Guantanamo anısı kitap oldu

Stern dergisi, başkent Berlin'deki Rowohlt yayınevi tarafından basılan kitaptan alıntılar yayımladı. Kurnaz, kitabında, gençlik döneminde önceleri her genç gibi arkadaşlarıyla birlikte diskoteklerde kızlarla eğlendiğini ve 16 yaşında dövüş sporlarına ilgisini keşfettiğini anlatıyor.

Almanya'da yabancı olmasını hiçbir zaman dezavantaj olarak görmediğini, aksine 2 dil konuşmasını avantaj olarak gördüğünü belirten Kurnaz, oruç tuttuğunu, arkadaşlarının, bu dönemlerde uzattığı sakalını neden kesmediğini sormaları üzerine de İslamiyet hakkında daha fazla düşünmeye başladığını ifade ediyor. Gençliğinde çok sayıda kız arkadaşı olduğunu, daha sonra "namuslu bir Türk kızıyla" evlenmek istediğini ifade eden Kurnaz, Türkiye'deki bir yakının tanıştırdığı kızla evlendiğini, daha sonra da ailesini Türkiye'de bırakarak Bremen'e döndüğünü anlatıyor.

Eşini Almanya'ya getirmeden önce son bir macera yaşamak ve İslamiyet hakkında daha fazla bilgi edinmek için Pakistan'a gittiğini anlatan Kurnaz, burada 2001 yılında yakalanarak Afganistan üzerinden Küba'ya götürüldüğünü belirtiyor.

Afganistan'da, terörist olup olmadığının anlaşılması için sorgulandığı sırada kendisine elektrik verilerek işkence yapıldığını ve bazen acıdan bayıldığını belirten Kurnaz, Guantanamo üssünde de tutulduğu kafese bacakları kesilmiş genç bir Arabın getirildiğini ifade ediyor. Bu kişinin, Afganistan'da tutuldukları sürede dışarıda ayazda bırakılmış olduğunu ve bu nedenle bacakları donduğu için kesildiğini tahmin ettiğini anlatan Kurnaz, bu kişiyle hiç kimsenin ilgilenmediğini, sadece ölüp ölmediğine bakmak için kafese gelenlerin olduğunu kaydediyor.

Bremen'e döndükten sonra odasını aynı şekilde bulduğunu ve evde yapılan tüm güzel Türk yemeklerini yediğini ifade eden Kurnaz, uzun zamandan sonra ilk kez karanlıkta rahat uyuduğunu ve eve döndüğünü anladığını belirtiyor.
Alman vatandaşı olmak ve bu ülkede yaşamak istediğini, evde Türkçe konuştuklarını, ancak kendisini Alman gibi hissettiğini kaydeden Kurnaz, kitabında, "Günün birinde masumiyetimden hiç şüphe duyulmamasını istiyorum. Ancak diğer bir şey benim için daha önemli. Guantanamo'da neler olduğunun anlatılması lazım. Abdul'un bacaklarını nasıl kaybettiğinin, tutukluların Kandahar kentinde nasıl öldüklerinin anlatılması lazım. Doktorların kafese kadar gelip, bir kişinin sadece ölüp ölmediğine bakmalarının anlatılması lazım" ifadesine yer veriyor.

DİE ZEİT'E AÇIKLAMALARI

Kurnaz, haftalık Die Zeit gazetesine açıklamasında da tutukluluk dönemi sonrası yaşantısını ve Bremen'deki gençlik dönemini anlattı. Guantanamo'da gördüğü işkencelerden dolayı 2 kez ölme endişesi yaşadığını, şimdi ise rahat uyuyabildiği için çok mutlu olduğunu belirten Kurnaz, "İyi uyuyorum. Yaklaşık 5 yıl boyunca neredeyse hiç uyuyamadım. Psikologlara ihtiyacım yok. Ya ölürsün ya da yeniden ayağa kalkarsın" diye konuştu.
Kurnaz, Guantanamo'da kaldığı sürede özellikle annesinin düşüncelerini ve desteğini her zaman hissettiğini ifade ederek, "Annem olmasa hayatta kalmazdım" dedi.

Yeniden evlenmek istediğini de ifade eden Kurnaz, "Bir Müslüman olarak Hristiyan ya da Yahudi bir kadınla da evlenebilirim. Ya da bir Rusla. Sadece beni anlaması lazım. Ben kendi inançlarına göre yaşamak isteyen Almanya'dan bir gencim, başka hiçbir şey değil" diye konuştu.