Sinem değil, asıl sen gitmelisin

BU veriler ışığında CDU’nun lider adayı Kai Wegner, “Seçmen yeni hükümeti kurma görevini bize verdi” diyerek iktidarı devralmaya hazır olduklarını ilan etti.
SPD’li Berlin Eyalet Başbakanı Franziska Giffey ise Yeşiller ve Sol Parti’den oluşan ‘kırmızı, kırmızı, yeşil’ koalisyonu sürdüreceklerini açıkladı.
Ancak oy kaybına rağmen, SPD’nin iktidarda kalma planına içten ve dıştan tepkilerin yoğunlaşması üzerine, Franziska Giffey, Sol Parti ve Yeşiller’le koalisyonu sürdürme inadından vazgeçip, tutumunu değiştirmek zorunda kaldı.
Bunun üzerine Yeşiller de SPD de CDU ile ayrı ayrı ‘nabız yoklama görüşmeleri’ yaptı.
Giffey, “İktidara ortak olmak muhalefette kalmaktan daha iyi” diyerek, CDU ile SPD’nin ‘büyük koalisyon’ oluşturmasına yeşil ışık yaktı.
Ve SPD, CDU ile masaya oturup ciddi ciddi koalisyon pazarlığı kararı aldı.

JUSOS KOALİSYONA KARŞI
SPD’nin gençlik örgütü Genç Sosyalistler (Jusos) Berlin Teşkilatı ise CDU ile ‘büyük koalisyon’ oluşturulmasına karşı çıktı.
Jusos Berlin Teşkilatı Eş Başkan Sinem Taşan-Funke ile Peter Maass, partinin temel ilkeleriyle bağdaşmayan bir tutum sergileyen CDU ile ortaklık edilmesine “Hayır” diyerek, ‘SPD, Sol Parti, Yeşiller’ koalisyonunun sürdürülmesini istedi.
Sinem Taşan-Funke, “SPD’nin oylarıyla bu Berlinli CDU’yu ‘Rotes Rathaus’a (Eyalet başbakanlığı makamının bulunduğu Kırmızı Belediye) taşımak mümkün değil” diyerek çok açık bir biçimde karşı çıktı.
“Sosyal demokrat ilerici politika Hıristiyan demokratlarla mümkün değil” dedi.
Nitekim Sinem Taşan-Funke ve Peter Maass’a Jusos Berlin de tam destek verdi.
Jusos Berlin’in, Berlin’deki SPD Genel Merkezi Willy Brandt Evi’nde cumartesi günü düzenlenen Jusos Konferansı’na katılan delegelerin çok çok büyük bir bölümü, “NoGroKo” (Büyük Koalisyona Hayır) başlıklı önergeye onay verdi.
Ama CDU ile koalisyon oluşturulmasına karşı çıktığı için Sinem Taşan-Funke adına, geçen hafta ortalarında SPD Tempelhof-Schöneberg bürosuna içinde beyaz pudra da bulunan bir ‘tehdit mektubu’ gönderildiği ortaya çıktı.
Tabii haklı olarak Sinem Taşan-Funke, polise giderek ihbarda bulundu.
Hakaretle başlayan mektupta “S....k! SPD Berlin’de kaybetti. Bunu daha anlamadın mı? Nereden geldiysen oraya defol git!” denilerek, buram buram ırkçılık kokan bir yaklaşım sergilendi.

‘ENGELLEYENE KADAR DURMAYACAĞIZ’
Sinem Taşan-Funke, 1992 yılında Berlin’de dünyaya geldi.
Berlin’de çocuk yuvasına gitti.
İlkokulu, ortaokulu, liseyi Berlin’de bitirdi.
Berlin Hür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Yıllardır Alman vatandaşı olan Sinem Taşan-Funke, tüm sosyalizasyonunu doğduğu bu ülkede, çalışmakta olduğu ‘ülkesi’ Almanya’da aldı.
Özgürlük, eşitlik, dayanışma, sosyal adalet sevdalısı olduğu için 2010 yılında SPD’ye üye oldu.
Bu ülkenin kaderinin ve geleceğinin şekillendirilmesine katkıda bulunmak için partinin gençlik örgütü ‘Jusos Berlin’in faaliyetlerinde aktif görevler aldı.
Ve 2020 yılında da Jusos Berlin Eş Başkanı seçildi.
Hâlâ da bu görevinin başında.
“Bu büyük koalisyonun oluşmasını engelleyene kadar durmayacağız” diyen Sinem Taşan-Funke ve Peter Maass liderliğindeki Jusos Berlin, cumartesi günü internette “NoGroKo” kampanyasını resmen başlattı.
Hem de “Biz bunu Berlin için yapıyoruz” diyerek.
*
Evet...
Sinem Taşan-Funke Berlinlidir, Almanyalıdır, buralıdır.
Sinem Taşan-Funke, Türkiye kökenlidir ama burada doğmuştur ve başka bir yerden (ülkeden) buraya gelmemiştir.
O nedenle “Geldiği yere defolup gitmesi” mümkün değildir.
Sinem Taşan-Funke’nin doğduğu yer de var olduğu yer de Berlin’dir, Almanya’dır.
O hakaret ve ırkçılık içeren tehdit mektubunu gönderen kimse, bunu kafasına iyice sokmalıdır.
“Buralı” olmalarına rağmen, asıl burayı terk edip defolup gitmeleri gerekenler, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği hiçe sayan, hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına alan bu mektubu yazan ırkçı ile kendisi gibi düşünenlerdir.