Uzak Doğu Sporları Türkler'e aittir

Güncelleme Tarihi:

Uzak Doğu Sporları Türklere aittir
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2008 16:00

Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu Başkanı Murtaza ?nlü, kendisiyle yaptığımız röportajda Uzak Doğu Sporları olarak bilinen mücadele sanatlarının (dövüş sporlarının) aslında Türklere ait olduğunu iddia etti.

Haberin Devamı

*Mücadele sporlarını bize kısaca tanıtır mısınız? Neleri kapsamaktadır?

Mücadele sporlarını kısaca anlatacak olursak şöyle bir cevap vermemiz mümkün olabilir: ?rneğin fiziksel olarak bir rakiple mücadele etmek, belli bir fiziksel kuvvet ve bütünlük istemektedir. Bu fiziksel bütünlük, sporcunun vücudunun rakibinden daha atak, esnek, kuvvetli ve dayanıklı olması gerekliliğini doğurur. Aksi takdirde esas ama? olan galip gelme sonucuna ulaşamaz. Yani bedeni ve ruhu disipline eden sporlar kendi i?inde de bazı faklılıklar gösterseler bile bilimsel olarak beden eğitimi ve kendini müdafaa konusunda ama? rakip sporcudan kondisyon a?ısından ve teknik olarak üstün olmaktır. ?zden TOPRAK

Mücadele sporlarında temel nokta, en beklenmedik anda bile savaşmaya ve mücadele etmeye hazır olmaktır. Dolayısıyla ?alışmalar, sezgilerden başlayıp teknik bilgilerin edinilmesine ve son noktada da kondisyon yeterliliğine doğru yol almaktadır.

Haberin Devamı

Eğer yapılan faaliyet bir eğitim ?alışması değil de yarışmaya yönelik ise sporcu, kendisi kadar bilgili bir rakipten sadece kondisyon olarak üstün olmayı hedefler. Çalışma şekli tamamen değişir ve işte bu noktada mücadele sporları ortaya ?ıkmaktadır.

* Mücadele sporları nasıl ortaya ?ıkmıştır? Gelişim sürecinden söz eder misiniz?

Mücadele etmek; kendini savunmak veya savaşmak olgusundan doğar. Savaşmak, hayatta kalmak adına fiziksel ve düşünsel olarak yapılan her eylemi i?ermektedir. İnsanlar da sadece i?güdüleri ile yaşadıkları dönemde hayatta kalma mücadelesi vermiş, bu nedenle "savaşma eylemini" ger?ekleştirmişlerdir. Ama?, hayatta kalmaktan hayatı daha uygun kılmaya terfi ettiğinde ise artık saldırmaya gerek kalmamış, sadece saldırıdan korunma gereği oluşmuştur. Bu noktada da "savunma" ortaya ?ıkıyor. İnsanlar, varlığını tehlikeye sokan her şey i?in kendini savunmuş ve mücadele etmiştir. Savunmak ve mücadele etmek ge?mişte genellikle fiziksel bir eylem iken günümüzde düşünsel ve psikolojik bir yoğunluk kazanmıştır. Ama zaman i?erisinde "düşman olgusu" değişmemiş ve altyapıda da bir değişiklik olmamıştır. Dolayısıyla yöntemler değişse bile saldırının niteliği ve şekli değişmemiştir. Etkin mücadele ve savunma her anlamda kendi i? disiplininizi oluşturmanızdan ge?er. Burada öğrenilmesi gereken de mücadele ve savunmanın öz disiplinidir. Bu yöntemler aynı zamanda hayatta karşımıza ?ıkacak engellerle başa ?ıkma yollarının tümüdür. Fiziksel ve ruhsal bütünlük sağlandığında kişi hayatla daha etkin şeklide başa ?ıkabilecektir.

Haberin Devamı

* "Savunma Sanatı" deyimi ?ok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Sizce savunmak; mücadele etmek sanat mıdır?

Tabi? ki bir sanattır. ?retkenlik sanatın ve sporun birbirinden ayrılmaz bütünlüğü i?inde karşımıza ?ıkmaktadır. ?retkenliğin olmazsa olmaz bir öge olduğu mücadele ve savunma sanatlarında disiplini yok saymak mümkün değildir. Mücadele sanatlarında teknik, zeka ve yaratıcılığın buluşması bizi, savunurken ve mücadele ederken "sanat icra etme" noktasına yaklaştırır. Savunma ve mücadele sanatlarını farklı kılan özellikler (?özümsel düşünme yeteneği, estetik, enerjik olma, kuvvetlilik, dayanıklılık vb) var olanı geliştirmek ya da i?imizdeki değerleri ve yetenekleri bir ritüel ?er?evesinde ortaya ?ıkarmak sanatın bizatihi kendisidir. Bunları i?eren bir ?alışma ve buna bağlı bir gelişme söz konusu ise yapılan dövüşmek, didişmek, savaşmak, boğuşmak, mücadele etmek, yarışmak, kazanmak ya da kaybetmek değil "insanın mücadeleci yanının eğitilmesinin" en güzel yoludur.

Haberin Devamı

*Dünya Mücadele Sporları Federasyonu'nun kuruluş amacı nedir ve nasıl kuruldu?

Biz Dünya Mücadele Sporları Federasyonu olarak gücümüzü inancımızdan, tarihimiz ve ge?mişimizden alarak yola ?ıktık. Zaten ?alışmalarımızın odak noktası budur. Hedefimiz ise dünya genelinde "Türkiye merkezli" bir mücadele sporları ağı oluşturmak. Federasyonumuzun bünyesinde faaliyet göstermekte olan farklı spor branşlarının bizim i?in birer zenginlik kaynağı olduğunu düşünüyoruz. Mücadele sporlarını özel kılan da bu denli farklılıkların i?erisinde belli bir bütünü temsil ediyor olmasıdır. Bu sebeple haklı olarak farklı olduğumuzu düşünüyoruz ?ünkü Federasyonumuz bünyesinde mücadele sporları kapsamında Türk ve dünya sporuna hizmet vermekte olan her bireyin yetenekli, enerjik, coşkulu ve üretken olduğunu biliyor ve böyle süreceğine de inanıyoruz.

Haberin Devamı

*Peki bu Federasyonu kurma amacınız yalnızca spor faaliyetleri mi yoksa farklı hedefleriniz de var mı?

Bilirsiniz, dünyada bilimsel, ekonomik, kültürel ve sportif alanlarda standart koyma yetkisi, başlangı?ta bir dernek veya şirket olarak kurulan, zaman i?inde herkesin üye olduğu kurulların işidir. Kural koyan bu yapılanmaların hi?birinin merkezi Türkiye'de değildir. Maalesef hemen hemen hi?bir alanda öncülük Türkiye'ye ait değildir.

Mesela güreş, ata sporumuz. Dünya Güreş Federasyonu'nun Türkiye'de olması beklenirdi ancak bu konuda zamanında girişim yapan ne yazık ki olmamıştır.

Dövüş sporları diye bildiğimiz sporlar da genelde herkesin bildiği gibi Japonya, Kore, Tayland, ABD, Çin, Danimarka ve Rusya gibi ülkelerin kontrolündedir.

Haberin Devamı

Biz de bu genel anlayışı değiştirmek i?in Türkiye merkezli Dünya Mücadele Sporları Federasyonu'nu kurarak bu alanda ilk adımı atmış olduk.

Hedefimiz Türkiye ile diğer dost ve kardeş dünya ülkeleri arasında bir sportif ağ oluşturarak kurduğumuz yapıyı gü?lü bir dünya federasyonu haline getirmek.

Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu kurulurken uzun süre ?alışmalar ger?ekleştirilmiş; teknik, teorik ve bilimsel alt yapısı kendi alanlarında uzman Türk sporcularımız tarafından hazırlanmıştır. İddia ediyoruz ki Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu, Uzak Doğu sporları olarak bilinen ama özünde Türklere ait olan mücadele sanatlarında öze dönüşün başlangıcı olacaktır. Bu konuda tüm kamu ve özel kuruluşlardan federasyonumuza destek vermelerini bekliyoruz.

*Başlangı?ta bu federasyon ka? kulüple kuruldu? Ekipte hangi isimler var?

Biz bu federasyonu ilk başlarda 15 kulüple kurduk. Kısa zamanda 25 kulübe ulaştık. Şu anda ise Türkiye'nin her köşesinde spor kulübüne sahibiz. Asbaşkanlarımız Şenaydın Akkılın?, Cemal Çolak, Galip Gülen, gazeteci Muzaffer Ilıcak ve Mustafa Turan.

* Dövüş sporları ile uğraşan sporcular daha ?ok hangi gerek?elerle bu sporu öğrenmek istiyor?

Türkiye'de bu işi yapanlar, başlangı?ta bu spor dallarının diğer spor dallarına göre daha ulaşılabilir, yaygın ve hesaplı olmasından dolayı tercihte bulunabiliyor. Lisanslı sporcularımızın ge?mişlerine baktığımız zaman da bunu görmek mümkün zaten. Ancak bunun beraberinde kabalığı ve şiddeti getirdiği sanılıyor. Oysaki biz sporcularımıza ilk önce beden terbiyesini, ahlaklı ve erdemli olmayı öğretiyoruz. ?rnek sporcu olmayı öğütlüyoruz. Bizi para karşılığı ma? yapan insanlar olarak tanıyabiliyorlar ve amacımızın dövüşmek ve şiddet olduğunu düşünüyorlar. Hi? kimse beden terbiyesini esas almadan sporu sadece dövüş olsun diye yapmaz. Bizim işimizin özünde inan?, sabır ve sevgi var. Bu nedenle bu sporları öğrenmek isteyen gen?lerimize uzun soluklu mücadelelerinde inan? ve sabrın zorunluluğuna ve mutlaka sevginin olduğuna inanmalarını, yaptıkları işin arkasında olmalarını, idealist olmalarını öğütlüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!