Yeni uyum paketi

Güncelleme Tarihi:

Yeni uyum paketi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2011 11:44

Uyum Müsteşarı Sebastian Kurz, uzmanlar kurulu tarafından hazırlanan 20 maddelik yeni uyum paketini kamuoyuna tanıttı. Paketin mimarı 15 uzmandan oluşan kurul, yedi alanda çeşitli öneriler getirerek, ülkede yaşayan göçmenlerin uyumu konusunda alınması gereken önlemleri sıraladı. Türkiye kökenli Yeşiller Milletvekili Alev Korun yeni uyum paketinde doğru konuların ele alındığını belirtti, ancak paketin eleştirilecek yönleri olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

Avusturya'da Prof. Dr. Heinz Fassmann yönetimindeki 15 kişilik uzmanlar kurulunun hazırladığı yeni uyum paketi, Uyum Müsteşarı Sebastian Kurz tarafından kamuoyuna sunuldu. Yedi alanda çeşitli başlıkları konu alan 20 maddelik uyum paketi, dil ve eğitim, çalışma ve meslek, sağlık ve sosyal hizmetler, hukuk devleti ve değerleri, kültürlerarası diyalog, spor ve dinlence aktiviteleri ve konut ve yerel siyaset başlıklarını taşıyor.

Uyum raporu olarak tasarlanan paketin mimarı Prof. Dr. Heinz Fassmann, raporun kesinlikle uyum sorununa çözüm getiren matematiksel bir formül olmadığını belirterek, "Uyum sorununun çözülebilmesi için siyasette daha birçok ufak adımın atılması gerekiyor" dedi.

Geçtiğimiz yıllarda uyum konusu ile doğru dürüst uğraşılmadığına dikkat çeken Uyum Müsteşarı Sebastian Kurz, ülkede yaşayan 1,5 milyonun üzerindeki göçmen kökenli insanın birçoğunun artık Avusturya vatandaşlığına geçmiş olduğunu açıkladı. Kurz, "hepsi dışarı" söyleminin bu nedenle hukuki açıdan gerçekçi olamayacağını vurguladı. Ancak sorunların da göz ardı edilemeyeceğini açıklayan Kurz, uyum alanında yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğini kaydetti.

Uyum konusunda farklı bir yol izlenmesi gerektiğinin altını çizen müsteşar, "Uyumun bireyin gösterdiği performansa bağlanması en doğrusu. Burada önemli olan bireyin kökeni veya hangi dine mensup olduğu değil, bilakis karakteri ve çalışma ve toplumsal yaşamda yer alarak tanınma arzusunu göstermesidir. Burada özellikle dil ve eğitim alanlarına odaklanmamız gerekiyor. Çünkü uyumun işleyebilmesi için bu alanlar ana koşulları oluşturuyor" diye konuştu.

DİL VE EĞİTİM
Dil konusunda göçmenlere ülkeye giriş yapmadan önce bulundukları ülkede talep edilen dil seviyesi ve eğitim malzemeleri içeren destekleyici bir paket sunulması öngörülüyor. Uzun süredir ülkede yaşayan göçmenlere ise Almanca kurslarına gitmeleri için "eğitim pasosu" verilmesi isteniyor. Kurslarda edinilen sertifikaların iş bulma konusunda kolaylık getirmesi ve kursların ve sınav merkezlerinir ikamet edilen yerleşim yerine yakın olması isteniyor.

Göçmen kökenli çocukların yüzde 80'ında dil desteği ihtiyacının bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, ücretsiz yuva imkanının iki yıla çıkarılmasını da tavsiye ediyorlar. Uzmanlar, okulu bırakan çocukların oranının yüksek olmasından yola çıkarak bu yönde zorunlu yaptırımların gündeme getirilmesini talep etti.

ÇALIŞMA VE MESLEK
Göçmenlerin yurt dışında edindikleri üniversite diplomalarının tanınması konusunda bürokrasinin azaltılmasını talep eden uzmanlar, tanıtma işlemlerinin oluşturulacak merkezi bir platform sayesinde Avusturya İş Piyasası Hizmetleri'ne (AMS) bağlanarak kolaylaştırılmasını öngörüyor.

Bunun yanı sıra göçmen kadınların iş piyasasına kazandırılması hedefler arasında bulunuyor. Bu alanda Türk kadınların sadece yüzde 41'inin çalışıyor olmasına dikkat çekildi. AMS, Ekonomi Odaları ve Avusturya Uyum Fonu'nda bu konuda destekleyici programların genişletilmesi isteniyor.

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER
Önleyici tedaviler konusunda göçmenlerin sağlık bilincinin güçlendirilmesini talep eden uzmanlar, göçmen kadınların sadece yüzde 55'inin meme kanseri erken teşhis programlarını kullandığına dikkat çekti. Bu nedenle özellikle sosyal açıdan mağdur durumdaki göçmen kökenli çocukların okullardaki erken teşhis muayenelerine katılmasının zorunlu kılınması isteniyor.

Sağlık sektöründe çeşitlilik bilincinin güçlendirilmesi için bu alanda uzmanlaşmak isteyenlere kolaylık sağlanması ve meslek içi eğitim sayesinde kültürler arası yetkinliğin arttırılması hedefleniyor.

HUKUK DEVLETİ VE DEĞERLERİ
Göçmenlerin yüzde 55'inin kendilerini Avusturya Devleti'ne bağlı olarak gördüklerine yer veren uzmanlar, Avusturya'daki değerler ve adalet kültürünün ülkede yaşayanlar için bir el kitapçığının oluşturulmasını talep ediyor. Uzmanlar, bu şekilde Avusturya vatandaşlığına geçişin cazip hale gelmesinin sağlanacağını savunuyorlar. Avusturya'daki başarılı göçmenlerin örnek alınması doğrultusunda "Top 100" adı altında uyum elçilerinin okullarda teşvik edici etkinlikre katılması da önerilen bir başka nokta.

KÜLTÜRLERARASI DİYALOG
Oluşturulması istenilen bir "İslam Forumu" sayesinde Uyum müsteşarlığı bünyesinde bir kurulun Avusturya'da imamların yetiştirilmesi konusundan İslam din öğretmenleri için oluşturulacak müfredata kadar birçok konuya çözüm araması isteniyor. Bunun yanı sıra medya kuruluşlarının, benimsenecek bir otokontrol mekanizması sayesinde ortak bir mesleki ahlak kuralları ve yönetmeliği kapsamında, uyum konusundaki tutumlarını iyileştirmeliri öngörülüyor.

Bu konuda bir medya ödülünün verilmesini tavsiye eden uzmanlar, uyum alanında yayın yapan medya kuruluşları veya gazetecilerin ödüllendirilmesini ve bunun yanı sıra göçmen kökenli genç gazetecilerin teşvik edilmesini önerdiler.

SPOR VE DİNLENCE AKTİVİTELERİ
Okul ve spor kulüpleri arasında daha yoğun bir işbirliği yapılmasını öneren uzmanlar, Federal Spor Teşviki kapsamında 200 bin Euro değerinde on projenin hayata geçirilmesini talep etti.

KONUT VE YEREL SİYASET
Göçmenlerin yüzde 80'ının Avusturya'daki belediyelerin sadece yüzde 10'unda ikamet ettiğine dikkat çeken uzmanlar, göçmenlerin kalabalık yerleşim merkezlerinde yoğunlaştığını belirtti. Uzmanlar, kalınan 2 milyon konutun 850 bininin kamuya ait olduğunu vurguladı.

Bu alanadaki yoğunlaşmayı çözebilmek için kamuya ait konut idarelerinin ve hissedarların bir kurul oluşturması tavsiye etti. Bu alanda uyumu teşvik eden konut idarelerindeki uyum ehliyetini teşvik edici seminerlerin verilmesi ve kamu idaresinde model oluşturabilecek uyum örneklerinin desteklenmesi tavsiye edildi.

KORUN: UYUM VALS ETMEYE BENZER
Uyum tartışmaları konusunda görüşlerini belirten Türkiye kökenli Yeşiller Milletvekili Alev Korun (41), Standard Gazetesi'nde yayınlanan söyleşide, hükümetin uyum alanında gerçekleştirmek istediği önerileri yorumladı. Müsteşar Sebastian Kurz'un sunduğu 20 uyum önerisini genel olarak olumlu bulduğunu açıklayan Korun, Yabancılar Hukuku konusunda eleştiride bulundu.

Öneriler arasında Yeşiller'in de desteklediği, göçmenlerin yüksek öğrenim ve mesleki yeterlilik belgelerinin tanınmasından karşılanabilir Almanca kurslarına kadar birçok noktada benzer savları olduğunu söyleyen Korun, bu önerilerin uygulamaya konulmasının bir gelişme olacağını kaydetti. Korun, buna karşın, siyasi katılım ve ayrımcılığı önleyici tasarruflar konusunda daha çok şeyin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

İktidara gelmeleri durumunda iki ana konuda değişikliğe gitmek istediklerini belirten Korun, bir tarafta ülkeye yeni gelen göçmenlere dil kursunun yanı sıra gündelik yaşama dair antrenman verilmesini, diğer tarafta ise uzun süredir Avusturya'da yaşayan göçmenlerin uyumuna yönelik bir program oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Uyumun en iyi komşuluk ilişkelire ve okulda gerçekleşebileceğinin altını çizen Korun, "Almanca'nın öğrenilmesi ülkeye yeni gelenler için tabii ki çok önemli. Ancak öğrenim zorunluluğunun yanı sıra hakların verilmesi de gerekiyor. Uyum, vals etmeye benzer, bunun için de bir partnere ihtiyacınız var. 40 yıl boyunca uslu uslu üretim bandında çalıştıkları sürece Dragan'ın veya Ayşe'nin Almanca bilip bilmediği umursanmandı. Ancak burada kalacakları anlaşıldığında, şimdi birder bire Almanca'nın her şeyi halledeceği fikri ortaya atıldı" diye konuştu.

AVUSTURYA BİR GÖÇ ÜLKESİ
Korun, uyum konusunda başlatılan kampanyayı eleştirerek, paraların aslında uyum programlarına harcanması gerektiğini savundu. Yabancılar Hukuku konusunda iktidarın kanunları sertleştirme talebine karşı olduklarını belirten Korun, sözlerine şöyle devam etti. "Avusturya bir göç ülkesi. Bizim yeni bir toplumsal sözleşmesine ihtiyacımız var. İltica konusunda uluslararası kesin kurallar bulunuyor. Bunun esasında da, kim zulmediliyorsa, o koruma altına alınmalı ilkesi yatıyor. İnsan hakları ve iyi bir birliktelik bizim ana meselelerimiz. Eğer haklar kısıtlanıyorsa, Yeşiller buna karşı çıkmak zorunda."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!