Türkiye'de insan haklarını da konuşacağım

Mülteci krizini ‘AB’nin tarihi bir sınavı’ olarak niteleyen Başbakan Merkel, şunları söyledi:
“Türkiye mülteci sorununda hiç şüphesiz anahtar ülke. Korumaya muhtaç iki milyonu aşkın insanı alarak, Suriye’den mülteci akınının esas yükünü taşıyor. Savaş bölgesinden AB ülkelerine gelen mültecilerin büyük çoğunluğu, Türkiye üzerinden geliyor. Bu nedenle Türkiye ile birlikte çalışmadan mülteci krizini ne düzene koyabiliriz ne de önüne set çekebiliriz. Bu, mültecilerin bakımı ve insani yardım konusunda Türkiye’ye daha fazla yardım etmemizi gerektiriyor. Türkiye, Lübnan ve Ürdün bu konuda bizim takdirimizi ve yardımımızı hakediyor. Bu, aynı zamanda sınır güvenliğinde, insan taciri çetelerle mücadelede Türkiye’yle birlikte çalışmayı içeriyor. İki NATO ülkesi Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizi insan taciri çetelerin hakimiyetine bırakamayız.”

AHDE VEFA İLKESİ GEÇERLİ

“Türkiye ile AB arasındaki işbirliğini güçlendirmek için AB bir eylem planı hazırladı. Bu planı Türkiye ile hızla müzakere etmek zorundayız. Dün (önceki gün) AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Zimmermann, Türkiye’ye gitti. Alman hükümeti olarak biz bu çabaları destekliyoruz. Buna ek olarak Türk-Alman göç diyaloğu yarın (bugün) görüşmelere başlıyor. Ben de AB Konseyi’nden çıkan sonuçları görüşmek üzere pazar günü İstanbul’a gideceğim. Bazılarınızın şöyle bir endişesi var; ‘Acaba Avrupa, Türkiye ile görüşmelerde sadece mülteci sorunuyla güncel çıkarlarını değil, bizim değerlerimizi de savunmayı başarır mı?’ Ben bu endişenizi anlıyorum. Şunu gözönüne getirelim; Türkiye ile AB arasında üyelik müzakereleri var. Elbette ahde vefa ilkesi geçerli. Sözleşmelere sadık kalınır. Türkiye ile müzakereler ucu açık sürdürülüyor. Hükümet buna sadık. Ben de buna sadığım. Ben geçmişte de hep bu ruhla Türkiye ile görüşmeleri sürdürdüm. Pazar günü de öyle olacak. Pazar günü, Suriye’deki durumdan, vize serbestisine, güvenli ülke konumu ve terörizme karşı ortak mücadeleden Türkiye’de insan haklarının durumuna kadar tüm sorunlar masaya gelecek.”