Güncelleme Tarihi:
HANAU’daki saldırının Türk toplumunu hedef alan Almanya’daki ilk ırkçı terör saldırısı olmadığına dikkati çeken Büyükelçi Aydın, şunları söyledi: “Türk toplumu bundan önce de çok sayıda ırkçı cinayetlere maruz kalmış, 50’den fazla insanımız bu saldırılarda hayatını kaybetmiştir. Diğerlerinin yanı sıra, Mölln’de ve Solingen’de yanarak can veren ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından hunharca katledilen insanlarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Ayrımcılık, ırkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı, Avrupa genelinde olduğu gibi Almanya’da da son yıllarda giderek arttı. Bu Türk toplumu açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Hanau saldırısının ardından Alman hükümeti bu konuda bazı olumlu adımlar attı. Biz, bu adımlar ve söylemlerin uygulamaya geçirilmesinin takipçisi olacağız.”
‘TÜM YÖNLERİYLE AYDINLANMALI’
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in “Hanau’daki ırkçı terör gökten zembille inmedi” sözüne atıfta bulunan Aydın, şöyle devam etti: “Almanya’da ırkçılığın kökleri maalesef toplumun derinliklerine kadar inmektedir. Bu sorunla ciddi ve etkili bir şekilde mücadele edilmesi her zamandan çok daha elzem bir hale gelmiştir. Hanau’daki ırkçı terör saldırısı ve cinayetin bütün boyutlarının etraflıca araştırılarak tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulması, sizin gibi bizlerin de en büyük beklentisidir. Bu yöndeki haklı taleplerinizi kuvvetle destekliyoruz. Alman makamlarının, cinayetin failinin silah ruhsatı alması dahil, olaya neden olan gelişmeleri bütün yönleriyle soruşturup ortaya çıkarması, hukuk devletine güven ve adalet duygusunun yeniden sağlanabilmesi açısından şarttır. Davanın sadece kurban ailelerine maddi tazminat verilerek kapatılması, hak, hukuk ve adaletle bağdaşmayacaktır.”
Almanya’nın Frankfurt kenti yakınlarında bulunan Hanau’da 19 Şubat günü ırkçı Tobias Rathjen tarafından iki nargile kafeye ve bir büfeye ırkçı saldırı düzenlenmişti. Saldırıda Sedat Gürbüz, Gökhan Gültekin, Fatih Saraçoğlu, Ferhat Ünvar, Mercedes Kierpacz, Hamza Kurtoviç, Kaloyan Velkov, Vili Viorel Paun, Said Nesar Hashemi hayatını kaybetmişti. Rathjen, saldırının ardından evine dönerek annesi Gabriele Rathjen’i öldürdükten sonra intihar etmişti.