Parlamento’da da İslam Zirvesi

Güncelleme Tarihi:

Parlamento’da da İslam Zirvesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2006 00:00

Federal Meclis’in dünkü oturumunda Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, İslam Zirvesi hakkında hükümet adına açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

CDU’lu Kristina Köhler, “Almanay’da Alman Anayasası geçerli, şeriat edğil” diyerek aşırı İslamcılara karşı mücadelenin artırılamısın istedi.

Yeşiller Meclis Grubu Eşbakanı Renate Künast, “Müslümanlar Avrupa’nın bir parçasıdır” diyen bakan Schaeuble’ye “Türkiye de Avrupa’nnı bir parçasıdır. Müzakereleri bu gerçeği gözönünde bulundurarak sürdürün” çağrısında bulundu.

Almanya’nın tarihinde ilk kez gerçekleşen “İslam Zrivesi”nden bir gün sonra Federal Meclis’in dünkü oturumunda da Almanya’daki Müslümanlar ve İslamla diyalog tartışıldı.

“İslam Zirvesi”nin mimarı konumundaki Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, “Müslümanlar’la birlikte gelecek perspektifleri” başlığı altında hükümet adına yaptığı açıklamasında, Müslümanların bu toplumun artık ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizdi.

Bakan Schaeuble, “Almanya’da 3.5 milyona yakın Müslüman yaşamaktadır. İslam, Amanya’nın bir parçası oldu. İslam, Avrupanın bir paraçası oldu. İslam, bu toplumun bir parçası oldu. Müslümanlar Almanya’yı yerlilerle birlikte daha ileri götürmeli” dedi.

Wolfgang Schaeuble, Almanya’daki Müslümanlar’ın çok böyük bir bölümünün ülkede geçerli yasalara saygılı ve toplumsal değerleri benimsemiş şekilde yaşadıklarına dikkat çekerken, “Alman Anayasası üzerinde pazarlık yapmamız söz konusu olamaz” diye konuştu. Schaeuble, “Uzun süre biz burada yaşayan Müslümanlara kalıcı gözüyle bakmadık. Onlar da hep geri dönme düşüncesini taşıdılar. Ancak bugün hepimiz biliyoruz ki artık bu inasnalar burada kalıcı.

Biz önceki gün başlangıcını yaptığımız ’İslam Zirvesi’ ile yaşanan sorunlaır Müslümanlarla birlikte çözmek istediğimiz yönünde çok önemli bir sinyal verdik. Hedef sürekli bir diyalogdur. Hedef kültürel ve dinsel farklılıkları kabullenmek ve karşılıklı saygıyı desteklemektir. Birlikte yaşamın temel ilkesi budur. Birlikte yaşam Alman Anayasası ışığında gerçekleşmli. Bundan taviz verilemez. Biz ’İslam Zirvesi’ni bir şans olarak görüyoruz. Zorlu bir yol olacak, bunu biliyoruz ” dedi.

Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) adına konuşan Kristina Köhler de, “Almanya’da yaşayan herkes temel değerleri kabullenmelidir. Kimse kimliğini inkar etmemeli. Kimse kültürünü inkar etmemeli. Ama şu çok iyi bilinmelidir: Almanya’da Alman Anayasası geçerlidir. Şeriat değil. Bu böyle bilinmelidir” açıklamasında bulundu.

Camilerde açıklık

Hür Demkorat Partili (FDP) Hartfird Wolff, böyle bir “İslam Zirvesi”nin çoktan gerçekleşmiş olması gerektiğini söyledi. FDP’li politikacı, İslam dininin Almanya’da diğer dinler gibi resnmen tanınabileceği sinyali verirken, “Ancak bunun için bazı kurallar konulmalı. Örneğin, Almanya’daki demokratik hukuk düzeni kubullenilmeli. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı oludğuna saygı gösterilmeli” dedi.

Hartfrid Wolff aynı zamanda camilerden olup bitenlerin daha saydam olmasını isterken, vaazın Almanca verilmesi gerektiğini de savundu. Ayrıca Berlin’de Mazort operasının aşıır İslamcıların tepki göstereceği gerekçesiyle iptal edilmesini de eleştirdi.

Eşitlik şart

Sol Parti.PDS milletvekili Hakkı Keskin, uyum politikasının temelini Müslümanlar’ın ve diğer azınlıkların hukuksal, sosyal ve kültürel alanda eşitliklerinin sağlanmasının olacağına dikkat çekti.
Hakkı Keskin, Almanya’da özellikle CDU/CSU’nun uyum sözcüğü ile asimilasyonu kast ettiğini belirtirken, Alman vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılması yoluyla hukuksal, politik ve sosyal alanda eşitliğin sağlanmasını talep etti.

Sol Parti. PDS milletvekili Sevim Dağdelen de, özellikle CDU/CSU kanadını eleştirdi. Almanya’da yaşayan müslümanlara potansiyel tehdit gözüylle bakılmasına muhafazakar kanadın yaklaşımının etkin bir rol oynadığını da dile getirdi.

Yeşiller’den destek

Yeşiller Meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast, Bakan Schaeuble’yi gerçekleştirilen “İslam Zirvesi” için kutladı. Künast, “Sizi gerçekten kutluyorum. Bunu sizden önceki SPD’li Bakan Otto Schily’nin döneminde yapılmasını arzu ederdik.

CDU’lu Bakan Schaeuble’nin ’Müslümanlar bu toplumun parçasıdır’ demesi bizim epeyce yol aldığımızı gösterkmektedir. Bu durum Atürkiye için de geçerli olmaladır. Türkiye ile Avrupa Brliği (AB) arasındaki müzakeleri sürdürmeliyiz. Çünkü Türkiye de Avrupa’ya aittir. İki dilli, iki kültürlü Türklerden ekonomik alanda daha iyi yararlanmalıyız” dedi.

Lale Akgün

Sosyal demkorat Parti (SPD) milletvekili lale Akgün de Bakan Schaeuble’yi bu cesur adımı için kutlarken, Müslümanlara dönük önyargı ve klişelerin giderilmesi için daha yoğun çaba gösterilmesini istedi.

Lale Akgün, Almanya’da İslam’nı ayrıcalık edğil, eşiklik istediğine dikkat çekti. Aynı zamanda, İslam dini dersleri ve başörtüsü ile ilgili düzenlemelerin eyaletlerin yetkisine bırakıldığına işaret ederken, bu alanda gereken yasal düzenmelerin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesini de talep etti.

Ahmet KÜLAHÇI / BERLİN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!