İSRAİL’in bundan yaklaşık üç yıl önce Suriye’ye saldırdığı ilk kez resmi bir ağızdan doğrulandı. WikiLeaks tarafından sızdırılan Nisan 2008 tarihli bir belgede, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, bu doğrultudaki iddiaları onayladığı görülüyor.
El-Kibar kenti yakınlarında olduğu iddia edilen Suriye’ye ait nükleer reaktörlerin bombalandığı saldırıyı değerlendiren Rice, bakanlıktaki kurmaylarıyla yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırısı, Suriye tarafından, El-Kibar’ın doğusundaki çölde gizlice kurulan nükleer reaktörü hedefliyordu. Operasyon başarıyla tamamlandı ve reaktör, tamir edilemeyecek şekilde dağıtıldı” ifadelerini kullanıyor.
Kuzey Kore yardım etmişEski dışişleri bakanı, bu bilgiyi vermek için neden bu kadar uzun süre beklediği konusunuysa, “Korku ve olası bir ihtilafı önlemek amacıyla” şeklinde açıklıyor.
Yine aynı konuşmada Rice, Suriye Hükümeti’nin, saldırıdan sonra bölgede tahliye işlemini gerçekleştirip, bölgede nükleer herhangi bir iz bırakmadığını da vurguluyor. Reaktörün, Kuzey Kore’nin yardımıyla hazırlandığına inandıklarını anlatan Condoleezza Rice, “Barışçıl amaçlarla inşa edilmemişti” ifadesini kullanıyor. Operasyonun ardında İsrail’in olduğu tahmin ediliyordu. O dönemde İsrail Radyosu’na konuşan İsrailli yetkililer, Suriye’de operasyon düzenlediklerini doğrulamış, ancak ayrıntı vermemişlerdi.
Assange: ABD’de beni vururlarWikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın en çok korktuğu şey, ABD’ye iade edilmek. Hakkındaki şartlı beraat kararı sayesinde bulunduğu İngiltere’deki malikânede The Guardian gazetesine demeç veren Bay Sızıntı, Amerika’ya iade edilmesi durumunda hapse atılacağını ve burada da öldürüleceğini öne sürdü. Assange, Amerikan büyükelçilik belgelerinin açıklanmaya başlamasından bu yana WikiLeaks’in masraflarının 500 bin Sterlin’e kadar çıktığını ve üzerlerinde kurulan baskı nedeniyle bu maliyeti karşılamakta ciddi şekilde zorlandıklarını söyledi.