergisi'nde çıkan yazıya göre, Avustralyalı bilim adamlarının asıl amacı, fareler için doğum kontrol aşısı üretmekti. Genetik mühendisleri, farelerde görülen çiçek benzeri bir hastalığın virüsüne bağışıklık sisteminde antikorlar üreten ve ‘‘IL-4’’ denilen bir gen aşıladılar. Bilim adamları, farelerin yumurtalarını yok edip üremelerini engelleyecek antikorları harekete geçirmeyi hedeflemişlerdi.

AŞILARA DİRENİYOR

Ancak IL-4 geni aşılandığında, virüs tam bir çılgına döndü ve bağışıklık sisteminin virüs kaynaklı hastalıklarla mücadele eden bölümlerine karşı saldırıya geçti. Araştırma için kullanılan hayvanların bağışıklık sistemi kısa sürede çöktü ve hayvanların hepsi dokuz gün içinde öldüler. Daha da kötüsü, virüsün aşılara karşı korkunç bir şekilde direniş gösterdiği görüldü.

Araştırma ekibinde yer alan Canberra'daki CSIRO Enstitüsü uzmanı Ron Jackson, ortaya çıkan virüsün ‘‘dehşet verici bir şey’’ olduğunu söyledi ve benzer bir olayın insanlarda görülen çiçek hastalığının virüsünün değiştirilmeye çalışılması sırasında yaşanabileceğinin altını çizdi.

ÖLÜMLER ARTABİLİR

Ron Jackson, ‘‘Bir aptalın çiçek virüsüne IL-4 geni aşılaması sonucu, ölümlerin inanılmaz derecede artacağını söylemek yanlış olmaz’’ diye konuştu. Amerikalı bir uzman da virüsün davranışlarını ‘‘inanılmaz derecede kötü’’ diye niteledi. Aşılama nedeniyle insanlarda artık çiçek hastalığına rastlanmazken ABD ve Rusya'daki iki laboratuvar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile vardıkları anlaşma sonucu bu hastalığın virüslerine sahipler.

GEN ETİĞİ TARTIŞMASI

New Scientist Dergisi, ‘‘Bu olay, biyomühendislik sonucu, yok edilmesi mümkün olmayan bir virüsü yaratmanın ne kadar kolay olduğunu ortaya koydu’’ yorumunda bulundu. Dergi, çok yaygın olarak ve her yerde yapılan genetik araştırma kurallarının sertleştirilmesi gerektiğini de kaydetti. Dergi, genetik ve etik arasındaki ilişkinin sürekli tartışılması gerektiğine de dikkat çekti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!