Hürriyet okudular Seat kazandılar

Güncelleme Tarihi:

Hürriyet okudular Seat kazandılar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2007 20:04

Hürriyet'in otomobil talihlisi Aydın/Nazillili Sema Arıcı, Süper Şans Oyunu'nda kazandığı Seat Altea XL marka lüks otomobiline önceki gün kavuştu.

Haberin Devamı

HÜRRİYET Gazetesi'nin otomobil talihlisi Aydın/Nazillili Sema Arıcı, binlerce katılımcı arasından Süper Şans Oyunu'nda kazandığı Seat Altea XL marka lüks otomobiline önceki gün kavuşmanın sevincini yaşadı. Hürriyet Gazetesi'nin Autohaus Alsbach Bayram GmbH işbirliğiyle düzenlediği kampanyaya Ulm yakınlarındaki Höchstadt/Donau kasabasından katılan 21 yaşındaki Sema Arıcı, Frankfurt yakınlarında Walldorf'taki Hürriyet merkezine annesi Gönül (53) ve babası İbrahim Arıcı (60) ile birlikte geldi.

25 bin Euro değerindeki otomobilin Hürriyet binası önündeki devir teslim törenine Doğan Medya Genel Müdürü Sevda Boduroğlu, Seat Basın Danışmanı Sabine Stromberger, Autohaus Alsbach Bayram'ın sahibi Necdet Bayram ve Hürriyet Yazıişleri Müdürü Halit Çelikbudak katıldı. Şimdiye kadar hiç bir yarışmada dolma kalem bile kazanmadığını belirten baba İbrahim Arıcı, yıllardır okuduğu gazetesi Hürriyet sayesinde şansın kendi kızına gülmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek, "Gazetemize ne kadar teşekkür etsek azdır. Hürriyet Gazetesi sayesinde şans kızımızın yüzüne güldü. Ailecek çok mutluyuz" dedi. Ortaokul mezunu olduğunu ve yaşadıkları Höchstadt/Donau kasabasında "Pamukkale" adlı bir döner büfesi işlettiğini ve henüz ehliyeti olmadığını belirten Sema Arıcı, "İlk işim kazandığım arabayı sürebilmek için bir ehliyet okuluna yazılmak. Ehliyetimi aldıktan sonra Seat'ın keyfini çıkaracağım" diye konuştu.

Arabanın anahtarını talihli Sema Arıcı'ya veren Autohaus Alsbach Bayram'ın sahibi Necdet Bayram, kendisini tebrik ederek, arabanın 4 yıl garantili ve üç defa da ücretsiz bakımının yapılacağını söyledi. Araba hakkında Sema Arıcı'ya bilgi veren Bayram, "Arabanın klima sistemi, çelik jant, otomatik cam, uzaktan kumandalı merkezi kilit, ESP, ABS, TCS, sis lambası, 8 hava yastığı, yağmur sensörü, geri park sensörü ve hız sabitleyici özellikleri var. Kazasız yolculuklar diliyor, sizi kutluyorum" dedi. Arıcı Ailesi Necdet Bayram ve Doğan Medya Genel Müdürü Sevda Boduroğlu'na bir buket çiçek vererek, teşekkür ettikten sonra birlikte getirdikleri "DLG AS 232" numaralı plakalarını takarak, Höchstadt/Donau'ya doğru yola çıktılar.

SEAT TALİHLİSİ VE AİLESİ İLE SÖYLEŞİ

Frankfurt yakınlarındaki Mörfelden/Walldorf'taki Hürriyet Gazetesi'ne ellerinde iki buket çiçekle gelen Arıcı Ailesi, yıllardır okudukları gazeteleri Hürriyet'ten bir Seat marka araba kazanmanın mutluluğunu yaşıyordu. Heyecan ve sevinci yüzünden okunan 21 yaşındaki Sema Arıcı, hala bir araba kazandığına inanamıyordu. Sevincini ve mutluluğunu kelimelerle ifade edemeyen Sema'nın yardımına kimi zaman baba İbrahim, kimi zaman annesi Gönül Hanım yetişti. Sema'nın kazandığı araba Autohaus Alsbach Bayram'dan teslim edilmek üzere yola çıkarken, o arada biz de Aydın Nazillili olan Arıcı Ailesi ile bu röportajı gerçekleştirdik.

- Hürriyet olarak sizi tebrik ediyoruz. Adınız ne?
- Sema Arıcı.
- Kaç yaşındasınız?
- 21.
- Dğum yeriniz Almanya mı?
- Hayır ben Türkiye doğumluyum. 5 yaşında Almanya'ya geldim.
- Burada hangi okulu bitirdiniz?
- Hauptschule.
- Ne işle uğraşıyorsunuz?
- Döner büfesi işletiyorum.
- Bozuk et skandalı ile ilgili haberleri takip ediyor musunuz?
- Evet. Döner adına üzücü haberler okuyoruz son zamanlarda.
- Bu haberleri sizde döner satışlarını etkiledi mi?
- Büyük oranda etkiledi. Satışlarımız düştü. Skandal etler bizim çok yakınımızdaki köy Wertinger'de ele geçirildi. Bu yüzden biz çok etkilendik.
- Sema Hanım evli misiniz?
- Hayır değilim
- Yarışmaya katılmak nereden aklınıza geldi? Hissetiniz mi kazanacağınızı?

(Sema heyecandan kesik kesik konuşuyor. Araya babası İbrahim Bey giriyor.)

- Öncelikle gazetemiz Hürriyet başta olmak üzere, araba bayiisi ve tüm Hürriyet çalışanlarına teşekkür ederim. Demek bir bahaneymiş, vesileymiş. Ben hayatımda bir dolmakalem bile kazanmadım. Yaşım 60. Ama demek kızımın şansı varmış. Bizim için hayatımız boyunca unutamayacağımız güzel bir sürpriz oldu.

- İbrahim Bey kaç yılında Almanya'ya geldiniz?
- 73 senesinin 7'inci ayın 14'ünde Almanya'ya gelerek iş başı yaptım. Benim mesleğim tornacılık. Birkaç senedir gözlerim iyi görmediğinden bıraktım ve erken emekliliğe başvurdum.
- Ne zamandan beri çalışmıyorsunuz?
- 5 yıldan beri işsizim. Arbeitslos (İşsizlik Parası) II alıyorum. Siz de biliyorsunuz. Çok büyük zorluklar var. Çok büyük sıkıntılar... Dönmeyi düşünüyorum.
- Nasıl böyle bir düşünceye geldiniz?
- Dedim ya zorluklar, sıkıntılar. Eşim (Gönül Hanım'a dönüyor) kasım ayında felç geçirdi. Ondan ötürü erken emekliliğe ayırdılar. Ben de erken emeklilik için müracaatım yaptım. Kabul edildiği an burada bir dakika bile durmayacağım. Aydın'a Nazilli'ye döneceğiz.
- Kaç çocuğunuz var İbrahim Bey?
- Bir çocuğum var. Kızım Sema.
- Nazilli'de ne yapacaksınız?
- Aydın'da Nazilli'de kendi evim, bağ-bahçeler var. Bize yeter.
- Bahçenizde ne yetiştiriyorsunuz?
- Zeytin ağaçları var, türlü türlü meyve ağaçları... 13 dönümlük sebze bahçemizde yazlık sebzeler yetiştiriyoruz ayrıca.
- En büyük hayaliniz ne İbrahim Bey?
- İnsan belirli bir yaştan sonra sakinlik, ve yalnızca huzur istiyor. En büyük hayalim bir nehir kenarında oturup balık tutmak. Nazilli yakınlarında Büyük Menderes ve bir de baraj var. Allah kısmet eder dönersek, bu hayalimi orada gerçekleştireceğim.
- Sema Hanım siz tercihiniz neresi olacak? Almanya'da mı kalacaksınız, yoksa ailenizle Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musunuz?
- Benim de hayalim Türkiye. Türkiye'yi çok seviyorum. Akrabalarımız, yakın dostlarımızın hepsi Türkiye'de. O yüzden ben de istiyorum dönmeyi.
- Gönül Hanım siz de Nazilli'lili misiniz?
- Evet ben de oralıyım.
- Siz kaç yılında geldiniz Almanya'ya?
- 1974 yılında biz beyimle evlendik, 1975 yılında da buraya, yanına geldim.
- Sema yeniden sana sormak istiyorum. Araba kazandığın için sevinçli misin?
- Evet çok sevinçliyim.
- Peki nereden aklına geldi yarışmaya katılmak?
- Gazeteyi düzenli olarak babam alır. Orada yarışmanın duyurusunu görünce şansımı denemek istedim.
İbrahim Bey: Hürriyet Gazetesi araba vereceğini bir hafta önceden okurlarına duyuru yaptı. Gazeteyi kızıma gösterdim ve dedim zaten gazetemizi düzenli olarak alıyoruz, kuponlar yabana gitmesin. Ve böylece kuponları kesip biriktirmeye karar verdik. Hatta bir pazar günü oturduğumuz yere gazete gelmedi. 10 kilometre ötede bir kasabada bulunan bir benzinliğe giderek Hürriyet'i oradan aldım. O günkü eksiği de bu şekilde kapatmış olduk.
- Emeğiniz boşa gitmemiş oldu. Araba sizin oldu ne diyorsunuz?
- Şans. Kızımın şansı.
- İlk haberi aldığınızda ne hissetiniz?
Anne Gönül devreye giriyor:
- Aradıklarında Sema döner büfesindeydi, ben çıktım telefona. Hürriyet'ten aradıklarını söyleyince önce inanamadım. Oyun gibi geldi. Biri bizimle dalga geçiyor sandım. Sema ve beyim geldi. Onlara da söyledim. Sema sevinç çığlığı attı. Babası dondu kaldı. Ogün haber gerçek mi değil mi gibi karışık duygular içinde sabah olmasını bekledik. Çünkü bize ismin gazetede yayınlanacağı söylenmişti. Sabah kızımın ilk işi gidip gazete almak oldu. Sema ismini gazetede görünce artık emin olduk kazandığımıza.
- Sema Hanım ehliyetiniz var mı?
- Hayır yok. Ama şimdi bir vesile oldu. İlk işim bir ehliyet okuluna yazılmak olacak.
- Giderken arabayı kim kullanacak?
İbrahim Bey: Benim ehliyetim var. Ben süreceğim. O yüzden buraya trenle geldik. Sabah 05.10'da trene bindik ve aktarmalı olarak 6 tren değiştirdikten sonra öğleye doğru buraya vardık. Artık gidiş daha kolay olacak. Arabayla döneceğiz kasabamıza.
- Tekrar sizi tebrik ediyor, bu röportaj için teşekkür ediyorum.
Arıcı Ailesi- Biz teşekkür ediyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!