Schmidt’e o sözü Demirel mi söyledi

Güncelleme Tarihi:

Schmidt’e o sözü Demirel mi söyledi
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2015 09:59

Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt’le ilgili geçen haftaki yazımda, kendisine bir Türk Başbakan’ın “Sayın Schmidt, bu yüzyılın sonuna kadar Almanya’ya 10 milyon kişi (bazı gazetelerde bu rakam 15 milyon olarak yer aldı) ihraç edeceğiz” dediğine ve bunu söyleyenin de Süleyman Demirel’in olduğuna yer vermiştim.

Haberin Devamı

İşte Türkiye’de 1965-1993 yılları arasında yedi kez başbakanlık koltuğuna oturan ve 1993-2000 yılları arasında

Schmidt’e o sözü Demirel mi söyledi
cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel’e bunun aslını sordum.
Bir yaz günüydü.
Antalya’da tatildeydim.
Limandaki plajlardan birinde bir şezlonga uzanmış hem kitap okuyor hem de güneşleniyordum.
Cep telefonum çaldı.
Arayan Hürriyet’in o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’tü.
“Ahmet neredesin?” diye sordu.
“Antalya’dayım” dedim.
“Çok iyi. Yarından sonra için Süleyman Demirel’den randevu aldık. Derhal bir uçak bileti al, Ankara’ya uç. Demirel’le Almanya ağırlıklı bir söyleşi yap. Bu söyleşiye Bild’in Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’la iki dilli olarak ortaklaşa yayınlayacağımız kitapta (Süper Dostlar- Süper Freunde adı altında 2008 yılında yayınlandı) yer vereceğiz” dedi.
Ertesi gün Ankara’ya uçtum.

* * *

O akşam, Almanya’daki öğrencilik dönemimizden beri zaman zaman görüştüğümüz birkaç arkadaşla buluşup hasret giderdik.
Randevu saati öncesi Ankara bürodan bir fotoğrafçı arkadaşla otelde buluşup, Demirel’in Güniz Sokak’taki evinin yolunu tuttuk.
O zamanlar 84 yaşında olan Demirel bizi çalışma odasında karşıladı.
Kelimenin tam anlamıyla çakı gibiydi...
Renkli yazlık ceketi, renkli kravatı ve renkli cep mendiliyle çok şıktı aynı zamanda.
Odadaki raflar kitap doluydu.
Tabii masasının üzeri de...
Hatta sandalyeler ve koltuklar bile...
Uzun uzun sohbet ettik.
Uzunca da bir söyleşi yaptık.
Tabii Helmut Schmidt’e böyle bir şey deyip demediğini de sordum Demirel’e...

Schmidt’e o sözü Demirel mi söyledi


* * *

“Hayır böyle bir şey hatırlamıyorum. Helmut Schmidt benim dostumdur ve Türkiye’ye de dosttur. 1979’da Türkiye’nin fevkalede sıkışık olduğu bir dönemde, benim bir telefonum üzerine Federal Meclis’ten geçirmeden 500 milyon Dolarlık krediyi kullanmamızı sağlamıştır. Türkiye’de o dönemde bir avuç benzin yoktu, toz şeker yoktu, yağ yoktu. Ben Türkiye’de yönetime yeniden gelmiştim ve bunu ortadan kaldırmaya çalışıyordum. Bir telefonum üzerine Schmidt böyle bir imkan sağladı. Bizim ilişkilerimizde Schmidt bana hep dostane davrandı. Bana olan bu dostane davranış tabii Türkiye’ye olan dostane davranıştı. Ama aramızda böyle bir tartışma geçmedi. Geçse bile şaka cinsindendir. Zaten Türkiye’nin o kadar zaman içinde Almanya’ya gönderecek 15 milyon nüfusu yoktu. Bana sorsaydı ‘Nereden 15 milyon bulacaksın?’ diye o zaman ben şaşırırdım“ yanıtını verdi Demirel.

Schmidt’e o sözü Demirel mi söyledi


* * *

Demirel’e Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Kohl’ün, Lüksemburg’daki bir zirvede, “Ben Türklerle aynı masaya oturmam” diye bir söylemde bulunduğu yönünde haberlerin çıktığını ve kısa bir süre sonra da oğlunun bir Türk kızıyla evlediğini hatırlatıp, “Bunu nasıl yorumluyorsunuz?” diye sordum.
Demirel, “Büyük konuşmuş. Türkçe’de bir deyim vardır. ‘Büyük söylemiş, büyük laf etmiş’ diye. Tabii bir de ‘Büyük lokma ye, ama büyük laf etme’ diye” açıklamasında bulundu.

* * *

Tabii Süleyman Demirel’e Almanya’daki Türklerin Türkiye için ne ifade ettiğini sordum. Şöyle yanıtlamıştı:
“Hem Almanya hem de Türkiye için bir köprü vazifesidir bu. İkincisi; Türkiye bir gün AB üyesi olacaktır. Bu bütünlüğe dahil olunduğunda insanların şu ülkede veya bu ülkede yaşaması önemini
büyük ölçüde yitirecektir... Almanya’ya gitmiş insanlarımızın Türkiye’ye geri dönenleri buraya gelip iş tutmuşlardır. Orada öğrendikleri birtakım şeyleri Türkiye’de uygulamışlardır.
Ayrıca Türkiye’nin neresine giderseniz gidin Almanya’ya gitmiş bulunan vatandaşlarımız geri döndükleri yerlerde, dönmeyenler de yılda bir defa da olsa oralara gelip, Avrupa’daki evlere benzer evler yaptırıp şehirler inşa etmişlerdir. Yani bu sadece bir para hareketi değil, çok önemli bir sosyal harekettir. Para kısmına gelince; direkt tasarrufların toplamı yüz milyar Doların üzerindedir. Bu da Türkiye’nin kalkınmasına önemli bir katkı olmuştur. Panzehir gibi çok önemli bir rolü olmuştur Almanya’daki, Avrupa’daki Türklerin. 1970’li yıllarda krize giren Türkiye ekonomisi Avrupalı
vatandaşlarımızın gönderdikleri döviz sayesinde ayağa kalkmıştır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!