Sercan’ın intiharından sağlık ekibi sorumlu

Güncelleme Tarihi:

Sercan’ın intiharından sağlık ekibi sorumlu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2012 10:54

Stockholm’de geçen yıl gözaltına alındığı Handen Polis Karakolu’nda çarşafa asılı bulunan 27 yaşındaki Sercan Budakçı’nın ölümünde, Medibla adlı sağlık şirketi kusurlu bulundu. Medibla’nın Emniyet Teşkilatı ile ilişiği kesildi.

Haberin Devamı

İSVEÇ Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinden Christina Hedlycke, karakol ve tutukevlerindeki kişilerin sağlık sorunlarıyla ilgilenme görevinin deneyimli ve uzman bir şirkete verileceğini söyledi. Sercan Sağlık muayenesini yapan Mediblo elemanlarının gözaltındaki Sercan Budakçı için ‘sağlıklı’ raporu vermesi üzerine, Türk genci hücrede tutulmasına karar verilmişti. Oysa Sercan Budakçı’nın ruhsal açıdan kendini kötü hissettiğini belirtmesine rağmen, bunu dikkate almayan Mediblo şirketinin asıl uzmanlık alanının ortopedi olduğu belirtildi.

Olaydan sonra başlatılan soruşturmada, Sercan Budakçı’nın, intihar etmeden önce hastaneye götürülüp muayene olma isteğini dikkate almayan ve hücrede tutulmasına karar veren Mediblo’da görevli doktorun diplomasının olmadığı da ortaya çıktı.

Tepkiler ses getirdi
İsveç Türkiyeliler Dayanışma Derneği, İsveç Alevi Federasyonu ve Türk Sanat ve Kültür Derneği’nin Sercan Budakçı’nın ailesiyle başlattığı dayanışma sonucunda ortaya çıkan bu skandal üzerine Emniyet Teşkilatı ile işbirliğine son verilen özel sağlık kuruluşunun, Türk gencinin intiharındaki sorumluluğunun araştırılması için kamuoyunda imza kampanyası başlatılmıştı. Bu kampanyalar sonucunda Sol Parti milletvekili Amineh Kakabaveh konuyu meclis gündemine getirmişti. Gazeteci yazar Kurdo Baksi de konuyu İsveç Devlet Televizyonu’nun ‘Tartışma Köşesi’ adlı programında gündeme getirmiş ve Adalet Bakanını göreve çağırmıştı.

Ölmesi mi gerekiyordu
OĞLUNUN ölümünden sorumlu tutulan şirketin Emniyet Teşkilatı ile olan işbirliğine son verilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Sercan’ın annesi Zöhre Budakçı, “Şirketin ilişkisinin kesilmesine sevindim. Ben oğlumu kaybettim. Aynı şeyi başkalar yaşamasın. Bu önlemin alınması için Sercan’ımın ölmesi mi gerekiyordu” diye konuştu.

Budakçı, oğlu Sercan’ın polis karakolundan kendisini telefon ederek, polisin kendisini copla dövdüğünü belirterek, bu yüzden oğlunun bunalıma girerek intihar etmiş olabileceğini söyleyerek başlattıkları hukuk mücadelesinden elde ettikleri ilk başarıdan dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.

Sistemin kurbanı
SERCAN Budakçı, geçen yıl 9 Temmuz’da bir otobüs şöförü ile SMS bileti yüzünden yaptığı tartışma sonucu karakolluk olmuştu. Handen Polis Karakolu’ndaki hücresinde yatak çarşafıyla kendini asarak intihar eden Sercan Budakçı’yla ilgili olarak olaydan dört gün sonra yapılan açıklamada, Türk gencinin intihar ettiğini ve polisin intiharda herhangi bir ihmalinin olmadığı belirtilmişti. Bunun üzerine tepki gösteren ailesi ve Türk sivil toplum örgütlerinin başvurusu üzerine bir araştırma komisyonu kurulmuştu. Araştırmayı yapan Mattias Bernhardsson, hazırladığı raporda, Sercan Budakçı’nın intihar ettiğini ancak kendisinin sistemin ve uygulamaların kurbanı olduğunu vurgulamıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!