Tartışılan centilmen

Güncelleme Tarihi:

Tartışılan centilmen
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2008 21:00

G?NLERCE hatta haftalarca sürdü bu arayış. Her kafadan bir ses ?ıktı. Her haberde yeni bir teknik direktörün adı yazıldı.

Haberin Devamı

Ve 12 Haziran Perşembe günü manşetteki adam Alman Michael Skibbe idi. G.Saray hocasını belirlemiş ve ağır bir yükten kurtulmuştu. İsim a?ıklandı, ufak ufak dokundurmalar da hemen başladı.

Başkan, kariyerli bir hocadan söz ediyordu. Skibbe'nin kariyeri nedir!

Alman hocanın kariyerini diğer satırlara bırakıyorum. Ve öncelikle onun G.Saray'a transferini ger?ekleştiren gelişmeleri birka? kelimede toparlamak istiyorum.

Futbol şubesi sorumluları Haldun ?stünel ile Murat Yal?ındağ'ın gönlündeki isim Fransız Alain Perrin'di...

Lyon'a ge?en sezon iki şampiyonluk kazandıran Fransız hoca ile ilişkiler son dakikaya kadar sürdü.

Ve Fransa'daki ikili görüşmeden dönen Futbol A.Ş Genel Müdürü Adnan Sezgin, Perrin'in isteklerini yönetime sundu.

Her biri, diğer aday Michael Skibbe'nin istekleri ile kıyaslandı. ?l?üldü, bi?ildi... Bakın, neler istiyordu Fransız hoca...

Her yıl i?in 1.6 milyon Euro.

Kimse işine karışmayacak.

Transferde tek yetkili olacak.

Hi? de hoş karşılanmadı bu istekler. Servis arkadaşım sevgili Ali Naci Kü?ük'ün de söylediği gibi Florya'nın patronu olmak istiyordu Perrin...

MİCHAEL SKİBBE, Fransız'a göre daha ılımlıydı. Ve G.Saray'ın aradığı teknik adam tipine uyuyordu...

?ncelikle gen?lere değer veriyordu.

Feldkamp gibi Alman ekolünden geliyordu.

Takımda Almanca bilen futbolcu sayısı bir hayli fazlaydı.

Bu da diyalog ve takım uyumu i?in büyük bir avantajdı.

Tartıştılar, konuştular. Ve Skibbe'de karar kıldılar.

1 artı 1 yıllık sözleşme yapıldı Alman hocayla. Sözleşmenin bir köşesine sıkıştırılan ilgin? bir ifade gözlerden ka?madı...

Tarafların birbirinden karşılıklı memnuniyeti halinde sözleşme bir yıl daha uzatılabilir.

Peki, tersi olursa... Yani, bir memnuniyet hali olmazsa... G.Saray şimdiden gardını almıştı. Yollar hemen ayrılacaktı!

GELİYORUM Skibbe'nin kariyerine... 22 yaşında sakatlığı nedeni ile futbolu bıraktı. Ve Schalke alt yapısında antrenörlüğe başladı.

1989'da Dortmund'da A gen?ler antrenörü oldu. 1995'te Dortmund'un 3.ligdeki amatör takımının başına ge?ti.

Ve 1998 yılında, 32 yaşında Matthias Sammer'in yerine Dortmund Teknik Direktörlüğü'ne getirildi.

Dortmund'da fazla kalmadı. İlk yılı 4.bitiren Skibbe'nin 1,5 yıl sonra görevine son verildi.

2000 yılında Alman Milli Takım Teknik Direktörü Rudi Voller'in yardımcısı oldu. 2004'te Alman Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası'nın ilk turunda elendi. Ve Völler ile birlikte görevinden istifa etti.

2005'te Leverkusen'in başına getirildi!

Yeni evinde 3 yıl kaldı. İlk sezon ligi 5.sırada bitirdi. İkinci yıl yine aynı performansı tekrarladı. Ve son yılında 7.sırada takıldı kaldı...

Sonu? mu? Görevine son verildi.

Daha sonra yakın dostu ve Bayer Leverkusen Kulübü Spor Müdürü Rudi Völler dramatik bir a?ıklama yaptı...

Michael Skibbe iyi bir dostumdu. Böyle bir a?ıklamayı yapmak istemezdim. Bundan üzüntü duyuyorum.

Völler, bu konuşmanın her kelimesinde samimi ve ger?ek?iydi. Çünkü Skibbe'yi, Leverkursen'e o önermişti. Ve göreve gelmesi i?in de ?aba sarfetmişti.

G.Saray'ın yeni hocası henüz 43 yaşında ... Ve İlk kez yurt dışında teknik direktörlük yapacak.

Kısa notlarla Skibbe'nin kariyerini sunmaya ?alıştım. Karar sizlerin...

ONUN i?in 'ger?ek bir centilmen' diyorlar. Hep dikkatli davranan, dengeli ve ?alışkan bir Alman.

Futbolcularını eleştirmekten ka?ınır. Bir yenilgi sonrası pervasızca konuşmaz, dilini tutar, su?a ortak olur...

Ayrıldığı ilk eşinden 3 kızı var Skibbe'nin. Şimdi Lydia Margret adında bir bayanla birlikte. Bir ?ocuğu da ondan oldu...

Ama o da kız!

32 yaşında Bundesliga'da takım ?alıştıran ve en gen? teknik direktör sıfatını alan Skibbe'nin G.Saray'da ?izeceği performans merakla bekleniyor. Kariyeri tartışılsa da, onun i?in ofansif futbolu savunan iyi bir taktisiyen diyenler de var.

SKİBBE G.Saray'a kısa sürede ısındı. Futbolcularını tanıdı, ortamı sevdi. Yaşadığı mutluluk her halinden belli. İdmanları izleyen arkadaşlarımdan aldığım bilgiler de bu doğrultuda. Diyorlar ki...

Her futbolcuya karşı sıcak. Onlarla hemen kaynaştı. Ve her ge?en gün bu sevgi daha da artarak gidiyor.

Sevgi
dediler de unutmadan yazayım... Bu sevgiden en büyük payı Hasan Şaş alıyormuş. Skibbe, onun idman performansına hayranlık duyuyormuş. Çalışkanlığı, hırsı ile etkilemiş Skibbe'yi...

Hasan Şaş bu!
Ne zaman ne yapacağını kestirmek ger?ekten zor. Kafasına koyduysa, yeni sezona müthiş bir Hasan Şaş depremi ile girebiliriz.

Belki de meslek yaşamının sonbaharında yeni baharlara kucak a?mak istiyor. Söylediğim gibi kafasına koyduysa...

Her neyse, dönüyorum yine Skibbe'ye... G.Saray'ın yeni teknik direktörü koyu bir Schalke 04 hayranı. ?stelik Schalke'nin 00878973 nolu üyesi. Nereye giderse gitsin Schalke'ye duyduğu sevgiyi de beraberinde götüren bir futbol adamı...

Şimdi de G.Saray i?in ter dökecek. Daha doğrusu özlemle beklediği başarının peşine düşecek Skibbe...

Acaba, aradığı sevgiliyi Saray'da bulur mu?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!