Dişi köpeklerin isyanı

Güncelleme Tarihi:

Dişi köpeklerin isyanı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Fransa'da yeni bir feminist hareket ortaya çıktı. Kendilerine ‘Dişi Bekçi Köpekleri’ diyen kadınlar artık ‘maçolarla’ tek tek savaşmaya karar verdi.

‘ÖNCE külodunu çıkar kaltak!’ 4 Mart günü Fransa Tarım Fuarı'nda bir çiftçi, bakan Dominique Voynet'ye böyle bağırınca, yirmi yıl aradan sonra Avrupa'da ‘Feminizm Hareketi’ yeniden ateşleniverdi. Sırf kadın olduğu için Çevre Bakanı'nın maruz kaldığı bu hakareti televizyondan seyreden bir kadın yazar, Florence Montreynaud ‘Dişi Bekçi Köpekleri Derneği’ni kurarak kadınların savunmasını üstlendi. Birçok kadın aydının ve iş kadınının da desteklediği bu hareket giderek sesini yükseltiyor. Kadınlara sırf kadın oldukları için hakaret eden, cinsiyet ayrımı yapan herkes ‘Dişi Bekçi Köpekleri’ tarafından, kendi deyimleriyle ‘ısırılıveriyor.’

FO işçi sendikasının genel sekreteri Marc Blondel kadınların dayağını ilk yiyenlerden. Kadın sendikacı Nicole Notat'ya kürsüden ‘Ben başbakanın koynuna girmek için para almıyorum’ diye seslenen, gazeteci Laure Adler'e yazdığı mektupta hakaretler yağdıran ‘maço’ sendikaçı kadınların isyanı üzerine geri adım atıp özür dilemek zorunda kaldı.

BELDEN YUKARI

Sayıları birkaç ayda 750'yi bulan, işin güzeli üçte biri de erkek olan ‘Dişi Köpekler’in felsefesi aslında basit : ‘Feminizm savaşı 1970’li yıllarda kazanıldı. Doğum kontrolü, eğitimde ve hukuk karşısında eşitlik gibi haklar elde edildi. Ama yaygın, sinsi ve inatçı bir cinsiyet ayrımı hala sürüyor. Bunu adım adım geriletmek, her maço davranışın karşısına dikilmek gerekiyor. Bunun için de seksizmle kavgayı belden yukarı seviyeye çekmemiz gerek.'

KALTAKLARIN KIZLARI

21'nci yüzyıla girerken yeniden canlanan bu kadın hareketi aslında biraz 1968 gençliğini hatırlatıyor. Cesur ve çarpıcı sloganlar kullanılıyor. Mesela dernek üyesi kadınlar kendilerine ‘Kaltakların kızları’ da diyor. 1971 yılında, kendilerine tepki olarak ‘kaltak’ diyen 343 kadın Nouvel Observateur dergisinde yayınlanan bir manifestoda ‘biz çocuk aldırttık’ diyerek altına imzalarını atmışlar ve kürtajı serbest bırakan kanuna kamuoyu oluşturmuşlardı.

Tabii bu hareketi ‘aşırı ve yersiz’ bulanlar da çok. Psikanalist Elisabeth Roudinesco ‘Amerikan tipi yeni bir püritanizm doğmasın’ diye endişelenirken, ‘derneğin ismi yanlış’ diyenler de var. ‘Dişi Bekçi Köpeği’ İngilizcede ‘kanunsuz veya umuma zararlı hareketlere karşı tetikte olan kimse, makam’ manasına kullanılan Watchdog kelimesinin tercümesi. Halbuki ‘Chien de garde’ yani bekçi köpeği Fransızca'da ‘birisine köpeklik eden’ manasına kullanılıyor.

Fransa gibi ileri ve zengin bir ülkede bile, bir kadın eşit iş için bir erkekten % 25 daha az ücret alıyor; 10 yönetici koltuğunun 9'unu erkekler işgal ediyor ve Parlamento'daki 10 milletvekilinin sadece 1'i kadın ... o da sırf kadın olduğu için aşağılanıp alay konusu oluyor. Yani derneğin daha yapacağı çok iş var.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!