Kiracıları düşünen yok

Yüzlerce kadın, erkek, çoluk çocuk ellerinde “Kiralar ödenebilir seviyede olmalı”, “Fahiş kiraya son” yazan pankartlar taşıyor. Almanya’da konut kiraları almış başını gidiyor...
Aylık gelirinin yarısından fazlasını kiraya yatıran bu insanlar için giderek bıçak kemiğe dayanıyor...
Alman Kiracılar Birliği Başkanı Franz- Georg Rips, “Fahiş kiralar ve kira artışları toplumda sosyal huzurluğa zemin hazırlıyor” diye hükümeti uyarıyor.
Berlin Kreuzberg’de çok sayıda göçmen ailenin de yaşadığı konutlardaki fahiş kira artışlarını protesto eylemi altı ayını doldurdu. Alman ve göçmen kiracılar Kottbuser Tor durağında kurdukları çadırda el ele yağmurda, karda, kışta seslerini duyurmaya çalışıyor.

Savaş sonrası sosyal devlet politikasıyla kalkınma mucizesini gerçekleştiren Almanya, birçok alanda olduğu gibi sosyal konut politikasını da terk ediyor.
Bir zamanlar 4-5 milyon civarında olan bu konutların sayısı bir milyonun altına inmiş. Artık devlet veya yerel yönetimler eliyle halka uygun kiralı konut tedariki döneminin kapandığı gözleniyor. Bırakın düşük gelirliyi, emekliyi, öğrenciyi ortalama gelire sahip olanlar dahi uygun kiralı konut bulamıyor. Bir taraftan da konut açığı büyüyor.
Şu an 250 bin konut açığı olduğu söyleniyor. Alman Federal İmar Bakanı Peter Ramsaeur ise The European gazetesine yazdığı makalede “Konut açığı var ama akut bir sıkıntı yok” diyor ve öğrencileri de üniversitelerin civarında boşalan askeri kışlalara yerleştirmeyi teklif ediyor.

Alman Meclisi’nin gelecek hafta görüşeceği kira yasası bu haliyle meclisten geçerse kiracılar yine yandı. Örneğin ısı yalıtımı harcamalarının bir bölümü kiracıya yüklenecek. Kiracı çalışmalar sırasında sesini çıkarmayacak. Bunun gibi bir sürü değişiklik.
Eyaletler Meclisi “Böyle değişiklik olmaz” deyip reddetmişti. Meclis komisyonunda görüşüne başvurulan uzmanlar da karşı çıkmıştı. Başbakan Angela Merkel, ev sahiplerinin binalarında daha iyi ısı yalıtımı sağlanabilmesi için kira artışı yapabileceklerini ve bunun da adil olduğunu söylüyor.
Başbakan Merkel, “Tabii ki bu ilk duyulduğunda herkes için iyi gibi gözükmüyor. Ancak geleceğe yönelik böyle bir yatırım hem ev sahipleri hem de kiracıların yararına olacaktır” diyor ve ısı yalıtımı yapılmış bir evden kiracının uzun vadede karlı çıkacağını ve daha az enerji masrafı ödeyeceğini savunuyor.

Bu tablo ister Alman ister göçmen olsun tüm kiracılar için geçerli. Ama göçmen kiracının işi bir kat daha zor. Bırakın uygun fiyatlı kiralık evi bulmayı, kiralık ev bulmak bile zor. Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre göçmenler en çok iş ve ev ararken ayrımcılığa uğruyor.
Göçmen ismini duyan ev sahibi evini vermiyor. Ev sahipleri göçmenleri reddederken, etnik kökene vurgu yapmadan çeşitli bahaneler öne sürüyor. Bu da ayrımcılığı ispat etmeyi zorlaştırıyor.
1987’de çevrilen ve başrolde rahmetli Kemal Sunal’ın oynadığı Kiracı filmini sanırım çoğu kişi hatırlar. Karısı, iki çocuğu ve kayınvalidesiyle yaşayan bir memurun kiralık ev ararken başına gelenler mizahi bir şekilde anlatılıyor.
Almanya’daki Türklerin de kiralık ev ararken yaşadıkları herhalde bir filme konu olur...