Şiddetin özrü yok

Güncelleme Tarihi:

Şiddetin özrü yok
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2010 10:46

Hamburg Anadolu Alevileri Kültür Birliği tarafından düzenlenen şiddet konulu bir seminerde Hürriyet Gazetesi'nin beş yıldır başarıyla yürüttüğü Aile İçi Şiddete Son kampanyasının uzmanlarından Nebahat Uzun, aile içi şiddetin hiçbir özrü olmadığını vurguladı.

Haberin Devamı

Hamburg Anadolu Alevileri Kültür Birliği (HAAK-BİR) aile içi şiddete karşı mücadele konulu seminer düzenledi. Kentin Rothenburgsort semtindeki dernek binasında yapılan seminere konuşmacı olarak Hürriyet Gazetesi'nin Aile İçi Şiddete Son kampanyası uzmanı Nebahat Uzun, avukat Kemal Su ve öğretmen Billur Shirazi katıldılar.

HAAK-BİR Başkanı Erkan Erçin açılış konuşmasında, aile içi şiddetin mutlaka her bireyin tavır almasını gerektiren toplumsal bir sorun olduğunu söyleyerek, “Toplumumuzda bu konu halen büyük bir tabu. Şiddetin son bulması için bu tabunun yıkılması gerekir” dedi.

Sınır tanımıyor

Seminerde aile içi şiddetin nedenleri, etkileri ve şiddetten korunmanın yollarını anlatan Uzun, şiddetin cinsiyeti, dili, dini, kültürü ve geleneği olmadığı gibi hiç bir özrünün olmadığını söyledi. Uzun, “Kimse şiddete boyun eğmemeli. Yapılan araştırmalar Almanya’da her üç aileden birinde fiziksel şiddetin yaşandığını ve aile içi suçların yüzde 87’si kadına karşı işlendiğini gösteriyor. Fakat sözel ve sosyal içerikli şiddet yaşayanları da sayarsak aslında aile içi şiddet daha vahim boyutlardadır” dedi.

Erkekler de mağdur

Şiddetin bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Nebahat Uzun, “Erkekler de zaman zaman aile içi şiddete uğramakla birlikte tüm dünyada en tehlikeli şiddet davranışların kurbanları kadınlar ve çocuklardır. Şiddet, eğitimli ve ekonomik geliri yüksek ailelerde de görülmektedir. Aile içi şiddet, bir aile meselesi de değildir ve konuşulmadığı takdirde daha derin yaralar açabilir. Şiddet ortamında yetiştirilen ya da bizzat şiddet gören çocukların gelişimde gerileme olur ve kendisi de büyüdüğü zaman şiddet yoluyla kendisini ifade etmeye çalışır” dedi.

Hürriyet Gazetesi'nin beş yıldır aile içi şiddet konulu bir kampanya yürüttüğünü hatırlatan Uzun, Türk Alman Sağlık Vakfı'nın desteğiyle iki dilde hizmet veren 01802/22 77 06 numaralı Acil Yardım Hattı'ndan mağdurların yardım alabileceklerini söyledi.

Hukuki boyutu

Avukat Kemal Su da, toplantıda yaptığı konuşmada, şiddetin hukuki boyutuyla ilgili bilgiler verdi. Almanya’da 2002 yılında yürürlüğe giren Şiddetten Korunma Yasası’nın aile içi şiddetle mücadelede yeni hukuksal düzenlemeler getirdiğine dikkat çeen Su, “Şiddet uygulayan kişi evi terk etmek zorundadır. Yeni yasa ayrıca şiddete uğrayan kişinin güvenliği için de bir dizi tedbirler öngörüyor. Örneğin şiddet uygulayan kişiye, mağdura yaklaşma ya da irtibata geçme yasağı verilebiliyor. Ancak bu yasanın uygulanmasında kültür hassasiyeti çok önemli. Polis, psikolog ve hatta adli birimlerde özel eğitim almış uzman elemanların sayısı artırılmalı” dedi.
Su, daha fazla bilgiye ulaşmak isteyenlerin www.opferschutz.hamburg.de internet adresine başvurabileceklerini söyledi.

Çocuk, gördüğünü uygular

Öğretmen Billur Shirazi, çiftler arasında kavga ve tartışmanın çocuklarını çok olumsuz etkilediğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Ailede çıkan sorunları konuşarak çözümlemeye çalışmak en doğru yoldur. Karı-koca arasında yaşanan tartışmalar, kavgalar ailedeki çocuklar üzerinde izlerini silinmesi derin yaralar açar. Aile içinde kavga ve şiddete şahit olan çocuk, bunu bir sorun çözme yöntemi olarak algılar. Büyüdüğünde şiddet eğilimli olur. Gençler arasındaki suç istatistiklerini incelediğinizde şiddet eğilimli gençlerin çoğunluğunun çocukluklarında ailede şiddete şahit olmuş olduklarını görürsünüz. Dolayısıyla çiftler aralarında çıkan tartışmalarını konuşarak çözümlerse, çocuklarına da örnek olurlar.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!