ABD’den liderlere sicil

Genel seçimler sonrasında yayınladığı ilk Türkiye raporunda ABD Kongresi, Türk siyasi liderlerini değerlendirdi. Rapora göre Amerikan karşıtı solcu olarak bilinen Başbakan Ecevit, son yıllarda değişti.

Bahçeli, iktidar sınavı verirken, parti içi siyasette ülke siyasetinde olduğundan daha başarılı olan Mesut Yılmaz'ın gözü Çankaya'da. Çiller ise asla silinemeyecek bir yolsuzluk şöhretine sahip.

ABD Kongresi, 18 Nisan genel seçimlerinden sonra yayınladığı ‘ilk’ Türkiye raporunda, Türk siyasi liderlerini değerlendirdi.

Kongre Araştırma Servisi'nin (CRS) Türkiye uzmanı Carol Migdalowitz tarafından kaleme alınan ‘Seçimlerin ardından süreklilik ve değişim’ adlı raporda şu noktalar vurgulandı.

MİLLİYETÇİLİK KONSENSÜSÜ

Türkiye'deki siyasi bölünmeler, politikalardan değil kişiliklerden kaynaklanıyor; son yıllarda ekonomide liberalleşme ve özelleştirme gibi konularda eski ideolojik farklılıklar kalmadı.

AB'nin Türkiye'ye yönelik tutumu, Balkanlar'daki çatışmalar, SSCB'nin dağılmasıyla Türki devletlerin ortaya çıkması ve PKK terörü, ‘milliyetçilik konsensüsü’ yarattı.

PKK'nin başı Abdullah Öcalan'ın yakalanması, yargılanması ve Avrupa'nın tavrı, son dönemde milliyetçilerin konumunu daha da güçlendirdi.

BAHÇELİ SINAVDA

Öcalan'ın yakalandığı bir ortamda seçmen ‘milliyetçi ve dürüst’ olarak algıladığı Bülent Ecevit ve Devlet Bahçeli'ye şans tanıdı.

MHP güçlü taban çalışması yaptı, genç seçmenden ve İçanadolu'daki küçük burjuvada oy aldı.

Ülkücü bir geçmişe sahip olan Bahçeli, ‘bozkurt serseriler’ imajını değiştirmeye ve ülkede uyum arayan bir siyasi oyuncu olduğunu göstermeye çalışıyor.

ECEVİT'İN HALEFİ ÖZKAN

Hasta olduğu yolunda çeşitli haberlerin basına yansıdığı Ecevit'in olası halefi Hüsamettin Özkan.

‘Amerikan karşıtı tepkisel solcu’ olarak bilinmesine rağmen, son yıllarda Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri takdir ediyor, Kosova ve Kuzey Irak'ın hava denetlenmesinde Washington'u destekliyor.

YILMAZ'IN GÖZÜ ÇANKAYA'DA

Mesut Yılmaz, parti içi siyasette ülke yönetiminde olduğundan daha iyi. Tansu Çiller'in siyasi hayatının sona ermesinin ardından ANAP ile DYP'nin birleşme olasılığı sözkonusu.

ANAP lideri Yılmaz'ın gözü cumhurbaşkanlığı koltuğunda. Demirel'in süresinin biteceği Mayıs 2000 öncesinde koalisyon ortakları arasında çok sıkı bir pazarlık yaşanacak.

ÇİLLER'İN YOLSUZLUK ŞÖHRETİ

Tansu Çiller'in gitmesi halinde DYP koalisyon ortağı olabilir. Tansu Çiller, asla silinemeyecek bir yolsuzluk şöhretine sahip.

Çiller'in lideri bulunduğu bir DYP'nin koalisyon ortağı olması Ordu'dan da tepki alabilir.

KIBRIS'TA ÖDÜN YOK

Clinton, Ecevit'i Eylül ayında Washington'a davet etti. İki liderin ‘uzun’ bir müzakere gündemi bulunuyor.

Görüşmede ABD, Türkiye'de demokratikleşme ve insan haklarını öne çıkaracak. Ankara bu konuda geçmişte verdiği sözleri yerine getirmedi.

ABD, Kıbrıs ve Ege konularına öne gösteriyor. Ancak, Ecevit'in bu konularda taleplerde bulunması, ödün vermesinden daha olasılıdr.

Ecevit'in özellikle Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması, Türkiye'nin Irak'a uygulanan ambargo dolayısıyla uğradığı maddi zarar, savunma alımları önündeki engelleri gündeme getirmesi bekleniyor.

ERBAKAN VE BAYKAL

Aynı raporda, Deniz Baykal ve yasaklı Necmettin Erbakan için ise ‘seçmenlerin gözünde çok hırslı ve kendi menfaatlerini ülke çıkarlarının önünde tutan siyasetçiler olarak görüldükleri’ yazılıyor. ‘Bu sebeple FP ve CHP sandıkta cezalandırıldı’ deniliyor.