Viyana’da rüya gibi bir tatil

Güncelleme Tarihi:

Viyana’da rüya gibi bir tatil
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2023 09:31

Avusturya’nın başkenti Viyana, Avrupa şehirleri arasında kesinlikle vazgeçilmezlerim arasında ilk sıralarda yer alıyor. The Economist’in araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından 173 şehrin verilerine bakılarak yıllık hazırlanan yaşanabilirlik endeksinde 2023’te de birinci seçilerek üst üste ikinci kez ‘Dünyanın En Yaşanabilir Şehri’ olma unvanını korudu. Viyana, aynı zamanda kişi başına düşen yeşil alan bakımından da dünya birinciliğini koruyor. Ben de bu aralar güzel havaları fırsat bilip bu güzel şehri tekrar ziyaret ettim ve güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

Viyana’da rüya gibi bir tatil
TUNA Nehri’nin kıyısındaki muhteşem konumuyla Avrupa’nın tarihi dokusu, ihtişamlı yapıları, sanatsal ve kültürel yönü ile en zengin şehirlerinden biri olan Viyana, her köşesiyle keşfedilmesi oldukça keyifli bir şehir. Attığınız her adım, sanki tarihe bir yolculuk gibi. Şehir tam anlamıyla bir açık hava müzesini andırıyor. Saraylar ve müzeler şehri Viyana’da en ünlü müzeler arasında bulunan Sanat Tarihi Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi, Albertina Müzesi, Leopold Müzesi, Sigmund Freud Müzesi, Haus der Musik, Mozart Evi ve Madame Tussauds Müzesi başta olmak üzere kültür, teknoloji, sanat, doğa ve tarihi alanlarında 200’e yakın müze bulunuyor. Viyana, ayrıca dünyaca ünlü Schönbrunn, Belvedere, Hofburg gibi sarayları ve bahçeleri ile her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Her köşesi tarih kokan bu şehrin yeni şehir bölgesi de gerçekten görülmeye değer. Viyana’yı bu anlamda keşfetmek için en az 5-6 gününüzü ayırmanız gerekiyor, yani diğer Avrupa şehirlerine nazaran biraz daha fazla vakit ayırmanızda fayda var.
Viyana’da rüya gibi bir tatil
KULENİN MANZARASI HARİKA
Gezimize Viyana’nın simgelerinden biri olan ve gezilecek yerler arasında en üst sıralarda yer alan Aziz Stephan Katedrali’nden (Stephansdom) başlayalım... Stephansplatz, yani Stephans meydanındaki ikonik ‘Aziz Stephan Katedrali’ 12. yüzyılda inşa edilmiş. Avusturya’nın köklü tarihine şahitlik eden kilise binasının çok renkli kiremit çatısı, şehrin en tanınmış ikonik sembollerinden biri. 136 metre uzunluğunda, 34 metre genişliğinde 4 kuleden oluşan kilise binasındaki kule aynı zamanda muhteşem bir şehir manzarasına sahip. Manzaranın gözlenebildiği kule odasına ise kilise içerisinde bulunan bir asansör ile kolayca çıkabilirsiniz. Katedralin tasarımında gotik ve Roma mimari stilleri hâkim... Aziz Stephan Katedrali’nin devamında ise Viyana’nın mimari açıdan en güzel binalarına ev sahipliği yapan en ünlü caddeleri, Graben ve Kartner Caddeleri bulunuyor. Graben Caddesi, Viyana’nın en hareketli ve enerjik caddelerinden biri.
Aynı zamanda Viyana’dan hatıra niyetine hediyelik eşya alabileceğiniz çok sayıda dükkanlar ve mağazalar bulunuyor. Cadde üzerinde bulunan, ‘Veba Sütunu’ ise turistlerin yoğun ilgisini çeken önemli bir sanat eseri. Veba Sütunu’nun geçmişi, veba salgınında çok sayıda insanın hayatını kaybettiği 17. yüzyıla kadar dayanıyor. İmparator 1. Leopold, Viyana halkını sarsan son veba salgınının bitmesi halinde bu anıtı yaptıracağını vadetmiş. Avusturya’daki heykelcilik anlayışının şekillenmesinde de büyük payı olan ‘Veba Sütunu’, şehrin en kötü dönemlerinden birini simgeliyor...
Viyana’da rüya gibi bir tatil
TARİHİ HEYKELLER, YEŞİL ALANLAR...
Volksgarten: Hofburg Sarayı’nın bahçesi olan Volksgarten, kamuya açık muhteşem bir park. 1809 yılında Napolyon tarafından yıkılan şehir surlarının üzerine inşa edilmiş ve 1823’te halkın ziyaretlerine açılmış. Ludwig van Remy tarafından tasarlanan parkta Franz Grilparzer, Karl von Hasenauer ve heykeltıraş Hans Bitterlich’e ait heykeller de yer alıyor...
Viyana’da rüya gibi bir tatil

Heldenplatz (Kahramanlar Meydanı): Hofburg Sarayı önünde 1800’lü yıllarda kurulan meydanın çevresi, şehrin en ikonik binalarıyla çevrili. ‘Saray Meydanı’ olarak da anılan alan içerisinde tarihi heykeller, yeşil alanlar ve turistlerin dinlenmesi için oturabileceği banklar bulunuyor. Heldenplatz, ayrıca 1938 yılında Hitler’in yaptığı tarihi balkon konuşmasıyla da ünlü. Meydanın sol kısmından çıkıp arka sokağa doğru yaklaşık 1 kilometre yürürseniz, meşhur ‘Kelebek Evi’ni de ziyaret edebilirsiniz...
Museumsplatz: Müzelere meraklıysanız, şehir merkezinde yer alan ‘Museumsquartier’ yani müzeler bölgesini ziyaret etmelisiniz. Museumsquartier içerisinde görsel sanatlardan mimariye, müzikten modaya, tiyatrodan dansa, edebiyatttan çocuk kültürüne, oyun kültüründen sokak sanatına, tasarım veya fotoğrafçılığa kadar pek çok alanda sanatsal çalışma görebilmeniz mümkün. Leopold Müzesi ve MUMOK (Modern Sanat Müzesi) sanat severlerin en çok ziyaret ettiği müzeler. Bu bölgede bulunan Architekturzentrum Wien ve Kunsthalle Wien de ilginizi çekebilecek diğer müzeler...
Viyana’da rüya gibi bir tatil

Stadtpark (Şehir Parkı): 1862 yılından bu yana Viyana’nın en büyük şehir parkı olan Stadtpark hem yerli halkın hem de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir yer. Park içerisindeki göl ve yeşil alanlar arasındaki dinlenme alanları bir hayli güzel...

Haberin Devamı

BAROK MİMARİNİN EN İYİ ÖRNEKLERİNDEN BİRİ
Avusturya Parlamento Binası: Danimarkalı mimar Theophilvon Hansen tarafından tasarlanan Avusturya Parlamento Binası, 19. yüzyıldan kalan en görkemli Avusturya yapıları arasında bulunuyor. Ring Caddesi’ndeki bina, Yunan tarzı mimarinin de tipik örneklerinden biri. Binanın girişinde de Yunan filozoflarının heykelleri bulunuyor. Şu anda aktif olarak Meclis oturumlarına ve önemli bazı siyasi organizasyonlara ev sahipliği yapan binanın içini de günün belirli saatlerinde rehber eşliğinde gezmeniz mümkün. İç bölümde özellikle ana salonun ambiyansı gerçekten görülmeye değer. Vaktiniz varsa Viyana’nın en güzel ve popüler simgelerinden olan bu binayı da gezmenizi öneririm. Hofburg Sarayı’na da yakın olduğu için ikisini aynı gün içerisinde gezebilirsiniz...

Viyana’da rüya gibi bir tatil

Schönbrunn Sarayı: Viyana’da barok mimarinin en iyi örneklerinden biri olan Schönbrunn Sarayı, yüzyıllar boyunca şehre hâkim olan Habsburg Hanedanlığı’nın yazlık ikametgâhı ve aynı zamanda meşhur İmparatoriçe Sisi’nin de en sevdiği yer olarak anılıyor. İmparatoriçe Maria Theresa tarafından 1700’lü yıllarda tamamlatılan saray, o zamandan günümüze kadar birçok kez restore edilmiş ve genişletilmiş. 1441 odalı saray, tarihe ve doğaya ilgi duyan gezginler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Sarayın bahçesi ise bence Viyana’da görülmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda olmalı. Bahçeyi tam anlamıyla gezmek için en az yarım gününüzü ayırmanız lazım. Bahçe içerisindeki rengarenk çiçekler, yemyeşil çimler, inanılmaz ihtişamlı tarihi çeşmeler ve yürüyüş yolları kelimenin tam anlamıyla insanı büyülerken, aynı zamanda ruhunu da dinlendiriyor. Avrupa’nın en büyük hayvanat bahçelerinden biri de bu alanda yer alıyor. Bitki ve kelebek teraryumları ise Avusturya’nın en çok ziyaretçi çeken yapısında görebileceğiniz diğer etkileyici bölümler arasında...
Viyana’da rüya gibi bir tatil
2 BİN 600 ODALI SARAY
Hofburg Sarayı: Habsburg Hanedanı’na ev sahipliği yapan ‘Hofburg’ yani ‘Viyana İmparatorluk Sarayı’, dünyanın en büyük komplekslerinden biri. 240 dönümlük bir arazi üzerine inşa edilen sarayda 18 farklı bina, şapeller, kiliseler, avlular, meydanlar ve 2 bin 600 oda bulunuyor. 1996’da ‘UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş. 13. yüzyılda inşa edilen saray, 700 yıl boyunca Hofburg Hanedanlığı’na hizmet etmiş ve zaman içerisinde ihtiyaca göre genişletilmiş. Görkemli mimarisi gotikten baroğa, klasikten rönesans tarzına kadar dikkat çekici bir farklılığı yansıtıyor. Sisi Müzesi, Binicilik Okulu, Albertina Müzesi ve Efes Müzesi sarayın görülmeye değer diğer bölümleri arasında yer alıyor...
Belvedere Sarayı: Avusturya’nın en değerli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Belvedere Sarayı, Johann Lukas von Hildebrandt tarafından yazlık konut olarak inşa edilmiş. Orta Çağ’dan günümüze kadar gelen Avusturya’nın muazzam barok mimarisine şahit olacağınız iki saraydan oluşan Belvedere, ünlü ressam Gustav Klimt’e ait dünyanın en büyük ‘Klimt Koleksiyonu’na ev sahipliği yapıyor. Klimt’in dünyaca ünlü eseri ‘Öpücük’ ve ‘Judith’ tabloları burada sergileniyor. Sarayın hemen ön ve arka kısmında rengarenk çiçeklerle süslü portakal ve Fransız bahçeleri yer alıyor. Her ikisi de Johann Lucas von Hildebrandt tarafından tasarlanan Yukarı Belvedere ve Aşağı Belvedere ayrı ayrı koleksiyonlara sahip iki ayrı binadan oluşuyor ve birbirine yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Orta Çağ’dan bu yana 800 yıllık sanat deneyimi yaşayacağınız müzelere ev sahipliği yapan park ise ‘UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde...
Viyana’da rüya gibi bir tatil
AVUSTURYA’NIN EN YÜKSEK BİNASI
Aziz Charles Kilisesi: Karlskirche, yani Aziz Charles Kilisesi’ni görmenizi tavsiye ediyorum çünkü mimarisi gerçekten oldukça farklı ve güzel. Kilise, Habsburg İmparatoru Aziz Charles Borromeo için mimar Johann Bernhard Fischer von Erlach tarafından tasarlanmış ama mimarın ölümünden sonra yapı 1700’lerde oğlu tarafından tamamlanmış. Kilise kubbesindeki freskler ve renkler muhteşem. Panoramik bir asansör ile bu fresklere yakından bakabilirsiniz ve 32.5 metre yüksekliğindeki platformdan Viyana manzarasını izleyebilirsiniz. Stephansplatz’dan yürüyerek yaklaşık 20 dakikada bu kiliseye ulaşılabilirsiniz...
Viyana’da rüya gibi bir tatil

Donauturm (Tuna Kulesi): Avusturya’nın en yüksek binası ve Viyana’nın sembollerinden biri. 252 metre yüksekliğindeki kule, eski şehir, Tuna Parkı ve Viyana Ormanı gibi şehrin 360 derecelik panoramik manzarasını sunuyor. Yerel adı ‘Donauturm’ olarak bilinen kule, Tuna Nehri’nin kuzey kıyısına yakın Donaustadt semtinde bulunuyor. Bu bölgedeki Donauinsel durağında Tuna Nehri’nde yüzmenin zevki bir başka. Bu bölge, Viyana halkının hafta sonları dinlenmek ve yüzmek için tercih ettiği şu ana kadar henüz turistler tarafından keşfedilmemiş bir yer. Buraya yarım gününüzü ayırabilir, Tuna Nehri’nin berrak sularında kuğular ve ördekler eşliğinde yüzebilir, ardından yeşil çimlerin üstünde güneşlenebilirsiniz...
Hundertwasser Evi: Viyana’daki çoğu binadan oldukça farklı tasarlanmış bu muhteşem kompleks, Viyana’da en çok fotoğraflanan binaların başında geliyor. Mimarisindeki en dikkat çeken detay ise yapıda hiçbir düz ögeye yer verilmemiş ve evlerin rengarenk olması. Ayrıca evlerin oldukça ilginç terasları ve çatıları var. Terastan ziyade ağaçlıklı bahçeye benzeyen alanlarda 250 adet ağaç bulunuyor. Çok renkli dış cephesiyle ikonikleşmiş Hundertwasser Evi, Avusturya’nın ünlü sanatçılarından Friedensreich Hundertwasser tarafından inşa edilmiş. Ayrıca mimar Joseph Krawina da binanın tasarımında yer almış. Binanın içinde 4 dükkân ve 53 daire bulunuyor. Binaların biraz ilerisinde ise Hundertwasser Müzesi var. Instagram’da en çok fotoğraflanan bu rengarenk binalar, Viyana’nın en ilginç tasarımlı binalarından birini görmek isteyenler tarafından adeta istilaya uğruyor...
Viyana’da rüya gibi bir tatil
ÇOCUKLAR İÇİN MÜKEMMEL BİR YER
Prater Eğlence Parkı/ Müzesi: Nostaljik bir lunapark. ‘Prater Eğlence Parkı’ denildiğinde akla ilk olarak Viyana’nın da simgelerinden olan dönme dolap geliyor. 1827 yılında yapılmış olan bu devasa dönme dolap hasar aldığı dönemlerden sonra özenle yenilenerek şimdiki ihtişamına kavuşmuş. Parkın simgesi haline gelen bu dev dönme dolap, sizlere muhteşem Viyana manzarasını keyifle seyretme imkânı sunuyor. 3 bin 200 hektarlık bu alanda nostaljik-modern lunapark oyuncakları, kafeler, sinema, bowling salonu, dans yerleri, yürüyüş, bisiklet, piknik alanları, pastane, restoran, havuz gibi birçok seçenek var. Özellikle çocuklar için mükemmel bir yer. Burada eğer denk getirirseniz her ayın ilk pazar günü Prater Müzesi’ni ücretsiz gezebilirsiniz. Prater, Wurstelprater’in yerine yapılan çok eski bir park. Müzede de 1945’te, II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde yıkılan eski Wurstelprater eğlence parkının hatıraları sergileniyor...
Barok eserler, tarih, kültür ve muntazam mimari detaylardan sonra, şehrin başka bir yanını da görmek isterseniz kanal boyunca sokak sanatının en çarpıcı eserlerini görebileceğiniz Donoukanal olarak anılan bölgeye gitmenizi tavsiye ederim. Tuna Nehri’nin kollarından biri, şehir içi su kanalı olarak düzenlenmiş ve bu bölge oluşturulmuş. Bu bölge, Viyana’nın en büyük yasal grafiti bölgesi olarak seçilmiş. Kanala inip yol boyunca devam eden sokak sanatını takip ederseniz, Viyana’nın alternatif grafiti sanatını ve sanatçılarını görme imkânı bulabilirsiniz. Viyanalı yerel halk, daha doğrusu genellikle gençler bu bölgedeki kafelerde müzik dinleyip eğlenirken akşam güneşini burada batırıyor. Oldukça keyifli bir bölge...
Viyana’da rüya gibi bir tatil

Nostaljik Tramvay Turu: Benim gibi, nostaljik sarı tramvaylara meraklıysanız bu turu yapmanızı öneririm. Viyana Devlet Operası, Parlamento, Viyana Sanat Tarihi Müzesi, Viyana Doğa Tarihi Müzesi, Doğal Tarih Müzesi, İmparatorluk Sarayı, Belediye Binası, Burgtheater ve Viyana Üniversitesi rota boyunca öne çıkan en güzel destinasyonlar. Tur yaklaşık olarak 25 dakika sürüyor ve gördüğünüz turistik noktalar ile ilgili bilgi alabilmeniz için size sekiz dilde sesli rehberlik hizmeti sunuluyor. Tramvayın kalkış ve yeniden varış noktası ise Schwedenplatz. Nostaljik Tramvay Turu her gün 10.00-17.30 saatleri arasında düzenleniyor.

Haberin Devamı

VİNAYA’DA ULAŞIM
Viyana, toplu taşımada Avrupa’nın en gelişmiş şehirleri arasında yer alıyor. 6 adet metro ağı, 28 tramvay hattı ve 128 otobüs güzergâhı hizmet veriyor. Biletleri araçların içinden veya metro istasyonlarındaki bilet makinelerinden satın alabilirsiniz. Fiyatlar ise şöyle;
* Tek seferlik bilet: 2.40 Euro
* 24 saat geçerli bilet: 8.00 Euro
* 48 saat geçerli bilet: 14.10 Euro
* 72 saat geçerli bilet: 7.10 Euro
* Haftalık bilet: 17.10 Euro
Viyana Havaalanı’ndan şehir merkezine ulaşmak da zor değil. Çünkü havaalanı merkeze sadece 16 km. uzaklıkta. En ucuz seçenek ise S Bahn S7 ekspres banliyö treni...

BAKMADAN GEÇME!