Doçent Kocatürk: Nargile uyuşturucudur diyemeyiz

Güncelleme Tarihi:

Doçent Kocatürk: Nargile uyuşturucudur diyemeyiz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2017 16:04

Doçent Kocatürk: Nargile uyuşturucudur diyemeyiz

Haberin Devamı

Süleyman EKİN/ ANTALYA, (DHA) - YEDİKULE Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, “Nargile tütünü tömbekiden çıktıktan sonra daha keyif verici, içimi kolay olsun diye içerisine katkı maddesi konuluyor. Bilinçli olarak, daha doğrusu kötü niyetli olarak uyuşturucu madde katılmıyor ise nargile uyuşturucudur diyemeyiz" dedi.
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği tarafından bu yıl 9'uncusu düzenlenen Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi, Antalya Belek bölgesindeki Maritim Pine Beach Hotel'de yapılıyor. Kongrede başta akciğer kanseri olmak üzere akciğer sağlığını ilgilendiren birçok hastalık, yerli ve yabancı bilim adamlarının katılımı ile görüşüldü.
Kongrede birçok açıdan ilk de yaşanıyor. Kongre, 450 kişi ile göğüs cerrahisinin şimdiye kadar yapılan en yüksek katılımlı bilimsel toplantısı olma özelliğini taşıyor. Kongre sırasında ilk kez, akciğer kanserli bir hastaya canlı ameliyat yapılacak ve bu ameliyat katılımcılar tarafından izlenecek. 120 asistan kongreye burs sağlanarak katıldı ve bu da kongre tarihinde bir ilk olarak dikkat çekti.
'KANSERE BIÇAK VURULUR MU?'
Kongrenin yapıldığı otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, akciğer kanserinin dünyada ve ülkemizde en çok ölüme neden olan kanser türü olduğuna çekti. Halk arasında 'kansere bıçak vurulur mu' endişesinin aksine, cerrahi yaklaşımın uygun evrede en etkili tedavi yöntemi olduğuna işaret eden Doç. Dr. Kocatürk, “Hatta erken evrede ameliyat edilen hastalar, hastalıksız bir yaşam sürebilir. Ülkemizde erken tanı oranı maalesef çok düşük. Bu kongre esnasında akciğer kanserini erken saptama ve en ideal tedavi yöntemi olan cerrahi tedaviyi her yönüyle tartışmaktayız" dedi.
'AKCİĞER KANSERİNİ ÖĞRENMEK, YARIN ÖLECEĞİMİZ ANLAMINA GELMEZ'
Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün akciğer kanseri olduğunuzu öğrenmek, yarın öleceğiniz anlamına gelmez. Korunma, erken tanı ve en uygun tedavi için göğüs cerrahına danışın. Ayrıca insanlara kanserden korunma yollarından biri olan sigara kullanmamaları yönünde tavsiyelerde bulunurken, son yıllarda zararsız sigara diye lanse edilmeye çalışılan sıvı nikotin ve katkı maddelerinden oluşan tütün ürünlerini kullanmamaları yönünde mesaj iletmek istiyoruz."
HER YIL YAKLAŞIK 30 BİN YENİ AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULUYOR
Akciğer kanserinin tüm dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kanser türü olduğuna da vurgu yapan Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, sözlerine şöyle devam etti:
“Akciğer kanseri ülkemizde de en sık görülen ve ölüme neden olan kanserler arasındadır. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı'nın 2012 verilerine göre erkeklerde en sık, kadınlarda ise beşinci sıklıkta görülen kanser türü. Her yıl yaklaşık 30 bin yeni akciğer kanseri tanısı konduğu tahmin edilmektedir. Erkeklerde tüm kanserlerin yüzde 21.8'ini, kadınlarda ise yüzde 4.9'unu oluşturmaktadır. Türkiye'de akciğer kanserine bağlı mortalite verileri değerlendirildiğinde, kanser, kardiyovasküler sistem hastalıklarının ardından en sık ikinci ölüm nedenini oluşturmaktadır."
BİLİNEN VE KANITLANAN EN BÜYÜK NEDEN TÜTÜN ÜRÜNLERİ
Tütün ve tütün ürünlerinin, akciğer kanseri gelişiminde kanıtlanmış en önemli risk faktörü olduğunu da belirten Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, “Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı sigara nedeniyle oluşur. Akciğer kanserli hastaların yüzde 10'dan azı hiç sigara içmemiştir. Ayrıca ailesinde akciğer kanseri veya genç yaşta akciğer kanseri gelişme öyküsü olan kişilerde akciğer kanser gelişme riskinde 2 kat artış vardır. Birinci derece yakınlarında akciğer kanseri bulunan hiç sigara içmemiş kişilerde, akciğer kanseri gelişme riski 2.7 kat fazladır."
Akciğer kanserinin hücre tipinin, çok önemli olduğunu da kaydeden Doç. Dr. Kocatürk, şunları söyledi:
“Bazı hücre tiplerinde zaten hiç ameliyat yapmıyoruz. Çünkü onlar zaten çok kısa sürede diğer organlara yayılıyor. Bu hastalarda ameliyatın bir yararı yok. Tümörlü akciğeri ameliyatla dışarıya çıkardığınız zaman, vücutta hiçbir kanserli dokunun kalmadığını bilmeniz gerekiyor. Lenf bezlerinde de akciğerin diğer alanlarında da. Ameliyat sonrasında eğer akciğer kanserinden bir parça kalırsa, yaptığınız ameliyatın hiçbir yararı olmaz."
'NARGİLE UYUŞTURUCU DEĞİLDİR'
Son günlerde nargilede uyuşturucu olduğunu yönündeki açıklamalara da değinen Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, “Nargilede uyuşturucu yok. Asıl nargilede tatlandırıcı veya koku verici bir şey yoktur. Ama nargile tütünü tömbekiden çıktıktan sonra daha keyif verici olsun, içimi kolay olsun diye içerisine katkı maddesi konuluyor. Ama şöyle bir şey yok. Nargilenin içerisine eğer bilinçli olarak, daha doğrusu kötü niyetli olarak uyuşturucu madde katılmıyor ise nargile uyuşturucudur diyemeyiz" dedi.
9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongre Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli ise akciğer naklinin çoğunlukla kronik akciğer problemlerinde geçerli ve güncelliğini koruyan bir yöntem olduğunu belirterek, “Dünyada akciğer nakli ile ilgili deneyimler çok kısıtlı. Bildiğimiz kadarıyla dünyada 50 binin üzerinde akciğer nakli yapılmış. Bu nakiller içerisinde akciğer kanseri oranı ihmal edilebilecek bir oranda. Binde üçler beşler düzeyinde. Hal böyle olunca akciğer kanserinin ilk ve akla gelir bir akciğer nakli nedeni olduğunu düşünemiyoruz" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!