Kuzey’in Roması Salzburg
Güncelleme Tarihi:
Avrupa’da dünyanın en eski Noel pazarlarına sahip, dağların eteğine kurulmuş Salzburg. Nam-ı diğer ‘Kuzeyin Roması’. Pek çok kişi bu kenti Mozart veya Salzburg Festivali ile tanıyor ama çevresindeki muhteşem dağ manzarasının panoramasına ek olarak ortasından geçen Salzach Nehri ile Noel zamanı gezilecek gerçekten en güzel şehirlerden biri...
SALZBURG’un Unesco Dünya Mirası eski şehrinin merkezinde bulunan, Domplatz ve Residenzplatz’taki tarihi Salzburg Noel pazarı; eşsiz konumu, çok eskilere dayanan tarihi ve geleneksel tezgâhlarıyla dünyanın en güzel ve en eski Noel pazarlarından birisi. Salzburg, Avusturya’nın dördüncü en büyük şehri sadece 158 bin nüfusa sahip mini minnacık masalsı bir şehir. Bu yüzden, şehrin en güzel ve tarihi noktalarının çoğu yürüme mesafesinde. Dağların eteğine kurulmuş Salzburg şehri aynı zamanda, birçok kilisesinden dolayı ‘Kuzeyin Roması’ olarak da adlandırılıyor.
Pek çok kişi Salzburg’u Mozart veya Salzburg Festivali ile tanıyor ama Salzburg çevresindeki muhteşem dağ manzarasının panoramasına ek olarak ortasından geçen Salzach Nehri ile görülmesi gereken gerçekten güzel bir şehir. Şehrin ortasından geçen Salzach Nehri şehri ikiye ayırıyor, bir tarafında eski şehir kısmı, diğer tarafında da Makartplatz Meydanı, Mirabell Bahçeleri ve Mozart’ın yaşadığı ev var. Mozart’ın doğduğu ev ise eski şehir merkezinde bulunan ünlü Getreidegasse Caddesi’nde. Sizi Salzburg’un öne çıkan yerleriyle tanıştırmadan önce, önemli bir ipucu vermek istiyorum: Bir hafta sonu kaçamağı yapıp, Salzburg’u bir günde de keşfedebilirsiniz. Şehrin en güzel ve tarihi noktalarının çoğu yürüme mesafesinde ve bütün önemli meydanlar birbirine çıkıyor. 24 saat geçerli olan Salzburg Kartı ile çoğu turistik mekâna girişten, birçok kültürel etkinlikten tasarruf edebilirsiniz. Toplu taşıma araçlarını, Mönchsberg asansörünü ve Festungsbahn’ı (her ikisi de muhteşem Salzburg manzarası için harika yerler!) ücretsiz kullanabilirsiniz. Ama Salzburg’u gerçekten keşfedeceğim, Salzburg gecelerini de yaşayacağım derseniz en az 2 gün kalmanızı öneririm. Özellikle Noel zamanı eski şehir merkezi, akşamları gerçekten ışıl ışıl, rengarenk ve inanılmaz romantik.
STADTSBRÜCKE’TE FOTOĞRAF ÇEKİN
Şimdi gelelim şehrin en güzel köşelerinden biri olan, 1996 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Salzburg’un tarihi eski şehrini gezmeye. Salzach Nehri’nin üzerindeki Stadtsbrücke’de (şehir köprüsü) fotoğraf çekmeyi bitirir bitirmez ki; Stadtsbrücke size bunun için gerçekten mükemmel bir ortam sunuyor, şimdi hep birlikte bu tarihi bölgenin dolambaçlı ara sokaklarına bir göz atalım. Bu sokaklarda çok sayıda alışveriş merkezi, gerçek tarihi geleneksel işletmeler ve inanılmaz sayıda romantik kafeler bulunuyor.
GETREIDEGASSE SOKAĞI
Burası Salzburg’un en güzel, en ünlü ve popüler caddesi. Geleneksel işletmelerin hemen hemen hepsi bu caddede bulunuyor, bu caddeyi değişik kılan şeylerden biri de geleneksel ferforjeli mağaza tabelaları. Eskiden bu caddede bulunan tüccarların kullandığı bu tabela geleneğini günümüzde de hâlâ sürdürülüyor. Bu sokaktan, Alter Markt üzerinden Salzburg’un eski şehrinin kalbine, ünlü Cafe Konditorei Fürst’ün de bulunduğu, Brodgasse olarak adlandırılan yere ulaşılıyor. Orijinal Salzburg Mozartkugel’ı (Mozart çikolatası) günde ortalama 10 bin kugel’e kadar hâlâ burada yapılıyor.
Salzburg’daki bu harika kahve evlerinden birini ziyaret etmek için bir neden daha; Salzburg’un kahvehane kültürü 2011’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Bu kahve evlerinden birinde kahve keyfi yaptıktan sonra, Avrupa’nın ikinci büyük mermer çeşmesi olan ünlü Residenzbrunnen’in bulunduğu Residenzplatz’a doğru devam edebilirsiniz. Noel zamanı Salzburg’u ziyaret etmenin en güzel tarafı olan burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz çünkü burası tam da her yıl ‘Salzburg Noel’ pazarının kurulduğu yer. Bu meydanın öne çıkan diğer bir özelliği Glockenturm’da (çan kulesi) bulunan 35 çanın her gün sabah saat 07.00, öğlen 11.00 ve akşam 18.00’e Wolfgang Amadeus Mozart’ın ‘Sihirli Flüt’ gibi çeşitli müzik parçalarını çaldığı ünlü Glockenspiel, gerçekten dinlemeye değer. Çan kulesine çıkıp Salzburg’un eski şehrinin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Kulenin hemen yanında, Salzburger Heimatwerk bulunuyor. Burada hatıra olarak satın alabileceğiniz harika sayısız yöresel ürün bulunuyor
DOMPLATZ’DA MOZART’IN VAFTİZ EDİLDİĞİ KATEDRAL
Residenzplatz’daki kemerin altından geçtiğinizde Salzburg Katedrali’nin bulunduğu Domplatz’a geliyorsunuz. Meydanın ortasındaki Meryem Ana heykelini ve katedrali tam karşınıza aldığınızda, Meryem Ana’nın kafasına katedralin üzerinde bulunan bir taçın denk geldiğini görebilirsiniz. Mozart’ın vaftiz edildiği katedrali mutlaka ziyaret edin gerçekten çok güzel bir katedral...
Katedralin ve Residenzplatz’ın diğer bir ucu da Kapitelplatz’a çıkıyor. Bu meydanı diğerlerinden ayırmak pek de zor değil çünkü ortasında dev bir altın küre ve üzerinde bir adam figürü var. ‘Sphaera’ adlı bu eser, sanatçı Stephan Balkenhol tarafından Salzburg Sanat Projesi kapsamında yapılan bir eser. Kapiteplatz’daki çeşme de çok güzel bir çeşme arkasında muhteşem Hohensalzburg Kalesi manzarası var...
Mozartplatz: Residenzplatz’ın diğer tarafında ortasında Mozart heykeli bulunan meydan. Heykel 1846 yılında yapılmış hemen yanında Salzburg Müzesi bulunuyor. Müzede Salzburg’un tarihi ile ilgili, arkeolojik eserlerin, resimlerin bulunduğu sergi alanları var.
St. Peter Manastırı: Kapitelplatz’ın hemen yanında dünyanın en eski manastırlarından biri olan Aziz Peter Manastırı var. Burada en çok ilgi çeken St. Peters Kilisesi, Mozart’ın ablası ve birçok önemli kişinin bulunduğu mezarlık ve kayalıkların içine yontulmuş şapeller bulunuyor...
NEFES KESEN BÜYÜLEYİCİ MANZARA
Şehrin en harika manzarası Hohensalzburg Kalesi: Salzburg’un eski şehrindeki harika yürüyüşün ardından sırada ünlü Hohensalzburg Kalesi’ni ziyaret etmek var. Bu kale, Salzburg’da şehrin yukarısında muhtemelen hemen hemen her Salzburg panoramik fotoğrafında görülebilecek şehrin en ünlü simgesel yapısı. Salzburg Kartı’na sahip olan herkes burada açık bir avantaja sahip, çünkü finukeye vardığınızda tek yapmanız gereken girişte kartınızı taramak ve bilet gişesindeki uzun kuyruktan zaman kazanmak. Kaleden şehrin nefes kesen manzarasının keyfini çıkarabilir muhteşem çevreye ve şehir manzarasını şekillendiren birçok etkileyici binaya yukarıdan bakabilirsiniz. Ancak bu, yalnızca bu eşsiz panoramik manzara için yukarıya çıkmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Düzenli olarak kale konserlerinin düzenlendiği, Orta Çağ prensinin odasının da bulunduğu kalenin içi de görülmeye değer. Eğer 20 dakikalık keyifli bir yürüyüş yapmak isterseniz, Mönchsberg üzerindeki kaleden, yol boyunca Salzburg şehrinin ve çevredeki bölgenin büyüleyici manzaralarını izleyebileceğiniz Museum der Moderne’ye doğru yürümenizi öneririm. Ancak burası müzenin sadece bir kısmı. Rupertinum olarak da bilinen diğer kısım ise eski şehrin ortasında yer alıyor.
Hellbrunn Sarayı: Şehrin eteklerinde yer alan ve eski şehirden arabayla yaklaşık 15 dakikada ulaşabileceğiniz Hellbrunn Sarayı, Salzburg’un Prens Başpiskoposu Markus Sittikus tarafından mimar Santino Solari’ye 17. yüzyılın başlarında yaptırılmış. O yıllarda bir yazlık eğlence mekânı olarak kullanılan saray; günümüzde de park alanları, yürüyüş alanları ve su oyunları ile yapılış amacına uygun şekilde kullanılmayı sürdürüyor. Sarayın bahçesinde ne zaman su püskürteceği belli olmayan fıskiyeli havuzlar bulunuyor bu nedenle havuz ve çeşmelerin adı da ‘Hileli Çeşme’.
TUZ KALESİ: SALZBURG
Mozart Evi ve Müzesi: Mozart’ın doğduğu bina Getreidegasse sokağında. Sokaktaki tek sapsarı bina ve önündeki yüzlerce turisten fark etmeniz kolay olacaktır. Mozart burada doğmuş fakat sonradan ailesiyle birlikte başka bir yere taşınmışlar. Mozartın doğduğu daireyi gezdikten sonra binanın kalanında Mozart ile ilgili şeylerin sergilendiği kısımları geziyorsunuz. Giriş 10 Euro... Salzburg, ‘Tuz Kalesi’ demek. ‘Salz’ yani ‘Tuz’ burada çok eskilerden beri önemli bir geçim kaynağı...