İran, post-İslam döneme geçiyor
Güncelleme Tarihi:
Kasım CİNDEMİR / WASHINGTON
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2008 00:00
Hudson Enstitüsü’nde konuşan Amerikalı uzman Luttwak, İran’da "post-İslam" yaşandığını öne sürdü. Luttwak, "Viski güneyden, Dubai’den girer, votka kuzeyden gelir. Kaçakçılığı da Devrim Muhafızları yapıyor" dedi.
AMERİKALI ünlü bir araştırmacı-uzman, İran’da yavaşça "post-İslam" dönemine geçildiğini söyledi. Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi’nin (CSIS) kıdemli ismi Dr. Edward Luttwak, herkesin mutlaka Tahran’ı ve İran’ı görmesi gerektiğini savundu.
Hudson Entitüsü’nde konuşan Luttwak, İran’da korkunç ve "gizli" alkol tüketiminin yaşandığını ve içki kaçakçılığının da Devrim Muhafızları tarafından yapıldığını ileri sürdü. Luttwak, "viski güneyden, Dubai’den girer, votka da kuzeyden ülkeye giriş yapar" dedi.
Edward Luttwak, "İran’da artık yavaş yavaş post-İslam dönemine geçiliyor. Tahran’ın her yerinde gizli diskotekler var" diye konuştu. Luttwak, İran’da konuştuğu sıradan insanların, "Başkan Bush neden Bağdat’a girdi de Tahran’a girmedi" diyerek öfkelendiğini öne sürdü. Luttwak, mollaların, devrimin ardından İslam dünyasına liderlik yapabileceklerine inandığını, buna karşılık, 29 yılda Sünni-Şii çekişmesinin her yerde daha da arttığını kaydetti.
Aynı toplantıda konuşan akademisyen-gazeteci Claude Salhani de, İran’ı ziyaretlerinde en çok karşılaştığı sorunun, "Bir tanıdığın varsa bana bir yeşil kart alabilir misin" olduğunu söyledi. Claude Salhani, Tahran’ın en büyük başarısının Suriye ile ittifak olduğunu ifade ederek, "İsrail ile bir anlaşma sağlasa, Şam, İran’ı hemen satar" diye konuştu.
Duayen tarihçi Bernard Lewis, iki yıl önce Washington’da yaptığı bir konuşmada, "İran’daki laiklerin sayısı Türkiye’dekilerden çok daha fazla" demişti. Türk basını, Ortadoğu ve Türkiye’yi iyi tanıyan bu ünlü tarihçinin sözlerini görmezlikten gelmişti.
Hudson Entitüsü’nde konuşan Luttwak, İran’da korkunç ve "gizli" alkol tüketiminin yaşandığını ve içki kaçakçılığının da Devrim Muhafızları tarafından yapıldığını ileri sürdü. Luttwak, "viski güneyden, Dubai’den girer, votka da kuzeyden ülkeye giriş yapar" dedi.
Edward Luttwak, "İran’da artık yavaş yavaş post-İslam dönemine geçiliyor. Tahran’ın her yerinde gizli diskotekler var" diye konuştu. Luttwak, İran’da konuştuğu sıradan insanların, "Başkan Bush neden Bağdat’a girdi de Tahran’a girmedi" diyerek öfkelendiğini öne sürdü. Luttwak, mollaların, devrimin ardından İslam dünyasına liderlik yapabileceklerine inandığını, buna karşılık, 29 yılda Sünni-Şii çekişmesinin her yerde daha da arttığını kaydetti.
Aynı toplantıda konuşan akademisyen-gazeteci Claude Salhani de, İran’ı ziyaretlerinde en çok karşılaştığı sorunun, "Bir tanıdığın varsa bana bir yeşil kart alabilir misin" olduğunu söyledi. Claude Salhani, Tahran’ın en büyük başarısının Suriye ile ittifak olduğunu ifade ederek, "İsrail ile bir anlaşma sağlasa, Şam, İran’ı hemen satar" diye konuştu.
Duayen tarihçi Bernard Lewis, iki yıl önce Washington’da yaptığı bir konuşmada, "İran’daki laiklerin sayısı Türkiye’dekilerden çok daha fazla" demişti. Türk basını, Ortadoğu ve Türkiye’yi iyi tanıyan bu ünlü tarihçinin sözlerini görmezlikten gelmişti.