Dahası varmış

SEVGİLİ okuyucularım, dün ‘Rezalet 2’ ara başlığı ile yazdığım bölümün dahası var! İstanbul’da Esatpaşa Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Mehmet Küçüktalaslı önderliğinde bir ekip Kutlu Doğum Haftası örgütlemiş, lisenin öğrencilerine ilahiler okutulmuştu.

Yazımda sormuştum: ‘Bu nasıl ‘milli’ eğitimdir? İstanbul Valiliği ve Üsküdar Kaymakamlığı bunları niçin görmemektedir?’

Efendim, meğer Üsküdar Kaymakamı da bu işin içinde değil miymiş! Şimdi Kaymakam Bey tarafından gönderilen davetiyeye bakalım:

‘Peygamber Efendimizin 1434. doğum yıldönümü münasebetiyle düzenlemiş olduğumuz Kutlu Doğum Etkinliklerine teşriflerinizi bekleriz.

Saim Saffet Karahisarlı. Üsküdar Kaymakamı.’

Şimdi de Kaymakam Bey tarafından gönderilen davetiyedeki programa bakalım. Dün yazdığıma epeyce benziyor. Sadece yeri ve tarihi farklı:

‘Program: Açış konuşması. (Mehmet Büyüktalaslı. Esatpaşa Ticaret Meslek Lisesi Müdürü)... Mevlüt. (Fatih Kılınçoğlu)... Sinevizyon gösterisi Na’tı Şerif. (Dinsel müzik). İlahiler ve şiirler, (Esatpaşa Ticaret Meslek Lisesi öğrencileri). Ney taksimi. Ödül töreni. (Acaba neyin ödül töreni?)

Tarih: 25 Nisan 2005 Pazartesi. Saat 20. Yer: Haydarpaşa Lisesi konferans salonu. Davetiyeler iki kişiliktir. Çocuk getirilmemesi rica olunur.’

*

Dün de yazmıştım. Peygamber Efendimiz elbette anılacak, ruhuna dualar edilecektir. Ancak bunun yeri böyle okullar mı, yoksa camiler midir?

Bu işleri Diyanet İşleri mi, yoksa devletin Üsküdar Kaymakamı ile ‘milli’ eğitimin (!) lise müdürleri mi örgütler?

Dün saflık edip ‘İstanbul Valisi, Üsküdar Kaymakamı nerede’ diye sormuştum. Meğer kaymakam işin tam içindeymiş ve o da başka bir geceyi organize ediyormuş! Şimdi yeniden sorayım:

Milli Eğitim Bakanı ve İstanbul Valisi nerede? Bu nasıl ‘milli’ eğitimdir? Bunlara kim onay vermektedir?

Onlardan bir açıklama bekliyorum. Desinler ki ‘senin yazdıklarında hiçbir şey yoktur ve yapılan şey çok normal ve doğaldır!’

Buyursunlar, bekliyorum ve bekleyeceğim.

HOLLANDA BÜYÜKELÇİLİĞİ AÇIKLAMASI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğluna ve gelinine Ankara’daki Hollanda Büyükelçiliği tarafından vize verilmediğini ‘Rezalet 3’ başlığı ile yazmıştım. Dün Hollanda Büyükelçiliği’nden gelen açıklama şöyle:

‘Bize Başbakanlık tarafından bir yazı ve iki adet pasaport Başbakanlık görevlileri tarafından getirildi, vize vermemiz istendi. Ekinde davet mektubu, otel rezervasyonu gibi vize için gerekli olan başka hiçbir belge yoktu. Turistik vize isteniyordu. Belgelerin eksik olması nedeniyle Büyükelçi bizzat devreye girdi. Başbakanlıkla görüşülüp durum kendilerine anlatıldı. Amsterdam havaalanında sorun çıkabileceği, orada sorgulanacakları, bu yüzden belgelerin tamamlanması gerektiği, tamamlandığı takdirde vize verileceği belirtildi. Bu süreç birkaç gün aldı.

Bunun üzerine Başbakanlık görevlileri vize başvurusunu bizden geri çekip Almanlara gittiler. Vizeyi oradan almışlar.’

Bu olay hepimize ders olsun. Hollanda Büyükelçiliği, Başbakan’ın oğluna ve gelinine bile belgeler tamamlanmadan vize vermeyi reddediyor. Durumu Almanya Büyükelçiliği sayesinde kurtarmayı başaran (!) Başbakan ailesinin düştüğü şu duruma bakın!..

Ve binlerce sıradan insanımızın her gün vize kuyruklarında neler yaşadığını, nasıl çile ve sıkıntı çekip horlandığını düşünün!

Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk insanını bu duruma düşürenler utansın. Eğer onlarda utanma varsa!


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AÇIKLAMASI

Doğu Ergil, Van Valisi’ne yazdığı yazıda ‘projesine İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onay aldığını’ belirtiyordu! İçişleri Bakanlığı’nın yalanlamasını dünkü yazımda size iletmiştim. Dün Milli Eğitim Bakanlığı Basın Müşaviri Kenan Şahin aradı, ilgili belgeleri faksladı ve şöyle dedi:

‘Kendisi bize başvuruda bulunmuştu. Konuyu Talim Terbiye Kurulu üyesi Latif Çiçek inceledi. Geçen yıl eylül ayında kendisinden ek belge ve bilgiler istendi. Bir yanıt gelmedi ve irtibat aylar önce kesildi. Ergil’e Bakanlığımız tarafından verilmiş veya verilecek bir destek, onay yoktur.’

Bu şahıs tarafından uygulanan ‘projeye’ bu iki bakanlık tarafından da verilmiş bir onay olmadığı, altında imzasıyla yazdığı yazılarda devletin kurumlarına doğru söylemediği böylece belgelenmiş oldu!
Yazarın Tüm Yazıları