Belçikalı caniye afsız müebbet

Belçika adaleti, 8 yıl süren hazırlıklardan ve 3 ay kadar süren günlük Ağır Ceza Mahkemesi oturumlarından sonra, “dünyanın en büyük canisi” olarak nitelendirilen Marc Dutroux'yu yargıladı.

Halk Jürisi'nin, geçen hafta yaptığı son değerlendirmede Dutroux'nun suçlarını sabit görmesinin ardından, mahkeme heyeti temyizi olmayan kararını açıkladı ve Dutroux, olası bir aftan yararlanma imkanları kesilen müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Çok sayıda çocuğu kaçırmak, tecavüz etmek ve öldürmek ithamıyla, Arlon Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 kişilik halk jürisi önünde yargılanan sanıklar arasında Dutroux'nun suç ortakları olan karısı Michelle Martin ile Michel Lelievre ve Michel Nihoul isimli şahıslar da bulunuyordu.

Mahkeme, suç ortaklarından Michelle Martine'e 30 yıl, Michel Lelievre'e 25 yıl, Michel Nihoul'a 5 yıl ağır hapis cezaları verdi.

UZUN SÜREÇ

Marc Dutroux (47), işlediği suç ve cinayetlerle Belçika'da adli ve siyasi yapının değişmesine, çok sayıda bakanın istifasına ve yüzbinlerce insanın portesto gösterisine neden oldu.

İlk olarak 1986 yılında, karısı ile birlikte, çocuk kaçırmak ve tecavüz ithamlarıyla tutuklanan Dutroux, 1989'da, 13,5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılırken, karısı Michelle Martine'e 5 yıl hapis cezası verildi.

Belçika adalet sisteminin “inanılması güç çizgisi”, üst düzeydeki insanların da katıldığı bir “sübyancılar çetesi”nin söz konusu olduğu iddialarına rağmen, mahkumiyetinden 3 yıl sonra, 1992'de Dutroux'nun hapisten çıkmasını sağladı. Zamanın Hıristiyan Demokrat Adalet Bakanı Melchior Wathelet, Savcılığın itirazlarına rağmen, Dutroux'nun koşullu olarak tahliyesini onayladı.

Belçika'da, 1995 yılında çok sayıda kız çocuğu kaçırılırken ve kaybolurken, Dutroux yıl sonunda bir kamyon hırsızlığı dosyası çerçevesinde tutuklandı ve 3 ay hapis yattı. Dutroux'nun 1996 Mart ayında tahliyesinden sonra da çocuk kaçırma olayları devam etti.

Bu süreçte Dutroux'dan şüphelenen Belçika polisi, sabıkalının evinde yaptığı aramalardan sonuç alamadı, ancak daha sonra polisin aradığı evin gizli bir bölümünde kaçırılan bazı çocukların o günlerde canlı olarak bulunduğu, Dutroux hapisteyken de çocukları evinde tutsak bulundurduğu, Julie Lejeune (8), Melissa Russo (8), An Marchal (17) ve Eefje Lambrecks (19) isimli çocukların açlık ve bakımsızlıktan öldükleri ortaya çıktı.

Marc Dutroux'nun hapisten çıkmasının ardından kaçırılan Sabine Dardenne (12) ve Laetitia Delhez (14) isimli çocuklar aranırken, 12 Ağustos 1996'da Dutroux, Martin ve Lelievre şüpheli görülerek tutuklandılar.

Sanıklar birbirlerini itham ederek bazı itiraflarda bulundular ve öldürdükleri 4 çocuk ile bir adamın cesetlerinin gömülü olduğu yeri gösterdiler.

Cesetler Dutroux'nun evinin bahçesinde bulunurken, son olarak kaçırılan iki çocuk Sabine ve Laetitia kapatıldıkları hücrelerden kurtarıldı.

Başkent Brüksel'de 300 bin kişi, 20 Ekim 1996'da, ülke tarihinde görülmemiş bir yürüyüşle adalet sistemini protesto etti. Dutroux, 23 Nisan 1998'de, adliyeden firar etmeyi başardı, ancak aynı gün yakalandı.

Dutroux'nun Arlon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması ve 500'e yakın şahidin dinlenmesinden sonra, Halk Jürisi, geçen hafta, tüm sanıklara yönelik ithamları değerlendirirken 200'den fazla soruyu yanıtladı ve sanıklara yönelik suç ithamlarının büyük bir bölümünü sabit gördü.

Mahkemenin, Halk Jürisi'nin değerlendirmeleri doğrultusunda, bugün açıkladığı adli karara karşı temyiz hakkı bulunmuyor.