İnşallah askerlerimiz maceralara sürüklenmez
Güncelleme Tarihi:
AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden sonra ilk Dışişleri Bakanı, İslam dünyasını yakından bilen, Suudi Arabistan Hükümeti’nin birinci derece Kral Abdülaziz Nişanı ile taltif edilmiş olan Yaşar Yakış, Türkiye’nin Riyad yönetiminin planı olan Teröre Karşı İslam İttifakı içinde yer almasını eleştirdi.
Yakış, “Türkiye’nin bu girişime gösterdiği ilgi inşallah askerlerimizin yurtdışında maceralara sürüklenmesi sonucunu doğurmaz” dedi. Yakış şunları söyledi: “Yeni koalisyona destek veren ülkeler, ABD’nin liderliğinde 32 ülkeden oluşan bir anti-terör koalisyonunun da üyesi idiler. ABD’nin liderliği döneminde terörün üstesinden gelememiş olan bu ülkelerin, şimdi S. Arabistan’ın liderliğinde nasıl başarılı olacaklarını kestiremiyorum. İran’ın koalisyon dışında olması teröre karşı mücadelenin mezhepsel bir zemine oturtulduğu izlenimi veriyor. Girişimin en tehlikeli yönü budur.”
Uluç Özülker (Emekli Büyükelçi): Konuyu dört başlıkta toplarım: 1-İslam dünyası kendi içindeki meseleleri kendisi çözmeli. Bunu Batı’ya ispat edebilmeli. 2- ‘Medeniyetler çatışması’ tezinin önüne geçilmeli. 3- Ama bunu sadece Sünni kuşakla yaparsanız, İran, Irak, Suriye, Lübnan dolayısıyla Hizbullah blokunun karşısında bir vaziyet almış duruma düşersiniz. 4- İslam İşbirliği Teşkilatı yıllardır ortada. Ben şimdiye kadar teşkilatın şöyle adam akıllı ortak bir icraatını görmedim.
Armağan Kuloğlu (Emekli Tümgeneral): Bir Sünni İslam Ordusu anlayışı görüyorsunuz. Hem de İslam’ın en katı, en koyu ülkesi S. Arabistan liderliğinde. ‘Teröre karşıyım’ diyor ama mezhepçi bir yaklaşım konuluyor. Böyle bir oluşumun içinde TSK’nın olması, beraberinde Türk Ordusu’nun ileride yanlış bir yola sapmasına dahi yol açabilir.