Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Donald Trump’ın kampanya döneminde ve seçildikten sonraki provokatif açıklamalarına karşı fazla sesini yükseltmeyen Avrupa Birliği, Washington ile pragmatik bir ilişki için formül arayışında. Trump, ilk döneminde AB’de izleri henüz tam atlatılamayan bir travmaya neden olmuştu. Son söylemleri de ikinci bir Trump kasırgasının an meselesi olduğuna işaret ediyor.
PRAGMATİK OLACAĞIZ
Her ne kadar AB Dönem Başkanı Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk, dün Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, “Başınızı dik tutun. Avrupa büyüktü, büyük ve büyük olacak” mesajı verse de sahadaki durum oldukça karışık. AB ülkeleri ikinci Trump dönemine çok daha çalkantılı bir uluslararası konjonktür ve iç bölünmüşlüklerle girdi. Bu durum yeni Amerikan yönetimine yaklaşımı da etkiliyor. Fransa ve İspanya yüksek ton benimsenmesinden Almanya ise soğukkanlı olunmasından yana. Çok sayıda AB ülkesi Berlin’in çizgisine destek veriyor. İtalya ve Macaristan ise Trump’a AB’den daha yakın bir çizgide oldukları görüntüsü veriyor. Böyle bir ortamda Brüksel’in amacı Trump ile pozitif ve yapıcı yaklaşımla bir an önce diyaloğa girerek ortak çıkarları masaya yatırmak. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, önceki gün Davos’ta yaptığı konuşmada, “Pragmatik olacağız ama her zaman ilkelerimize sadık kalacağız. Çıkarlarımızı koruyacak ve değerlerimize sahip çıkacağız” dedi.
PETROL JESTİ
AB her şeyden önce ABD’yle olası bir ticaret savaşının önüne geçmek istiyor. Belçika Başbakanı Alexander De Croo, olası bir ticaret savaşının Çin’i memnun edeceği uyarısında bulunarak “Bunu yapmak aptallık olur” dedi. Birlik, ilk aşamada Trump’ı yumuşatmak için ABD’den gaz ve petrol alımını artırmayı düşünüyor. Trump’ın Ukrayna’da izleyeceği politikanın tam net olmaması ve Rusya’yla “kötü bir barış anlaşması” ihtimali çoğu AB başkentini endişelendiriyor. Trump’ın Ukrayna’nın zaten düşük olan NATO’ya üyelik olasılığını savaş bitse bile tamamen ortadan kaldırma riski de başka bir endişe kaynağı. Trump’ın Grönland konusundaki söylemleri ise sadece AB’yi değil NATO’yu da ciddi şekilde rahatsız ediyor.
İLK SINAV SAVUNMA HARCAMALARI
NATO, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasıyla bir dejavuya hazırlanıyor. NATO müttefikleri açısından ilk sınama savunma harcamaları olacak. Trump, 11 yıl önce yüzde 2 olarak belirlenmiş olan savunma harcamalarının üye ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 5’ine yükseltilmesini istiyor. Mevcut ortamda, özellikle de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın etkisiyle, çoğu ülke yüzde 2’nin yetersiz kaldığını kabul ediyor. Bununla birlikte 32 NATO üyesinden 8’i hâlâ bu hedefi tutturabilmiş değil. Yüzde 5 hedefi de ne siyasi ne de emkonomik açıdan ulaşılabilir bulunuyor. Yapılan değerlendirmeler Trump’ın yüzde 5’i mevcut hedefi mümkün olduğu kadar yukarı çekmek için pazarlık unsuru olarak dile getirdiği yönünde. Trump ilk döneminde de yüzde 4 vurgusu yapmış ancak sonrasında ısrarcı olmamıştı.